Mesela herhangi bir gün müthiş bir iç sıkıntısı seni boğar hayat sana karanlık ve manasız gelir İnsan biraz evvel senin zırvaladığın gibi felsefeler yapmaya başlar Hatta yavaş yavaş onu da yapamaz ve canı ağzını açmaya bile istemez hiçbir insanın hiçbir eğlencenin seni canlandıramayacağını sanırsın. hava sıkıcı ve manasızdır ya Fazla sıcak ya fazla soğuk ya da fazla yağmurludur gelip geçenler suratına salak salak bakarlar ve On Para Etmez işlerin peşinde bir tutam otun arkasından koşan keçiler gibi dilleri bir karış dışarı fırlayarak dolaşırlar .aklını başına derleyip bu pis ruh haletini tahlil etmek istersin. insan ruhunun çözülmez düğümleri bir muamma gibi önüne serilir kitaplarda okuduğun depresyon kelimesine bir cankurtaran simidi gibi sarılırsın Nedense hepimizde maddi olsun manevi olsun Bütün dertlerimize bir isim takmak merakı vardır bunu yapamazsak büsbütün çılgına döneriz mamafih insanlar da bu merak olmasa Doktorlar açlıktan ölürlerdi..'
Öfke ve hüzün aynı şeylerdir. Hüzün edilgin bir öfkedir ve öfke etkin bir hüzündür.
Reklam
Hâlâ bu gönül hangi uzak gölgeyi bekler?
Sayfa 71
428 syf.
10/10 puan verdi
Seks hukukunun hayret verici tarihi!
Harika bir kitabın incelemesi ile karşınızdayım. Kitap, benim için belki de bu senenin en iyi kitabı olacak, çünkü okumadıklarımın önüne geçecek kadar iyi bir kitap okuduğumu düşünüyorum (üşenmemişim 172 alıntı paylaşmışım :D). Öncelikle biraz yazardan bahsedeyim. Yazarımız bir hukukçu ve araştırmacı-gazeteci. Bu kitabında Antik Uygarlıklardan
Seks ve Ceza
Seks ve CezaEric Berkowitz · Kolektif Kitap · 2015582 okunma
Kur’an-ı Kerim de bir ayet vardır; Melekler ve ruh, miktarı elli bin yıl olan bir günde Arşa yükselir.Yani basit bir hesaplama yaparsak, bize göre elli bin yıl,O meleğe göre bir günmüş.Peki bu dünyada yüz yıl yaşayan bir insan,O meleğe göre ne kadar yaşamış olur? Elli bin yıl önce aya, sonra güne,Sonra saate, dakikaya ve saniyeye çeviriyoruz. Ve ortaya korkunç bir rakam çıkıyor.Dünyada tam yüz yıl yaşayan bir insan,O meleğe göre üç dakika yaşamış olur.Tam üç dakika.Dünya hayatı elli yıl, altmış yıl, yetmiş yıl olan insanlar da var.Yani bu kadar yaşamış bir insan o meleğe göre tam bir dakika iki saniye, üç saniye yaşamış oluyor.O zaman şunu göz önüne almak zorundayız; ebedi hayatı kazanmamız için;Küslükleri bitirmemiz için, problemlerimizin geçici olacağını düşünmemiz için, ufacık şeyleri kafamıza takmamak için, aşk acılarımız için, maddi problemlerimiz için, terfilerimiz için, Sınav kaygılarımız için,Tam iki dakikamız var. Bu kadar. Dünya boş, dünya boş, dünya boş diye kendimizi kandırmayalım. Dünya yalan diye kendimizi kandırmayalım.Neden biliyor musunuz? Yalan olan biziz. Bu iki dakika içerisinde ebedi hayatı kazandık kazanamadık,Problemlerimizi çözdük çözemedik,Küslüklerimizi bitirdik bitiremedik,Aşk acılarımızı gömdük gömemedik,Tam iki dakika mız var. Yoksa bizi, Kocaman bir felaket bekliyor.iki dakikayı, iyi değerlendirelim.
Üzgün bir ruh, mikroptan daha hızlı öldürür insanı...
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.