Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Büşra

Büşra
@perduvenus
"Hayat tecrübelerimle şu yargıya vardım ki, başkalarıyla benim aramda korkunç bir uçurum var, anladım, elden geldiğince susmam gerek, elden geldiğince düşüncelerimi kendime saklamalıyım. Ve şimdi yazmaya karar vermişsem, bunun tek nedeni, kendimi gölgeme tanıtmak isteğidir."
Reklam
"Tuttukları dilek için bile para verir insanlar. Havuzlara, kuyulara para atarlar. Dileğini bile satın almaya alışmış birine de barış hediye edilmez, satılır." Sonra da güler ve eklerdi: "Ama benim durumum biraz farklı. Ben hiçbir yere para atmıyorum. İçimde bir kuyu var. Onun için de ne zaman içime bir şey atsam, bir dilek tutuyorum."
Uzatmanın anlamı yoktu çünkü bir an önce başka bir dosyaya geçmek istiyordum. Yine de dünyanın, gördüklerinden ya da gördüklerini sandıklarından ibaret olmadığını anlamaları için son bir örnek vermek istedim. Sol elimle zafer işareti yaptım. "İkinci Dünya Savaşı'nın sonuna doğru Churchill bu işareti yaptı. Herkes, victory kelimesinin baş harfi sandı. Zaferi kastettiğini düşündüler. Hatta daha sonra Vietnam Savaşı döneminde bu işaret barış anlamında kullanıldı. Hâlâ da öyle kullanılıyor... Ama ben bu anlama geldiğini düşünmüyorum. Çünkü bence Churchill bu işareti yaparken iki rakamını gösteriyordu. Bundan sonra dünya iki kutuplu olacak diyordu. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra gelecek soğuk savaşı haber veriyordu. Ama kimse bunu göremedi."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Peki evde beni bekleyen biri var mıydı? Olsa hatırlardım. Çünkü insan yalnız olduğunu unutamıyordu. Denemiştim..."
"Çünkü insan kendine karşı acı ve öfkeden başka ne hissedebilir, bilmiyordum."
Reklam
"Sırf var olduğu için şiddetle utanan birini iyileştirecek hiçbir şey yoktu bu dünyada. En azından ben öyle sanıyordum. Yıllarca bu duygunun tehdidi altında yaşamıştım. Bir çocuk doğduğuna pişman olabilir mi? Hem de nasıl! İlikleri kopar, kemikleri kırılır pişmanlıktan. Hele bir de insanlar mideleri kaldırmadığı için o çocuğun yaralı yüzüne bakamıyor ve başlarını çeviriyorsa..."
Hasan Ali Yücel'in dediği gibi "Her çağda ve her yerde, sanatın bütün dalları gibi, edebiyat da o çağ ve o yerdeki hayat, ölüm ve her ikisine bağlı bilgilerden kök alır.."
"insan insanın kurdu" mudur? Hepimiz tehlikeli ve tehlikede miyiz? -Dikkatini dünyaya ve beşeri münasebetlere odaklamazsan, kimse seni incitemez.
Reklam
"İnsan bugün kendini olduğu gibi kabul eder, ama onun tabiatında yarın başka biri olmak vardır. Çok iyi yaşıyorsan bile, yarın çok daha iyi yaşamayı istersin. Çünkü umut hep bizimledir, bizden ayrılmaz. O, Tanrı'nın ışığı gibidir ve hiç sönmez."
Halk sevginin veya alakanın objesini ortadan kaldırmakla meseleyi kestirme halledeceğini sanır ve sevdiğini öldürür. Biz meselenin dışarıda değil, içimizde halledilebileceğini daha çok anlarız. Çünkü dâvâ yalnız sevgili ile kendimiz arasında değil, hatta senin meselende olduğu gibi hiç değil, asıl dâvâ kendimizle kendimiz arasındadır. Sevgiliyi dışarda öldürmek neye yarar? İçimizde yaşadığı müddetçe, biz sadece bir şeklin katili olmakla kalırız. Onu içimizde öldürebilmeliyiz. Unutmak budur.
Sayfa 277Kitabı okudu
İlk meydan harbi, belki derinliğini kaybettiği için şeffaflaşan uykumun içinde olacak. Yazık ki bu benim yaptığım bir savaş olduğu halde onu ben göremeyeceğim.
Sayfa 244Kitabı okudu
Çünkü hiç kimse benim kadar, seni bekleyen felaketin sezgisine mâlik değil; çünkü hiç kimse benim kadar seni kendisiyle karıştırmıyor; ve hiç kimse senin kadar benim içimin aydınlığında körleşmiyor.
Sayfa 237Kitabı okudu
Her hastalık evvela ruhta başlayıp sonra vücuda sirayet etmiş bir isyandır.
52 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.