Spoiler içerebilir!!!
Öncelikle Uğur Bey'in göstermiş olduğu medeni cesaretinden, ortaya koyduğu üründen ve bunun için harcadığı emekten dolayı kendisini kutlamak gerekir. Gerçekten kitap yazmak zor ve zahmetli bir aktivitedir. Ben de bu düşünceler çerçevesinde yazarlık hayatında kendisine başarılar diliyor ve "Komutanım sistemler
Rosa 8 yaşındayken annesi ile gittiği bir restoranda mafyalar yüzüne çapraz ateşe tutulur ve suçsuz yere olay yerinde annesini kaybeder. Annesinin kanıyla boyanmış haldeyken vakti gelince bunun hesabını sormaya ant içer.
Günümüzde Rosa FBI ajanıdır. 4 yıldır Javier'in nam-ı diğer El Malo'nun evinde hizmetçi olarak çalışmaktadır.
El Malo 4 yıldır her gün etrafında olan, yatağını toplayan, evini temizleyen bir kadını ansızın fark ederse neler mi olur?
Ahh ne de güzel şeyler olur.
Vahşet sahneleriyle, smutlarıyla, duygu geçişleriyle, kalbin ve aklın birbiriyle karışmasıyla harika bir okuma zevki yaşattı bana.
İlk başlar da yadırgamadım değil.
"Böyle olması saçma değil mi?" diye kaç defa sordum kendime.
Fakat baktım ki sorun kitapta değil bende. Türünü diğer kitaplarla kıyaslayarak en büyük yanlışı ben yaptım. Bunu fark edip hatamı düzeltince mükemmel ötesi oldu, elimde aktı gitti kitap.
Ama öyle bir şey vardı ki gözüme her seferinde battı o yüzden 1 puanımı kırdım.
Rosa sen FBI ajanı olmuşsun ama ota boka da ağlanmaz arkadaş. Bir ara topuklu bana çok yakıştı diye ağlayacak sandım.
Rosa'nın aksine Javier harika bir karakterdi. Alfanın vücut bulmuş haliydi. Sırf El Malo için okunur bir kitap.
İlk mafya kitabımdı ama son olmayacak.
Önce bir yazarıyla tanışmamı anlatayım.
Ahmet Ümit'i hep duyardım, polisiye pek okumadığım için merak da etmezdim. Bu sene bir kitap fuarına geleceğini öğrenince kaptım bir iki kitabını gittim. Bir yandan sahnede duran Ahmet Ümit'i dinliyordum (öylesine... Gelişi güzel... Hiçbir şey düşünmeden... Belki doğru düzgün anlamadan...), bir
Evlenirken hiçbir şey istemiyorum diyen kıza karşı taraf cepte gördüğü için hiçbir çaba sarf etmiyor. Ama burnundan getirenler kıymetli oluyor. Ben bu saçma döngüyü bir türlü anlayamadım.
Kitap incelemelerine baktığım zaman "mutlaka okuyun dediğim kitap" "iyiki okumuşum dediğim kitap" gibi anlam veremediğim cümleler barındıran kitap. Herkes harika beğenmiş ama incelemelerin çoğu bir kaç cümleden öteye gitmiyor çünkü kitabın içeriği bu kadar. 150 sayfa okuduğum kadarıyla inceleme yazıyorum kitabı yarım bıraktım. Öncelikle bir diktatör var Dominik cumhuriyeti tarihinde var olan, gerçek tarihi ve kişileri ele alıp romanlaştırarak bir eser ortaya koyulmuş. Tarihin her döneminde olan sadece Dominik cumhuriyetine özgü bir şey olmayan bir diktatörlük. Bu diktatör eli kanlı insanları karşıt görüşte olanları köpekbalığına yem yapan insanları öldürüp kadınlara tecavüz eden 50 bin insanın ölümünden sorumlu bir mahluk. Diktatörten daha kötü bir şey varsa o da halkın bu diktatörü tanrılaştırarak sevmesi, onca zulm dayak vs. hepsi halkın iyiliği için olduğuna inanmak felsefedeki celladına aşık olmak. Ee başka? Ne anlatabilirim? Tarihteki gerçek kişileri romanlaştırılması kadar saçma bir şey daha olamaz yazar ne yazarsa onu konuşuyorlar ve onu yapıyorlar. Aynı şey yine herkesin çok beğendiği
Teke Şenliği için 150 sayfadan daha fazla okumaya gerek görmedim bir diktatörün nasıl olduğunu öğrenmem için 550 sayfa okumama gerek yok. Mutlaka okumanız gerekmez. İyiki bitirmedim.
Teke ŞenliğiMario Vargas Llosa · Can Yayınları · 20201,041 okunma
Bekir Hoca’dan Allah razı olsun, samimi müslümanlığı ve mevzu bahis edilen konularda elini taşın altına koyduğu için. Her şeyin Müslümanca yorumu gereklidir. Burdan yol alarak yaptığımız işleri teraziye koymak, doğrusunu-yanlışını göstermek ve bunu yaparken kökleri sağlam bir meselenin zemininde yapmak gerekir. Bunun ne kadar zor olduğunu bildiğim
"Her şeyi ciddiye alıyordum; sanki ölümsüzmüşüm gibi."
[Duvar]
"Bana öyle geliyordu ki, hiç öğrenmemiş olduğum, ama yine de çok iyi bildiğim bir şeyi, yani yaşamayı unutuyordum."
[Düşüş]
"Yaşam ne denli saçma ise, ölüm o denli dayanılmazdır."
[Sözcükler]
"İnsan da, yaşam da saçmadır, boşunadır, rastgeledir,