Ne dil ne de resim, birbirinin terimlerine indirgenebilir: ne gördüğümüzü söylememiz boşunadır; çünkü, gördüğümüz söylediğimizin içine hiçbir zaman yerleşmiş değildir. Ve söylediğimizi, imgeler, mecazlar, benzetmeler kullanarak göstermeye çalışmamız da boşunadır.
Sayfa 16Kitabı okudu
“Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım.”
Sayfa 594Kitabı okudu
Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım.
"İşsiz kalmasın insanlar, öldürmeyelim birbirimizi." dersin
milyonların içinden
milyonlardan ve gün ışığından uzağa götürülür,
işkence görür,
hapis yatar,
sürgün edilirsin;
sevilecek şeyler değilse de bunlar
DAYANILIR...
**
hayatı öven şiir,
kardeşliği söyleyen şarkı,
mücadele eden resim
ve emekçinin yüreği, elleri, hasreti
harbe ve ölüme karşıdır
DAYANILMAZ ...
Deniz'in, Nazım'dan sonra en çok sevdiği şair Ahmed Arif'ti...
.
Haberin var mı taş duvar?
Demir kapı, kör pencere,
Yastığım, ranzam, zincirim,
Uğrunda ölümlere gidip geldiğim
Zulamdaki mahzun resim.
Görüşmecim yeşil soğan göndermiş
Karanfil kokuyor cigaram
Dağlarına bahar gelmiş memleketimin...
.
Sayfa 51 - SERÜVEN KİTAP - Ekim 2010Kitabı okudu
“İstediğin kadar güzel resim yap..
Anlayan, kıymetini bilen olmadıktan sonra...”
Sayfa 27Kitabı okudu
Metin Erksan'ın Sevmek Zamanı filminden...
Filmde Müşfik Kenter’in oynadığı Boyacı Halil karakteri, boyadıkları evin duvarında asılı olan büyük boy bir kadın resmine âşık olur. Resim, köşkün sahibi olan zengin bir adamın kızı Meral’in fotoğrafıdır. Sema Özcan’ın oynadığı Meral karakteri boyacının resmine duyduğu bu tuhaf ve hastalıklı duyguyu fark eder ve bundan çok etkilenerek Halil’e sorar:
“Aylardan beri neden durmadan gelip benim resmime bakıyorsun?”
Boyacı Halil, önce cevap vermek istemez bu soruya, sonra da ‘Sana ait bir mesele değil bu. Resminle benim aramdaki bir durum seni ilgilendirmez. Ben senin resmine âşığım,’ der.
Meral, bir süre Halil’i kendisiyle iletişime geçmesi ve belki de gerçek manada aşkı birlikte yaşamaları için ikna etmeye çalışır. Halil hiç oralı olmaz.
Meral’in, “Aşık olduğun sadece bir resim, ama işte ben burdayım, canlı olarak karşındayım,” sözleri de bir işe yaramaz.
Halil’in sözleri, Tomek’in Magda’ya verdiği cevapla aynı sulara akar:
“Anlamıyorsun... Ben seni istemiyorum ki. Ben senin yalnız resmine âşığım... Benimle resminin arasına girme.”
Sayfa 23
