Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Kendiniz için önce sağlık sonra esenlik, üçüncü olarak mutlu bir kalp ve son olarak da kimseye borçlu olmamayı dileyin." SİRAKÜZALI PHILEMON
Philemon, hiçbir hekim dostlarının bile sağlığından hoşlanmaz, der.
Sayfa 152Kitabı okudu
Reklam
Birine Yarar Ötekine Zarar
Yunanlı komedya şairi Philemon, hiçbir hekim, dostlarının bile sağlığından hoşlanmaz, dermiş, hiçbir asker de yurdundaki barıştan. Daha da kötüsü, herkes içini yoklasa görür ki gizli dileklerimizin birçoğu başkasının zararına doğar ve beslenir.
Sayfa 152 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Başkalarının başına bela olan kötülükleri bir bilseydiniz, kendi başınızdakileri bayıla bayıla kabul ederdiniz." -Philemon
Sayfa 136 - Maya Kitap, 2. BaskıKitabı okudu
461 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
MİTOS-Yunan Mitleri 1 "Kozmos yalnızca ve yalnızca Khaos'tan ibaretti çünkü var olan tek şey Khaos'tu: genişleyen ve müziğe başlamaya hazırlanan bir orkestra...Fakat işler hızla değişmek üzereydi." Dizi ve filmlerden de tanıdığımız komedi oyuncusu, aynı zamanda yazar Stephen Fry'ın kendine özgü yalın, sade, masalsı ve esprili
Mitos
MitosStephen Fry · Alfa Yayınları · 202165 okunma
Ihlamurun aşk hikâyesi
Bir gün Zeus ve oğlu Hermes, Olympos Dağı’ndan inmişler ve insan kılığına bürünüp halkın arasına karışmışlar. Kimileri ziyarete gittikleri yeri bugünkü Bergama olarak anlatır kimi de Kapadokya der. Velhasıl baba oğul, bir köye gelir ve kendilerine ağırlanabilecekleri bir kapı arar. Ancak kimse ne kapısını açar onlara ne de ikramda bulunur, karınlarını doyurur. Zeus ve Hermes kızar tabii... İnsan kılığına büründükleri için kimse onların tanrı olduğunu anlamamıştır. Sonunda yaşlı bir çiftin evine giderler misafir olmak için. Baukis ve Philemon, evlerinin kapısını açarlar seve seve. İkisini de güzelce ağırlarlar. Yokluk çektikleri bellidir ama yine de doyurucu bir sofra çıkarırlar misafirlerine. Güler yüz gösterirler. Zeus ve Hermes memnun kalmıştır bu çiftten. Kim olduklarını açıklarlar sonunda. Evden çıkarken bu çifti de götürürler yanlarında. Çünkü onları misafir etmeyen bu köy için bir cezaları vardır. Çiftin zarar görmesini istemezler. O gün köy sular altında kalır. Çiftin küçük kulübesi de bir tapınağa dönüşür. Zeus, yaşlı çifte dileklerini sorar. Birbirlerine delicesine âşık olan bu iki güzel insan birlikte uzun yıllar mutlu yaşadıklarını, mümkünse ölümü de birlikte koyun koyuna tatmak istediklerini söylerler. Kabul eder Zeus. Ölüm kapıyı çaldığında biri çınara, diğeri ıhlamura dönüşür ve birbirlerine dolanırlar. Tek bir gövdenin içinde birleşiverir iki ağaç. Ihlamur ağacı, ölümsüz bir kavuşmanın sembolüne dönüşür zaman içinde...”
Destek Yayınları
Reklam
Tüccar, gençliğin sefahata düşmesinden kâr sağlar, çiftçi buğdayın pahalanmasından, mimar evlerin yıkılmasından, hukukçu insanların davalı, kavgalı olmasından; din adamlarının şan, şeref ve görevleri bile bizim ölümümüze ve kötülüklerimize dayanır. Yunanlı komedya şairi Philemon, hiçbir hekim dostlarının bile sağlığından hoşlanmaz, dermiş, hiçbir askerde yurdundaki barıştan. Daha da kötüsü, herkes içini yoklasa görür ki gizli dileklerimizin birçoğu başkasının zararına doğar ve beslenir.
Sayfa 190Kitabı okudu
Birine Yarar Ötekine Zarar
"Tüccar gençliğin sefahata düşmesinden kâr sağlar, çiftçi buğdayın pahalanmasından, mimar evlerin yıkılmasından, hukukçu insanların davalı, kavgalı olmasından; din adamlarının şan, şeref ve görevleri bile bizim ölümümüze ve kötülüklerimize dayanır. Yunanlı komedya şairi Philemon, hiçbir hekim dostlarının bile sağlığından hoşlanmaz, dermiş, hiçbir asker de yurdundaki barıştan. Daha da kötüsü, herkes içini yoklasa görür ki gizli dileklerimizin birçoğu başkasının zararına doğar ve beslenir."
Sayfa 152Kitabı okudu
“Yunanlı komedya şairi Philemon, hiçbir hekim dostlarının bile sağlığından hoşlanmaz, dermiş, hiçbir asker de yurdundaki barıştan. Daha da kötüsü, herkes içini yoklasa görür ki gizli dileklerimizin bir çoğu başkasının zararına doğar ve beslenir.”
Sayfa 321Kitabı okudu
Şu küçük hikaye geliyor akla: Hugo'nun, yaşamının sonuna doğru, belki yüz bilmem kaçıncı kez, Juliette Drouet ile aynı gezintiyi yaparken, arabaları iki giriş kapısı olan bir malikanenin önünden geçerken sessiz meditasyonuna ara vermesi ve birisi büyük, birisi küçük kapıların önünde, Juliette büyüğünü gösterirken: "Atlılara ait madam" deyişi ve Juliette'in de kendisine küçük kapıyı göstererek: "Yayalara ait mösyö" demesine kulak kabartışı; sonra biraz ileride dalları birbirini kucaklayan iki ağacın önünde, bu kez Juliette'in yanıt vermeyeceğini bile bile bir kez daha söze girişi: "Philemon ve Baucis"...; üstelik her türlü güvence verilir ki bu insanın yüreğine işleyen merasim yıllar boyu günbegün yinelenmiştir. Bu hikaye bilindikten sonra, Hugo'nun yapıtları üzerine var olabilecek en iyi inceleme bile, onun vaktiyle nasıl biri olduğunu, ne olduğunu bu hikaye kadar anlatabilir mi? Bu iki kapı sanki, gücüyle güçsüzlüğünün aynaları gibidir onun, ancak hangi kapının küçüklüğünün, hangisinin büyüklüğünün aynası olduğu belli değildir.Aşkın eğitimi olan ve Juliette'in yanıtında açıkça belli olan o hayran olunası eğitimi yanı başına almadıktan sonra dünyanın bütün dehası gelse ne olur? Hugo'nun yapıtlarının en titiz, en coşkulu yorumcusu bile bu yüce nispet anlayışına eşdeğerde bir başkasını çıkaramaz karşıma
Reklam
“Yunanlı komedya şairi Philemon, hiçbir hekim dostlarının bile sağlığından hoşlanmaz, dermiş, hiçbir asker de yurdundaki barıştan. Daha da kötüsü, herkes içini yoklasa görür ki gizli dileklerimizin birçoğu başkasının zararına doğar ve beslenir.”
Sayfa 152Kitabı okudu
Yunanlı komedya şairi Philemon, hiçbir hekim dostlarının bile sağlığından hoşlanmaz, dermiş, hiçbir asker de yurdundaki barıştan. Daha da kötüsü, herkes içini yoklasa görür ki gizli dileklerimizin birçoğu başkasının zararına doğar ve beslenir. Öyle sanıyorum ki düşündükçe doğanın genel düzeni hiç şaşmıyor böyle olmaktan: Çünkü fizikçilerin dediğine göre, her şeyin doğması, beslenmesi, çoğalması, başka bir şeyin bozulup çürümesi oluyor.
Sayfa 179
Philemon ve fantezilerimin diğer figürleri, ruhta benim do­ğuramadığım ama kendilerini doğuran ve kendi hayatlarına sahip olan şeylerin var olduğuna dair çok önemli bir içgörüyü anlamamı sağladı. Philemon ben olmayan bir gücü temsil edi­yordu... Bana psişik nesnelliği, ruhun gerçekliğini öğreten oy­du... İçimde bilmediğim ve istemediğim şeyleri söyleyebilecek bir şeyin var olduğunu anladım...
Sayfa 88 - JungKitabı okudu
"Cevizin (Juglans) yakınına meşe (Quercus) dikilirse yaşamaz," denir. Bunu, Plinius'un 1601 tarihli Doktor Physicke Philemon Holland tercümesine dayanarak biliyoruz, fakat maalesef, bu edisyona bakarak meşe mi ölecek ceviz mi bilemiyoruz. Şanssızlık bu ya, şu an yanımızda eserin Latince orijinali yok, fakat açıkçası sevgili Doktor'un bu üstü kapalı sözünden daha net bir ortak fikre varmak zorunda olduğumuzdan da şüpheliyiz.
Sayfa 34 - Alef YayıneviKitabı okudu
Tüccar gençliğin sefahata düşmesinden kâr sağlar, çiftçi buğdayın pahalanmasından, mimar evlerin yıkılmasından, hukukçu insanların davalı, kavgalı olmasından; din adamla­rının şan, şeref ve görevleri bile bizim ölümümüze ve kötü­lüklerimize dayanır. Yunanlı komedya şairi Philemon, hiçbir hekim dostlarının bile sağlığından hoşlanmaz, dermiş, hiçbir asker de yurdundaki barıştan. Daha da kötüsü, herkes içini yoklasa görür ki gizli dileklerimizin birçoğu başkasının zara­rına doğar ve beslenir.
117 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.