YouTube kitap kanalımda sizin için sanata en iyi başlangıç kitaplarını önerdim ve bu kitabı da yorumladım: ytbe.one/PegBH1HDrr0
"Her şey sanat için potansiyel bir konudur." Alain de Botton
Bu sitede bugüne kadar kültür ya da sanat ile ilgili pek inceleme paylaşmadım fakat mesleğim gereği bir sanatçı olmamdan ötürü artık bir
Kendinizden bir şeyler bulacağınızı düşündüğüm ilk hikayem ile sizlerleyim..
"Kadıköy"
...Modaya doğru yürümeye başladım… Kafamı gökyüzüne doğru kaldırdığımda, kapkara bulutlarla göz göze geldim, yağmur damlaları yavaş yavaş suratıma doğru damlıyorken bir anda nefesimi tuttum ve gözlerimi kapattım, o anda ne düşündüm tam olarak
Gök, renksiz, alçak... Yerle gök aynı yas tutar gibi. Dünya sessiz, sağır. Hayat kiminle beraber gidiyor? Ölülerle mi, yoksa ölüleri çukurlara taşıyanlarla mı?...
"Yaşam ne acı , ne tatlı ; renksiz , kokusuz , dümdüz , anımsanacak değer taşımayan bir yığın küçük olaylar zincirinden başka bir şey değildi . Acılar vardı durmadan anımsanan . Bir de, arada şimşek gibi parlayıp sönen mutluluk anları.
Hepsi bu kadar."
Türk edebiyatının ilk distopya örneklerinden biri olan Yalnızlar, 1950’li yılların
Önsöz
"İnsanlar duygu ve düşüncelerine göre hareket eder. Sevgi, nefret, korku, ümid, zan, inanç, şüphe, bilgi gib uni manevî kuvvetler, insanları içten içe, şu veya bu şekilde davranmaya zorlar. Nefret ettiğimiz bir şeyi yapmak bize çok güç gelir. Korku kaleleri yükseltir, hendekleri derinleştirirken sevgi bütün kapıları açar ve bütün
Kötü olan, kapalı bir hayat sürmen, bu yüzden de insanlara güvenini yitirmişsin. Sen de kabul edersin ki, her şeyinle köpeğine bağlanman olacak şey değil. Renksiz bir hayatın var senin, Hegemon.
Ağaç dalına yapışıp kalmış böcek kabuğu gibi, rüzgar biraz güçlü esse sonsuza kadar savrulup gidiverecekmiş gibi, bu dünyaya yapışıp yaşamayı sürdürdüm...