Kudüs şehir değildir. O dindir,imandır,davadır,heyecandır,simgedir,ölçüdür. Onunla ölçeriz cihat tutkumuzu,fedakarlık samimiyetimizi. Sabır ve sebat mihenğimizde o. Garipliğimizin tecelligâhıdır.
Ahirete iman bir aydınlanmadır, bir güçlenmedir ve bir iç direnç kazanımıdır. İnsana sabır, tahammül, teselli ve metanet veren bir dip dalgasıdır. Yaşamın zorluk ve sıkıntıları içerisinde bunalmış, yaşadıklarından bıkıp usanmış, yaşamı sürdürebilmek için kendisini şevke getirecek makul gerekçeleri kalmamış insanların en etkili sığınağı ahirete imandır. Dünyaya asıl, son ve tek yaşam gözüyle bakan biri, zaten acılar ve kederlerle örülü yaşamın en küçük hadiseleri karşısında sarsılmaktan kurtulamaz
..ne var ki insan ruhunda gerçek îman işaretleri açıkça belirdiği vakit insan yeryüzünün bütün kuvvetlerinden üstün sayar kendini zalimlerin, diktatörlerin ve putların bütün azaplarını küçümser.
Böyle bir ruhta inanç hayattan daha üstün gelir.
İnanan ruh ebedi olan ALLAH'a yaklaşmayı, geçici olan fena âleminden üstün görür ve bu dünyayı
Kudüs, şehir değildir. O dindir, imandır, davadır, heyecandır, simgedir, ölçüdür. Onunla ölçeriz cihad tutkumuzu, fedakârlık samimiyetimizi. Sabır ve sebat mihengimizdir o. Garipliğimizin tecelligâhıdır.
Kudüs, şehir değildir. O dindir, imandır, davadır, heyecandır, simgedir, ölçüdür. Onunla ölçeriz cihat tutkumuzu, fedakârlık samimiyetimizi. Sabır ve seba mihengimizdir o. Garipliğimizin tecelligâhıdır.
"Demeliyim ki şu hayat bir katre-i andır
Varlıkta hiçlik ve hiçlikte varlık aşktandır
Nefsi sorarsan o emmarede bir çıyandır
Küfür kuytularda giz şimdilerde ayandır
Bu ıstırap miskinden zahitlere beyandır
Muttasil-ı muştuya mazhar Hakk'a uyandır Maksudu İlahî olanın ameli püryandır
O zaman-ı ahir cehennem gibi üryandır
Had ile fiil kulda
O dindir, imandır, davadır, heyecandır, simgedir, ölçüdür. Onunla ölçeriz cihat tutkumuzu, fedakârlık samimiyetimizi. Sabır ve sebat mihengimizdir. O, garipliğimizin tecelligâhıdır.
Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinden Namaz Hususunda Nefsimize Beş İkaz
Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri "Cenâb-ı Hak, Kur'ân-ı Kerîm'inde yüz yerde edâsını emrettiği namazdan daha büyük bir hakikat olsaydı, imandan sonra onu emrederdi" demiştir.
Bediüzzaman Hazretlerinin ifadesiyle: "Kainatta en yüksek hakikat
Ama, ne olursa olsun Allah’a ﷻ dayanan herkes kurtulur.
O’na ﷻ inanmış olan her imanlı dar zamanında daha geniş olur. İlâhi kement onların boynundadır. Sabır dağları onları içine almıştır. Çünkü imanları kuvvetlidir. Çünkü kadere razıdırlar.
Bu sabır ve imandır ki; onu her an şükür yoluna sevkeder.
"Ten O'nun, can O'nun...Bize düşen, beden perdelerinin gerisinden O'na varabilmek. Bu seyr ü sefer O'nu bulmak için çırpınmanın sancısından ibaret. Can saraylarındayız...Kudret her bir zerremizi nakış nakış işlemiş. Her kulu ayrı bezemiş, âlem çarşısına göndermiş.O sarayın iç tezyinatını aydınlatacak olan bir tek ışık, imandır."