Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
126 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Satranç
Satranç
Stefan Zweig
Stefan Zweig
20 yıldır eline satranç taşı almayan Dr. B.; seyahat ettiği gemide satranç şampiyonu ile oynadığı oyunu mükemmel bir şekilde kazanır. Sonrasında bu kazanma heyecanına kapılan Dr. B. maçın rövanşını da oynamayı teklif eder. Şaşırtıcı bir sonla karşılaşan Dr B. geçmiş dönemde rastlantı eseri, hapishane şartlarında eline geçirdiği bir satranç kitabı ile bu oyunun tüm detaylarını öğrenmiştir. Ne satranç tahtası ne de taşları vardır. Önce ekmeklerden yaptığı satranç taşları ile sonra da tamamen zihninden oyun oynayarak, profesyonel bir satranç ustası olmuştur.
Satranç
SatrançStefan Zweig · Romans Yayınları · 2019237,1bin okunma
83 syf.
·
Puan vermedi
Yazarla tanışmam #Satranç kitabı ile olmuştu. Kısa hikayeler ve ince kitaplar olmas özellikleı yolculuklarda tercih etmeme sebep oldu. Benim gibi yükünüz hafif olsun ama kitapsız da olmasın diyorsanız kesinlikle tavsiyedir. Kitabın Arka Kapağından: Zweig ölümünden hemen önce tamamladığı birkaç düzyazı metinden biri olan #Satranç 'ı kaleme aldığı sırada, karısı Lotte ile birlikte göç ettiği Brezilya'da yaşamaktaydı. Satranç'ta da, olay yeri olarak New York'tan Buenos Aires'e gitmekte olan bir yolcu gemisini seçmiştir. Bu gemide tamamen rastlantı sonucu karşılaşan üç kişi; yeni dünya satranç şampiyonu Mirko Czentovic, sıradan bir satranç oyuncusu olan anlatıcı ve bir zamanlar çok usta bir satranç oyuncusu olan ama hayli zamandır satrançtan uzak kalmış olan Dr. B. , öykünün aktörleridir. Az kelamla çok şey anlatabilme sanatını en iyi icra eden yazarlardan biridir #stefanzweig Psikoloji, insan ruhu denince ilk akla gelenlerdendir. Satranç oyununa kitapla birlikte özel bir ilgi duymaya başladım. Oyuna ilgisi olanlara özellikle tavsiyedir.
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020237,1bin okunma
Reklam
83 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 saatte okudu
Satranç, Zweig’in psikolojik birikimini bütünüyle devreye soktuğu bir öyküdür. Bu metninde, Goerhe’nin “klasik öykü kuramı”an bağlı kalan ve “duyulmadık bir olayın sanatsal düzlemde işlenmesi” ilkesi doğrultusunda bir anlatı mimarisi oluşturan yazar, olay yeri olarak New York’tan Buenos Aires’e girmekte olan yolcu gemisini seçmiştir. Bu gemide
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020237,1bin okunma
176 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Rastlantı ve Zorunluluk
Jacques Monod'un bu kitabı sadece biyoloji felsefesi yapmaz, aynı zamanda günümüze de ışık tutabilen bir bilim felsefesi içerir. Sosyoloji, tarih gibi pek çok disiplinle etkileşime geçmiş bu kitap beni aydınlattığı kadar zorlamıştır da. Bilim ve doğa felsefesine başlayacaklar bu kitabı okumadan bilim ve felsefe yapmamalıdır diye düşünüyorum. İyi okumalar <3
Rastlantı ve Zorunluluk  Modern Biyolojinin Doğa Felsefesi
Rastlantı ve Zorunluluk Modern Biyolojinin Doğa FelsefesiJacques Monod · Alfa Yayıncılık · 201235 okunma
341 syf.
·
Puan vermedi
TAMİRCİ BERNARD MALAMUD 341 SAYFA Ben devrimci değilim. Ben deneyimsiz bir adamım. Böyle şeylerden anlamam ki. Ben bir tamirciyim. Kırılan ne varsa tamir ederim- yürek dışında. Yahudi düşmanlığının gittikçe şiddetlendiği 1911 yılının Kiev'inde geçiyor hikayemiz. Yakov Bok, Yahudi bir tamircidir. Eşi tarafından terk edilince, iş bulmak için
Tamirci
TamirciBernard Malamud · Kafka Kitap · 20131,164 okunma
264 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitap bir hayat hikayesi anlatıyor o yüzden biraz durağan ama okurken bir çok hayat tecrübesi aktarılmış bu yönünü beğendim. Karakterin davranışları gerçek hayattaki bir insanın yapacağı davranışlarla birebir örtüşüyordu uzun zamandır böyle bir karakterle karşılaşmamıştım.
Rastlantı
RastlantıMurat Tavlı · Nemesis Kitap · 0138 okunma
Reklam
93 syf.
·
Puan vermedi
Evrende var olduğumuz sürece kimin hayatımıza niçin girdiğini bilemeyiz. Doğrudan ya da rastlantı sonucu hayatımıza giren her insan meğer bir şeyler öğretebilmek adına giriyormuş..
Yaşama Fırsatı
Yaşama FırsatıMehmed Alagaş · İnsan Dergisi Yayınları · 2009196 okunma
477 syf.
·
Puan vermedi
Herkesin yarası vardır, ama bazılarınınki daha belirgindir… Bambaşka hayatlara ait Claire, Will ve Teddy adında üç masum çocuğun yolları bir anda, hiç beklenmedik bir trajediyle kesişir. Önce aileleri, ardından koruyucu aileleri katledilen bu çocuklar için artık hiçbir şey eskisi gibi değildir. Peki, onları bir araya getiren bu sarsıcı olaylar bir rastlantı mı yoksa birbirleriyle bağlantılı gerçeklerin önemli bir halkası mıdır? Jane Rizzoli ile Maura Isles, katledilen ailelerle ilgili araştırmalarını derinleştirdikçe uzayan sır perdesini aralayabilecek, bu çocukları bekleyen korkunç kaderi değiştirebilecekler midir? Gerritsen her zamanki gibi mükemmel karakterler ve gizemli kurgular yaratmadaki ustalığını konuşturmuş.
Sona Kalan
Sona KalanTess Gerritsen · Martı Yayınları · 20142,780 okunma
·
Puan vermedi
“Kişi” (person) sözcüğünün ilk anlamının ‘maske’ olması büyük olasılıkla basit bir tarihsel rastlantı değildir. Daha ziyade herkesin her zaman ve her yerde, az çok farkında olarak belli bir rolü oynadığı gerçeğinin kabulüdür bu.” (s. 30)
Günlük Yaşamda Benliğin Sunumu
Günlük Yaşamda Benliğin SunumuErving Goffman · Metis Yayıncılık · 2020374 okunma
216 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
“Beni siz delirttiniz!” diyordu rahmetli Cem Karaca… Akı| sağlığını yitirenler anlamlandıramadıkları dünya olayları ve insanaları sebebiyle yitiriyor akıllarını tıpkı Veronika gibi… Farklı coğrafyada bildiğim sıkıntıları yaşayan insan hikâyelerini seviyor ve heybesinde hikâyeler biriktirenlere okumalarını şiddetle tavsiye ediyorum. 🩵Bu dünyada hiçbir şey rastlantı sonucu meydana gelmez. 🩵İnsanlar mutlulukla başa çıkamıyorlar bir türlü. 🩵İnsanların mutluluk olasılığı ne kadar yükselirse mutsuzlukları da o kadar artıyor. 🩵İnsan hiçbir şeye alışmamalı. 🩵Tinsel yolculuğun iki zor sınavı vardır: Gereken ânı bekleyecek sabî ve karşılaşılanlardan hayal kırıklığına uğramayacak cesaret! 🩵Adalet. Hukuk. Her ikisi de masumları korumak açısından çok gerekli olmakla birlikte, her zaman herkesi hoşnut edecek biçimde işlemezler.
Veronika Ölmek İstiyor
Veronika Ölmek İstiyorPaulo Coelho · Can Yayınları · 202077,3bin okunma
Reklam
216 syf.
10/10 puan verdi
·
27 saatte okudu
Ölüm bilinci bizi daha yoğun yaşamaya yöneltir.
l Paulo Coelho gençken anne ve babası tarafından üç kez akıl hastanesine gönderildi ve aylarca hastanede kaldı. Sakinleştiriciler ve elektroşok verilerek tedavi uygulanmaya çalışıldı. Yazarımızın bu deneyimleri üzerine kurulu bir kitap. l Bir insan neden ölmek ister? Sevgisizlikten mi? Parasızlıktan mı? Yoksa toplumun belirlemiş olduğu güzellik
Veronika Ölmek İstiyor
Veronika Ölmek İstiyorPaulo Coelho · Can Yayınları · 202077,3bin okunma
199 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Rastlantı ile alıp okunacak bir roman
Metin'i Berlin'de kitapçı olarak ve göçmenlerin yaşadığı sosyal çevreden tanıyordum, ama roman yazarı olduğunu bilmiyordum. Kitabın yayınlandığını ve okuma akşamı olduğunu duyunca ilgilendim. Okuma akşamında kitabın konusu ve Metin'in yazma serüveni beni bu romanı okumaya daha da heveslendirdi. Romanın konusu, kısaca bir kitapçının yolculukta 'rastlantıyla' karşılaştığı bir kadının bir cinayet haberiyle ilgisini çekmesi. Roman kahramanı Serpil, çocukluğunda yaşadığı cinsel taciz nedeniyle yaşamı boyunca, ailesiyle bu travmanın sonuçlarına katlanan ve bir yerden sonra taciz edeni öldürmeye karar veren bir kadının hikayesi. Ancak olay roman kahramanının kitapçı Metin'in 'rastlantı' sonucu karşılaşmaları ile biz okuyucuya her ikisinin yaşamlarından kesitlerle anlatılıyor. Roman 'rastlantı' ile gelişip mektuplarla anlatılan, olayın dramatikliğini böyle bir yabancılaşma ile neredeyse nesnelleştiren, rastlantı, adalet, suçluluk duygusu, travma vs. gibi konuları işleyerek gelişiyor. Romanı roman yapan olayın ilginçliği değil, olayın bir olgu olarak roman kahramanlarını nasıl etkilediği, nasıl değiştirdiği, onların nasıl geliştikleri. Romanın dili sade, anlatımı içten, olayın bütün dramatikliğine karşın içkonuşmalar dingin. Metin'in kitapçı dertleri ve Serpil'in hapisane yaşamı yaşanan travmanın anlatımıyla uygun bir çerçevede, ne az ne de fazla. Bu romanı adı sanı ünlü bir edebiyatçımız da böyle yazabilirdi. İlk kitap olarak başarılı bir roman.
Rastlantının Böylesi
Rastlantının BöylesiMetin Ağaçgözgü · Gri Yayınevi · 20242 okunma
80 syf.
8/10 puan verdi
It Don’t Mean a Thing If It Ain’t Got That Swing
Paul Auster okumak çok keyifliymiş. Daha çok roman yazıyor. Ama ben öyküleri çok sevdiğim için “Kırmızı Defter” ile başlamak istedim ve çok iyi yaptım.. :) Öykü severler mutlaka okuyun! Kitap 4 ayrı hikaye bölümünden oluşuyor. İlk bölüm kitaba ismini veren kısım; İçerisinde 13 kısa öykü var. Neredeyse hepsi bir sayfa sürüyor. Bu hikayelerin hiçbirine isim vermemiş. Birden on üçe kadar sıralamış. Yanlarına parantez açıp hepsine ben bir isim verdim.. :) Ve bu öykülerin hepsi de gerçek yaşamdan alınmış olaylar. Yaşanmış hikayeler… İşte bu kısmı beni çok etkiledi. Ayrıca otobiyografik özellikler taşıması, tesadüflere yer vermesi ve bazı şeyleri kendine işaret olarak görüp hayatı buna göre yaşaması da hikayeleri daha da güzelleştirmiş. Yazarın sadece bu kitabını okumuş bir okur olarak; ona büyük bir sempati duydum. “Ne büyük rastlantı,” dedim kendi kendime. Hayatım bunun gibi bir sürü ilginç olayla doluydu ve ne kadar çabalarsam çabalayayım bu tür şeylerden sıyrılamıyordum. Beni durmadan bu tür saçmalıklara bulaştıran dünya ne biçim bir dünyaydı.” “Böyle bir şey gerçekten oldu. Bu kırmızı defter’ e yazdığım her şey gibi, bu anlattığım da gerçek bir hikaye.”
Kırmızı Defter
Kırmızı DefterPaul Auster · Can Yayınları · 20231,243 okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
CAHİL HOCA - JACQUES RANCİÉRE Zihinsel Özgürleştirme Üzerine Beş Ders " Kalipso asla unuta..." Jacotot çocuklar ile aynı dili konuşamamaktadır, tesadüfen Fenelon'un Telemak'ının iki dilli bir baskısıyla karşılaşır. Telemak'ı çocuklara dağıtır ve çocukların hocalarının dili olan Fransızcayı Telemak sayesinde öğrenirler. Jacotot hiç bir açıklama yapmamış, çocuklar kendi başlarına Fransızcayı çok iyi derecede Telemak'tan öğrenmiştir. Bu rastlantı Jacotot'nun düşüncelerinde devrim yapar. Jakotot öğretmenin zekası ile öğrencinin; iktidarın zekâsı ile halkın zekâsını eşit tutar, aradaki zihinsel uçurumu yok etmeyi savunur. Hoca cahildir ve çocukların öğrenebilmesi için öncelikle zihnin özgürleştirilmesi gerekmektedir. Öğrenenin hocanın açıklamasına gerek duymadan öğrenmesi zihni özgürleştirecektir. (Kalipso : Yunancada gizli veya saklanmış olan.)
Cahil Hoca
Cahil HocaJacques Ranciere · Metis Yayıncılık · 20142,278 okunma
1.248 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.