Tıp eğitimi almış ve psikiyatri alanında uzmanlaşmış bir isim: Cengiz GÜLEÇ.
Birçok meslektaşı gibi, Avrupa ve ABD vizeli kitapları Türkçe'ye çevirerek yolunu bulma niyetinde olmayan, yaşadığı ülkenin dinamiklerine son derece hakim olan ve övülmeyi değil dürüstlüğü bekleyen önemli bir psikiyatr.
Kitabında yalnızca vaka örneklerini, hikayeleştirerek anlatmakla kalmıyor; teoride edindiği bilgileri, pratikte danışanlar üzerinde nasıl uyguladığını gösteriyor. Bunu yaparken yalnızca başarılı olduğu vakaları değil, başarısızlığa uğradığı vakaları da anlatarak, hem dürüstlüğünü hem de kendisine olan güvenini tazeliyor.
Kitapta bahsedilen konular; aşk acısı, kayıplar, evlilik sorunları ve cinsel sorunlar gibi çoğunluğun karşısına çıkan engellerden oluşuyor. Bu yönüyle kitap yalnızca psikoterapistlere değil herkese hitap ediyor. Kitabın en büyük kazanımı hiç kuşkusuz, kuramsal bilgilere körü körüne bağlı kalınmayı değil, esnekliği ve hoşgörüyü telkin etmesidir. Evet kuramsal bilgi çok önemlidir, bir kuramın oluşması ciltler dolusu kitaplar, deneyler ve beyin fırtınasına bağlıdır ancak kuramın uygulama alanı da, psikoterapistin bilgisi ve deneyimleriyle sınırlı oluyor. Bu noktada, bilgi ve deneyleri beslemek adına, yaşanılan kültürün dinamiklerini ve aile yapısının iç dengelerini bilmek ve değer yargılarından hareket etmek çok büyük önem arz ediyor. İşte bu yüzden, söz konusu kitap ve benzeri kitapları okumak, sağlıklı bir toplum ve huzurlu ilişkiler adına kritik bir görevi yerine getiriyor.