Fakat içinde bulunduğumuz ortamlar ve düşünce yapımız değişmeye başladıkça birbirimize yabancılaşmaya başlamıştık, eskisi gibi bir arkadaşlık sürdürmemiz artık mümkün değildi.
Van Gogh’un otoportreleri de bir tür ototerapiydi. 1886 ile 1889 arasında otuz yedi kez kendi resmini yaptı ve hepsinde de yaşadığı ıstırabı insanın içine işleyen bir bakışla ifade etti.
"İnsan bir şeyler öğrenmeye, deneyim kazanmaya kalmadan ölüm kapıyı çalıyor. Ben şahsen geleceğe dönük hiçbir plan yapmaya cesaret edemiyorum, kendimi koskoca bir okyanusta küçük bir su damlası gibi görüyorum."