Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Mechule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol.
Rıhtımda kalanlar bu seyahetten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli,
Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilinmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.
Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden,
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden.
"Ne olur sabaha karşı rıhtımda seslendiğini duysam pia'nın
Sırtında yoksul bir yağmurluk
Çocuk gözleri büyük büyük üşümüş ürpermiş soluk Ellerini tutabilsem Pia'nın ölsem eksiksiz ölürdüm."
Ne olur kim olduğunu bilsem .pia.nın ellerini bir tutsam ölsem
Böyle uzak uzak seslenmese
Ben bir şehre geldiğim vakit
O başka bir şehre gitmese otelleri bomboş bulmasam
İclenip buzlu bir kadeh gibi boğulanıp boğunalıp durmasam
Ne olur sabaha karşı rıhtımda seslendiğini duysam pia'nın
Sırtında yoksul bir yağmurluk
Çocuk gözleri büyük büyük üşümüş ürpermiş soluk
Ellerini tutabilsem pia'nın
Ölsem eksiksiz ölürüm
''İsterim ki bu kitabı okuyunca, şehvetli bir kabus görmüş gibi olun. ''
Zalımsın PESSOAAAA...Bir karabasan gibi çöktü üzerime cümleler. Hem bedenen, hem ruhen zor günlerden geçtiğim bir dönemde bu kitaba denk gelmem tam acıdan zevk alma durumu oldu. Kendi acımı unutup, Pessoa'nın içine düştüğü bu derin sancıyı tüm bedenimle hissettim. Yoğun,
Sessiz Gemi
Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol.
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli,
Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.
Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden,
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden.
Gözde
(Spoiler içerir.)
Peyami Safa'nın 1923'te basılan ilk romanı. Dili ağır. Kitapta çokça yer alan eski kelimeler sebebiyle okuma hızımı biraz düşürdü. Buna rağmen Türk dizilerini anımsatan entrikalarla dolu, heyecanı hep canlı tutan, merak ettiren konusuyla keyifli bir okuma oldu.
Mütareke yıllarının zor şartlarında babasını
Kırmızıyı sevdiğini bilseydim
hayallerim kıpkırmızı olurdu
İstanbul hala güneşin ardında
ufuklarında birkaç kara leke
birkaç kan pıhtısı dudaklarında
İstanbul hala sevimli mi sevimli
ve hala bir tomucuk tadında
"Nedense vedadır her başlangıç, merhaba!"
Öyle mi sevgili okur?
Veda mıdır her başlangıç?
Bitişi belli olan bir yol mudur?
Şairin düşündüren bu dizesiyle başlayalım incelemeye.
Merhaba!
Günler günleri,