"Alacakaranlıkta, yatağımdan çıkmadan, uzanmış durumda, öylece kaldım; bedenim dayanılmaz bir korku içindeydi, ruhum da bunalmıştı; hiçbir şey olmayacağını, hiçbir zaman hiçbir şeyin değişmeyeceğini, hiçbir zaman hiçbir şeyin meydana gelmeyeceğini ve hiçbir tasarıdan hiçbir sonuç çıkmayacağını düşündükçe her yanım kasılıyordu. Söz konusu olan hiçlik korkusuydu, boşluk karşısında panikti, varolmayış karşısında kaygıydı, gerçekdışılık karşısında gerilemeydi; içimdeki kopma, bozgun, dağılma karşısında bütün hücrelerimin attığı biyolojik bir çığlıktı; utanç verici bir yetersizlik, küçüklük korkusu; dağılma, parçalanma korkusu; içimde duyduğum, dışarıdan da tehdit eden, şiddet karşısında ürküntüydü; en kötüsü de her zaman üstümde, bana yapışmış, bütün hücrelerime bağlanmış durumdaki bir alaya almayı, alay bilinci gibi bir şeyi, bedenimin ve ruhumun bütün parçalarından yayılan, içimden gelen bir alayı duymamdı." Witold Gombrowicz, <Ferdydurke>
Düşüncemin yolları çamursuz olsun
Tanrım, sen ki gökyüzü ve yeryüzüsün, yaşam ve ölümsün! Güneş sensin, ay sensin, rüzgar da sensin! Bedenlerimiz ve ruhlarımız sensin, sen bizim aşkımızsın. Hiçbir şeyin olmadığı yerde sen varsın, her şeyin var olduğu yerde senin mabedin vardır. Sana hizmet etmem için yaşam ver bana, seni sevmem için bir ruh. Seni gökyüzünde ve yeryüzünde hep görebilmem için gözler; denizde ve rüzgarda seni işitebilmem için kulaklar, senin adına çalışabilmem için eller var bana. Su gibi saf kıl beni; gökyüzü kadar yüksek. Düşüncemin yolları çamursuz olsun; ne de kuru yapraklar olsun projelerimin göllerinde. Başkarının kardeşim gibi sevmeyi bileyim, içimdeki sana layık olayım. Senin adın olan Gökyüzüne ve Yeryüzüne, Bedene ve Ruha, Yaşama ve Ölüme hamdolsun! Ağzım sana şükretsin, ellerim de sana şükretsin! Yaşamım senin varlığına layık olsun. Bedenim senin tenin olan Yeryüzüne layık olsun. Ruhum evine geri dönen bir oğul gibi çıkabilsin senin huzuruna. Beni güneş kadar büyük kıl ki içimdeki sana tapabileyim; beni ay kadar saf kıl ki içimdeki sana yakarabileyim; ve beni gün kadar aydınlık kıl ki seni daima kendi içimde görebileyim, sana yakarıp sana tapabileyim.
Reklam
- 6 - Sinema kamerasını bırakma kararım hiç dramatik değildi. Fanny ve Alexander'ın çekim çalışmaları sırasında belirginleş­ti. Bedenim mi ruhumu yönetiyordu, ruhum mu bedenimi etkiliyordu, bilmiyorum ama fiziksel rahatsızlıkların üstesin­den gelmek giderek daha güçleşiyordu. 1985 yazında büyüleyici olduğunu düşündüğüm - o sıra­ da- bir film tasarım vardı. Hiç diyalog ve akustik efekt kullan­madan uzun sekanslarla çalışıp sessiz film dünyasına yaklaşa­caktım. En sonunda sesli film yapmaktan kurtulmanın bir yo­lunu bulmuştum.
Aşkımızdan başka hiçbir konunun kıymetiharbiyesi yoktu gözünde. “Hayatın en güzel bencilliğidir aşk” Öyleydi, aynı zamanda en yıkıcı, en acımasız hislerinden biriydi. Bu kadar güçlü, bu kadar tutkulu olman, beni hem mutlu ediyor hem korkutuyordu. Ya bir gün beni sevmekten vazgeçersen? Hiç şüphem yok, eğer o gün gelirse, arkana bakmadan giderdin. Belki de sana duyduğum hisleri diri tutan da bu kaygıydı. Her an seni kaybedebilecek olmam. … “İmkansızlık olmazsa aşk söner. Ve hepsinden mühimi, aşk bir ticaret değildir benim yakışıklı aptalım. Aşk neticeyle alakadar olmaz, bugüne bakar, sadece bugüne, hatta şu ana. Ateş yandığı sürece vardır, o tutku sönmediği sürece…” İşte, hep o tutkunun sönmesinden korkmuştum. Beni bırakıp başka birine gitmenden. … Ama kaderim şu cilvesine bak ki, giden sen değil, ben oldum. Ama hakikatte hiçbir yere gittiğim yoktu, bedenim, aklım senden kopmuş olsa da ruhum her zaman seninleydi, hep de öyle olacak.
Ruh kalıcı olan tek gerçeklik. Ben ruhum ve kalıcıyım. Ben, Darrel Standing, pek çok etten kemikten kabuğun sakini, bu anılardan birkaç satır daha yazacağım ve gideceğim. Bedenim olan biçimim, boynundan yeterli süreyle asılı tutulduğunda dermanı kesilecek ve maddenin dünyasında ondan geriye koca bir hiç kalacak. Ruh dünyasında ise anısı kalacak. Maddenin belleği yoktur, çünkü biçimleri gelip geçicidir ve bu biçimlere kazınan her şey biçimlerle birlikte can verir.
Sayfa 132
Ruhum ve bedenim acı çekiyor..
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.