Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
·
Puan vermedi
öncelikle belirtmek gerekir ki, kitabın değeri açısından, dostoyevski'nin söylediği varsayılan, rus edebiyatının gelişimi açısından yazarın önemini vurgulayan şu cümleyi: "hepimiz gogol'ün paltosundan çıktık." öyküde, düşük rütbeli bir mektupları temize çekme memuru anlatılmaktadır. saçları dökülmüş, yanaklarında kırışklıklar bulunan,
Palto
PaltoNikolay Gogol · Tutku Yayınevi · 201737,1bin okunma
192 syf.
7/10 puan verdi
ideal devlet nasıl olmali. ideal toplum nasıl olmali. ideal insan nasıl olmali. Hepsi öyle ayrıntılı şekilde en ince ayrıntısına kadar anlatılmış ki madde ve ruh ayrımına kadar girmekte. Bu şekilde olunca okurken burda ne demek istedi veya bunu mu demek istedi derken ister istemez kendiniz de tekrar aynı sayfayı okuma ihtiyacı duyuyorsunuz. Çoğu sayfa da dipnotlar mevcut hatta kimi sayfalardaki dipnotlar sayfanın yarısını kaplamakta. Konu olarak işin içine felsefe' de girince onca bilgi üst üste gelmiş bulunmaktadır bu da okuyan için boğucu, sıkıcı bir kitap halini yansıtmakta burada aralarda çıkan bir sayfalik boşluklar okuyucunun imdadına yetişiyor ve kitap belirli bir sayfadan sonra akıcılık kazanıyor. Sabırla ve dikkatiniz dağılmadan okumanızı öneririm şimdiden keyifli okumalar dilerim..
İdeal Devlet
İdeal DevletFarabi · İş Bankası Kültür Yayınları · 20173,181 okunma
Reklam
200 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Sevmek.. Ne güzel bir kelime, herkesin de dilinde.. Peki ya gerçekten seviyor muyuz yoksa sevgi zannettiğimiz şey sanrıdan mı ibaret? Ya da sevgimiz koşullara mı bağlı? Kitabı okurken bu soruları çokça geçirdim aklımdan. Sevgili Erich Fromm sevmenin aslında ne kadar derin bir erdem olduğunu anlatıyor kitabında. Nasıl ki bir sanat eseri içten gelerek, emek harcanarak ortaya çıkıyor; yazarımıza göre sevmek eylemi de aynı ölçüde kutsal, değerli ve sabırla inşa edilmekte. Bence çokta haklı.. Erich Fromm ile ilk kez bu kitap ile tanışan bir okur olarak, yazarın düşünce dünyasından çok etkilendim. Aslında günümüzde sevmek derdinde olmadığımızla, her şey gibi sevgiyi de tükettiğimizle ve sevgiye ne kadar yüzeysel baktığımızla yüzleştim de diyebilirim. Özetle okumanızı tavsiye ederim. Altını çizeceğiniz bolca cümle bulacaksınız. Madem ki sevmek bir sanat, umarım karşınıza sanatsever, daha doğrusu sanattan anlayan insanlar çıkar :) Keyifli ve anlamlı okumalar dilerim...
Sevme Sanatı
Sevme SanatıErich Fromm · Say Yayınları · 202018,6bin okunma
112 syf.
8/10 puan verdi
"Kendimden başka hiçbir eksiğim yok." Kafka eserlerinin tamamında çaresizlik, ezilmişlik, itilmişlik, zayıflık ve güçsüzlük öğelerini işler.  Içerisinde bulunan hikâyelerin kafka vari anlatımı tamamen yukarda belirtilen özelliklerle dolu okurken hikâyelerin tamamında anlatılmak isteden o mutsuzluk havası okuyuca ciddi anlamada yansıtıldığını düşünüyorum. Biraz sıkıcı bi anlatıma tabi ama kafkanin çoğu eserinde başlarında veya ortalarında o hava mutlaka vardır. Sabırla okumanızı yarıda birakmamanizi belirtmek ister Keyifli okumalar dilerim.
Mutsuzluk
MutsuzlukFranz Kafka · Tutku Yayınevi · 2017240 okunma
78 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Zincire Vurulmuş Prometheus İncelemesi
Her kitap gibi bu kitabın da bana kattıklarına minnettar olduğumu bildirerek başlıyorum. Tiyatro oldukçe sevdiğim bir aktivite olduğundan ötürü onu okumayı da bir hayli seviyorum. Prometheus bütün sanatın, bilimin kaynağı olan ateşi tanrılardan çalıp insanlara vermesi sebebiyle Zeus tarafından cezalandırılır. Tragedyanın kahramanı olan Prometheus tanrılara olan bu başkaldırısıyla birlikte zincire vurulur. Tanrıların düzenine karşı gelen Prometheus'un bu hikayesini Aiskhylos aklın, bilimin, sanatın, yaratıcılığın ve özgür düşüncenin gelişimi için kahramanca, sabırla çekilen çileyi bir tiyatro sahnesine dökmüştür. Hak, adalet ve özgür düşünceyi seven Aiskhylos'un bu akıcı eserini okumanızı tavsiye eder, herkese iyi okumalar dilerim.
Zincire Vurulmuş Prometheus
Zincire Vurulmuş PrometheusAiskhylos · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20197,4bin okunma
656 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Harika bir klasik roman... Romanın konusu, akıcılığı ve tabii ki karakterleri çok güzel. Ancak Victor HUGO Paris'teki tarihi yapılarda çeşitli sebeplerle oluşan tahribat karşında oldukça üzgün ve kızgın olduğu için bu romanı yazıyor. Zaten kitapta oldukça fazla mimarı yapılar hakkında ve tarihleri hakkında bilgiler veriyor. Paris ve çevresi hakkında bile belgesel gibi 100 sayfaya yakın bir bolum ayrılmış durumda ve bu oldukça çok sıkıcıydı. Kitabın ilk bölümleri olmasıyla da daha bir sorun teşkil ediyor. Bu bölümleri ki kitabın yarışı eder. Geri kalan romanın kendisi oldukça keyifliydi. Latince cümlelere de bir çok yerde yazılmış dipnotlarla açıklanmış. Mimarı tarihi ve Paris tarih belgeseli kısımlarını ki 250- 300 sayfa eder sabir edebilirseniz kitap sizin elinize yapışır bırakmak istemezsiniz. Sabırla okumanızı - gerekirse sıkıcı bölümleri eş geçseniz de kaybınız olmaz- diler iyi okumalar dilerim.
Notre Dame'ın Kamburu
Notre Dame'ın KamburuVictor Hugo · Can Yayınları · 201932,9bin okunma
Reklam
336 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Bazen öyle bir kitap okursunuz ki kapattıktan sonra ben ne okudum diye bi düşünürsünüz. Etkisinden çabuk çıkamazsınız. Körlük benim için öyle oldu. Sürekli karşıma çıkan kitabı hep almayı ertelemiştim. Ama sonunda merakla, sabırla okudum. Bir film izler gibi okudum diyebilirim. İtiraf etmeliyim ki en son kendimi gözüm kapalı evin içinde dolaşırken buldum. Konuyu uzun uzun anlatmak istemem ama hikaye o kadar çekti ki beni o durumu yaşıyor gibi hissettim. Her yerde iyi insan, kötü insan olabiliyor. Her durumda güçlü güçsüzü kullanmaya kalkabiliyor. İnsan her durumda kendini düşünebiliyor. Her zaman insanda bir umut oluyor demek ki diye düşündürüyor. Bunların kör insanlar arasında geçen şeyler olduğunu okumak iki kere düşündürüyor insanı. Ara ara uzatıldığını düşünsem de çok da sıkılmadan ne olacak diye merakla okudum. Olayın bi nedeni olmadan başlayıp nedensiz sona ermesi bi merak uyandırmadı değil. Okuduğum sürece olaylara karşı kızgınlıkla da olsa stresle de olsa okumak beni yine de içine çekti. Karşınıza çıkarsa almayı ertelemeyip okumanızı dilerim.
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022104,2bin okunma
360 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
HAYAT BİR PARAGRAF DEĞİLDİR
Merhaba Sevgili Okurlar ; Öncelikle belirtmek isterim ki kitabın ilk yarısı gerçekten çok sıkıcı. Alkolik bunalımda olan bir kızın sürekli tekrarlanan tren seyahatlerini okuyoruz. Tamam, kurbana olan ilginç bağını göstermek için gerekli fakat fazla uzatılmış diyebiliriz. İkinci yarısı ise hızlanıyor ve merak artıyor ama yazar da bu kısımda klasik
Trendeki Kız
Trendeki KızPaula Hawkins · İthaki Yayınları · 202011,8bin okunma
448 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
İnsan olan vatanını satar mı?  Suyun içip ekmeğini yediniz.  Dünyada vatandan aziz şey var mı?  Beyler bu vatana nasıl kıydınız? Onu didik didik didiklediler,  saçlarından tutup sürüklediler.  götürüp kâfire : «Buyur...» dediler. 
Sen Kimsin?
Sen Kimsin?Yılmaz Özdil · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20171,243 okunma
1062 syf.
9/10 puan verdi
·
88 günde okudu
“Savaş ve Barış dünyanın en büyük romanı; ve eğer üzerimize bombalar yağmazsa bu kış Anna Karenina’yı okuyacağım.” - Virginia Woolf - 1870’li zamanların Rusya’sı ve toplumun üst kesiminde yaşanan iki bağımsız aşk, hem de ne aşk! Masumca ve çirkince hâllerin bulunduğu bir aşk. Üstelik çıkarlar üzerine kurulmuş evlilik örneği bile mevcut. Oysa
Anna Karenina
Anna KareninaLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201939,5bin okunma
22 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.