Strol'un babası belki oğlum birazcık f1 hakkında bir şey öğrenir diye şampiyon pilotları getiriyor ama hala berbat bir sürücü.Vettel için uzun bilgilendirmelerini özlemeyeceğim demişti şaka ayağına yalnız bu yaşlı kurt bir şey öğretmeye çalışmaz sadece yarışları önde bitirmeye bakar iyi oldu size.
Hafefobi hastası olarak ben :D
Bir tüyo vereyim. Bir kıza dokunduğunuzda, şaka bile yapmış olsanız, eğer sizi iterse, onu... rahat... bırakın. Ona dokunmayın. Hiçbir yerine dokunmayın! Sadece durun. Sizin dokunuşunuz, onun midesini bulandırmaktan başka bir şey yapmaz.
Peygamber de şaka yapar!
"Ey Allah'ın elçisi, sen bizimle şakalaşıyorsun,"dedi sahabiler, seçin ve hayretle."(Şaka yapsam da) sadece gerçeği söylüyorum!" dedi Elçi, mizahta dahi yalan söylemediğini belirterek.
Sayfa 182 - ŞuleKitabı okudu
Mackenzie sanki şaka yapıp yapmadığımı anlamaya çalışır gibi beni inceliyordu. "Ondan sonra birkaç telefon görüşmesi daha yaptım. Üç yıldır sadece pratisyen hekimlik yaptığınızı biliyorum. Karınızla kızınız araba kazasında öldükten sonra adli antropolojiyi bıraktınız ve buraya geldiniz. Diğer arabanın alkollü sürücüsü yara almadan kurtulmuş."
Sayfa 49Kitabı okudu
"Doğa her şeyin anası olarak çocuklarını binlerce tehlikenin içine böylesine kaygısızca korumasız yollamasının tek nedeni, öldükleri zaman güvende oldukları kendi rahmine geri döneceklerini,bu nedenle kayıplarının sadece bir şaka olduğunu bilmesidir. İnsanlara da hayvanlardan farklı davranmaz ; dolayısıyla bu ifadesi şunu da kaplar: Canlının yaşaması ya da ölümü onun için fark etmez."
tembellik
Keşke sadece tembellik yüzünden hiçbir şey yapamasaydım.
Tanrım, o zaman kendime ne büyük saygı duyardım.
Tembellik de olsa belirli bir özelliğe sahibim, buna eminim diye kendime
saygı duyardım. Benim için, "kim bu adam?" diye sorulunca "tembelin biri."
cevabını verirlerdi ki, bunu duymaktan da son derece hoşlanırdım.
Benim de kendime göre bir niteliğim, hakkımda söylenecek söz olurdu.
"Tembel!" şaka değil, bu bir unvan, bir mevki, başlı başına
bir istikbaldir efendim. Alay etmeyin lütfen, gerçekten öyledir.
Sayfa 26 - Can YayınlarıKitabı okudu
Buna başlık atıl(a)maz
Öncelikle 
Sabahattin Ali'ye O'nu bırakıp geldiği için kırgınım (Şaka şaka ruhu şad olsun).
İçin için isyan eden fakat dıştan her şeye "eyvallah" diyen bir Raif Efendi'nin, Kürk Mantolu Madonna yüzünden sadece nefes alıp veren bir canlı belki de bitkiye dönüştüğünü ve bunu okurun damarlarına kadar nüksettiği "derin" bir kitap.
Okuyup göz yaşlarına boğulmayan bizden değildir diyerek; bir kadın ve bir adamın hayatının mahvoluş hikayesidir bu.
Bütün dünyası olan bir kadından haber alamayarak istemediği bir evlilik yapan (o kadar çok ki) çocuklarının ve yan soydan akrabalarının aslında akraba değil akbaba olduğunu hissettiren ve "nereye çağırsan gelirim" diyen bir kadından oluşan kitap.
Bu kitabı okuyan herkeste biraz Raif Efendi, biraz Maria Puder yatıyor.
Bu kitap öyle sıradan popüler edebiyat kitaplarından değil, defalarca okuyup bitirseniz de ara ara sayfalarını karıştırıp paragraflar arasında mekik dokunabilecek bir kitap.
Bu kitap acının kitabı.
Bu kitap acıya dayanmanın, acıyı kucaklamanın kitabı.
Bu kitap, ağır ağır işlenmiş olsa da okurun merakla bir sonraki sayfaya geçtiği kitap.
Ve
Bu kitap susarak dünyasını içinde yaşayanların ne yaşadığını anlatan (anlayana) kitap.
Okurken çok sigara içirdin ama
İyi ki okumuşum seni Kürk Mantolu Madonna!
