Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hz. Peygamber'in ana görevi Kur'ân-ı Kerîm'de belirtillen prensiblerin ışığında hayata şekil vermektir. Hz. Peygamber, Kur'ân'ın koyduğu ahlâkî ilkelerin yaşama geçirildiği bireysel ve toplumsal bir modeli gerçekleştirmek için gönderilmiştir.
Ebû İshâk Şâtıbî, el-Muvâfakât, IV. 12-3.
Öyle ki Hz. Peygamber, tefsir olunmuş bir Kur'ân'ı, yaşayan bir İslam'ı temsil etmekteydi. Nitekim Müminlerin annesi Hz. Â'işe, fıkhı, basireti ve Resûlullah ile birlikte yaşaması sayesinde bu manayı anlamış ve onun ahlakından sorulduğunda net ve beliğ bir ifade ile "Onun ahlakı Kur'ân idi." demiştir.
Sayfa 24 - Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları 709, İlmi Eserler Serisi 121, 3. Baskı, 2010 İstanbul, Yenişafak Kültür ArmağanıKitabı okuyor
Reklam
Hayatı ve ölümü Allah için olanlar,Kur’ân ve Sünnet çizgisinde yaşarlar.Ayakları kayıpta hata ve yanlış yaptıklarında Yûnus Peygamber (as) gibi ilâhi yardıma mazhar olurlar.
1253 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Bismillahirrahmanirrahim Bir Mutezili ve Şafi alimi olan Kadı Abdülcebbar bu eserinde üzerinde durduğu konuları bir kaç bölüme ayırabiliriz. Öncelikle adından da malum olduğu üzere nübüvvet ispatının delilleri kitabın büyük bölümünü oluşturuyor. Onun dışında yine nübüvvet ispatında önemli bir rol oynayan gayri Müslimler tarafından getirilen
Tesbitü Delailü'n-Nübüvve
Tesbitü Delailü'n-NübüvveKadî Abdülcebbâr · Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı · 201714 okunma
İlim ile Bilim arasındaki fark nedir? Atatürk'ün İlminin Manası Nedir?
Mustafa Kemal Atatürk'ün sahip olduğu ilmin ne anlama geldiğini Atatürk'ü dine yamama çabalarını boşa çıkarmak için açıklamak zorundayım. Mustafa Kemal Atatürk'ün sözlerini bilmek, öğretmek, öğrenmek aşamasını geçtik. Şimdi o sözlerin manasını öğrenerek yarım kalan devrimi tamamlama aşamasına geçiyoruz. İlim sahibi olmak
200 syf.
·
Puan vermedi
·
30 saatte okudu
“Eğer beni seviyorsan fakirliğe karşı hazırlıklı ve zırhlı ol. Çünkü fakirlik, beni sevene yüksekten inen bir selden daha çabuk ulaşır.” Hz. Muhammed (s.a.v) Sadece maddi fakirlik değil burda söylenen. Bu öyle bir insana beslenen bir duygu ki dünya sahnesinde çoğu zaman mücadele içinde tutar iddia sahibini. Sevgi iddiası varsa ispatı da gerekir değil mi? Bu iddia havada kalmamalı, ömre yaymalı. Başa gelecek her türlü belaya sabır gerektirir. "..bunu öğrenmek adına, sevginin kahramanları olan sahâbe neslinden yani bu işin ehli olan o yiğitlerden peygamber sevgisini öğrenmeye çalışacağız." Bu eser sevgi ahlakını, Efendimiz'i neden ve nasıl sevmemiz gerektiğini, Efendimiz'i sahabenin nasıl sevdiğini, Efendimiz'in sahabeyi ve ümmetini nasıl sevdiğini konu alan bir eser. "Sevginin sadece insani boyutunu değil aynı zamanda ilahi boyutunun da, mesela; gerçek manada Allah (cc) nasıl sevilir, bunu bile bize Efendimiz öğretmedi mi?" Seviyoruz diyoruz. Bu iddiamızda ne kadar samimiyiz bunu tartabiliriz. Burda sevgi konuşulacak, sevgi öğrenilecek. O'nu sevmek demek adımının önüne adım, sesinin üzerine ses yükseltmemek demek.. O'nu sevmek hayatın her anında O'nu rehber edinmek demek. Güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim diyen Efendimiz'in hayatına yayılan ahlak örneğine de şahit tutacak bizleri aynı zamanda. O'nun elinde yoğrulmuş, en güzel kıvama gelmiş sahabelerin nurlu izleriyle bizde önümüzü daha net görür hale geleceğiz. Ümidimiz, tesellimiz, dualarımız bu yönde... "Buyrun sevginin kahramanlarından peygamber nasıl sevilirmiş beraberce öğrenelim."
Efendimiz'i Sahabe Gibi Sevmek
Efendimiz'i Sahabe Gibi SevmekMuhammed Emin Yıldırım · Siyer Yayınları · 20163,526 okunma
Reklam
Haset Evi
"Haset evinin bizlere mesajı ise: 'Yeğenin âlemlere rahmet olarak gönderilen bir peygamber olsa, evin Cebrail'in gidip geldiği eve komşu olsa bile eğer sen haset hastalığına kapılır da bunu tedavi etmek için çaba içerisine girmezsen Kur'ân'ın, Peygamber'in ve kıyamete kadar gelen tüm müminlerin lanetini kazanacak işler yapabilirsin.' Allah bizleri muhafaza etsin."
Siyer Yayınları
Ayet
Her biriniz için ayrı bir şeriat, yol ve yöntem verdik. şayet Allah dileseydi sizi tek bir ümmet yapardı
Sayfa 15 - DİB YAYINLARIKitabı okudu
Ahlaki eylem söz konusu olduğunda herkes kendi davranışının doğruluğu konusunda öylesine emindir ki Tanrı'nın kendi halkları üzerinde egemenlik bahşettiği ya da peygamber olmak için kendilerine yeterince fazilet ve şevk verdiği kişilerden başkalarına bu konuda herhangi. bir şey değiştirmek için müsaade edilseydi, ne kadar kafa varsa o kadar reformcu bulunabilirdi ve ben de her ne kadar kendi kurgularım bana büyük haz verse dahi başkalarının da belki onlara daha bile fazla haz veren kendi kurguları olduğuna inandım.
Sayfa 64 - türkiye iş bankası, birinci basım, çevirmen: murat erşen, mart 2020, beyoğlu
...Fakat onlardan erkekle karısının arasını açan şeyi öğreniyorlar...(Bakara 102) Tefsiri: Büyü ilimlerinde en büyük dilek, kadını ayartabilmek için kocasından ayıran bir muska veya tılsım elde etmek idi. Bu, onların ne kadar bozulduklarını göstermektedir. Onların en büyük zevki, başkalarının kadınlarıyla ilişki kurmak ve onları kocalarından ayırmaktı. Bu bozulmasın en kötüsü idi. Çünkü toplumun temel taşını oluşturan ailenin köklerini yıkmak demekti. Eğer karı ile koca arasındaki ilişki sağlam olursa, toplum da sağlam ve güçlü olur. Fakat ikisi arasındaki ilişki kötü olursa, bütün toplum bozulur. Bu nedenle onlar, en büyük kötülüğü yapıyorlardı; çünkü kendi dayanışmalarının ve tüm toplumun bağlı olduğu bu önemli ilişkiyi kökünden kesiyorlardi. Bir hadiste Hz. Peygamber (s.a.v.), Şeytan'ın dünyanın dört bir tarafına vekilerini gönderdiğini söyler. Vekiller geri döndüğünde O'na ne yaptıklarını anlatırlar. Birisi kavga çıkardığını, ötekisi karışıklık ve kargaşa yarattığını söyler; fakat Şeytan "Hiçbir şey yapmadınız" der. Daha sonra biri gelir ve "Bir adamla karısının arasını ayırdım" der. Şeytan onu kucaklar ve "Gerçekten büyük bir iş yaptın" der. Bu hadisin ışığında, neden iki meleğin İsrâiloğulları'na karı ve kocayı ayıran bilgi ile gittikleri açığa çıkmaktadır. Sadece böyle bir şey, onların ahlâki geriliklerini tam anlamıyla ölçebilirdi.
Reklam
Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi vesselam) ; ‘Ümmetimin abdalları (erenleri) çokça namaz kılmaları veya çokça oruç tutmaları sebebiyle cennete girecek değillerdir. Fakat onlar, herkese karşı temiz kalpli, cömert gönüllü ve bütün Müslümanlara karşı merhametli olmaları sebebiyle cennete gireceklerdir.’ diye buyurmuşlardır .
Hz. Aişe validemiz, Kur`an-ı Kerim ve Hz. Peygamber'in sũnnetini en iyi bilen ve anlayan sahabilerin başında geliyordu. Zekası, anlayış kabiliyeti, öğrenme arzusu, kuvvetli hafızası, aşk ve imanı sayesinde çok iyi yetişmiş biriydi. Kur'an tefsiri yanında, sùnnet-i nebeviyyeyi nakil ve şerh etmekle kalmamış, onun doğru anlaşılması hususunda ilmi tenkit zihniyetini ortaya koymuştu.
Hastalığım da bana şifa veren nimetlerimm
1000'li tesbihim ve Mushaf-ı Şerif'im. --Allah Teâla insanlara şifa olması için pek çok nimet vermiştir. "Onda insanlar için şifa vardır" (en-Nahl, 16/69) buyurduğu arı balı bunlardan biridir. --Kur'an'dan indirdiğimiz ayetler insanlara rahmet ve şifadır..." (el-İsra, 17/82), ... -Ey Muhammed de ki, Bu (Kur'an) insanlara doğruluk rehberi ve şifadır..." (Fussilet 41/44) ayetleri Kur'an'ın Müslümanlar için bir şifa ve hidayet kaynağı olduğunu açıkça göstermektedir. Kuran, okuyup anlayarak mü'minlerin hayatlarında uygulayacakları ve böylece hidayete erişecek şifa bulacakları manevî bir kaynaktır. Kur'an'ın müşahhas örneği olan Hz. Peygamber'in sünneti, hayatı, ahlâkı özellikleri de mü'minler için bir şifa kaynağıdır. Bu nedenledir ki, Rasulüllah'ın (s.a.v.) ahlâkını, değerini... anlattığı eserine
Şifa-i Şerif Şerhi (3 Cilt Takım)
Şifa-i Şerif Şerhi (3 Cilt Takım)
Kadı İyaz, eş-Şifâ ismini vermiştir. Mü'minler ancak, Hz. Peygamber'i kendilerine örnek alarak, O'nun gibi olmaya çalışarak bu şifa kaynağından yararlanabilirler.
Şifa-i Şerif Şerhi (3 Cilt Takım)
Şifa-i Şerif Şerhi (3 Cilt Takım)
Osmanlıca Mealli Kur'an-ı Kerim
Osmanlıca Mealli Kur'an-ı Kerim
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.