Kimler gitmek istemiyor ki?
Bizler de kimi zaman batıya gitmek isteriz öyle değil mi?
En azından yaşadığımız şimdiki hayattan daha iyi, kaliteli bir hayata sahip olabileceğimizi ve yaşam standartlarının buraya göre daha iyi olacağına inanırız.
Hele ki ülkenin ekonomik durumu bu halde iken yüzlerce binlerce insan Avrupa'ya veya başka ülkelere
“Kitaba nasıl başlayacağını düşündün mü?”
“Evet. Şöyle başlayacağım: Bütün çocuklar karanlıktan korkar...”
.
Merhabaa sevgili okuur
Yetişkin olmak arada bir çocuk edebiyatı okumaya engel olmamalı diye düşünüyorum. O dünyadan uzaklaşmamak ve unutmamak için arada bir bu dünyaya adım atmalıyız.
Kısaca kitaptan ve hissettiklerimden bahsedeceğim.
İran sineması (s)imgeler sineması
Sinema, çağdaş dünyada en etkili ve önemli mesaj aracıdır.
Toplumların dünya üzerinde kendi varoluşunu dönemin şartlarını kullanarak kendi gözlem ve toplumunu tanıtması gerekir. Tanınmak, var olmaktır. İçine kapanmak yok sayılmayı kabul etmektir. Bu açıdan toplumlar için en tehlikeli şey eylemsizliktir.
İran
Çocukların ellerinden problem çözme sorumluluklarını alırsanız özgürlüklerini de almış olursunuz. Her sorunu sizin çözmeye çalışmanız, onların kendi iradelerini harekete geçirmesini ve kendi çözüm önerilerini engellemiş olursunuz.
Karma eğitim sistemine karşı çıkıyor ve kız ve erkek öğrencilerin ayrı ayrı okullarda eğitim alması gerektiğini düşünüyor. Bu konuda kendisine asla katılmıyorum yine. Bu düşünce tarzı o yıllara göre normal gelebilir, hatta ne yazık ki şimdi de birçok kişi tarafından kabul edilebilir, ama bu gerçeklik bu düşüncenin doğru olduğu anlamına gelmiyor.