Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Canım Sait Faik
Sait Faik'ten bir öykü daha okudum: Alemdağ'da Var Bir Yılan. Ne güzel başlıyor öykü: "Daha tiyatroya girerken kar başlamıştı. Çıkınca meydanı bembeyaz buldum. Boynumdan içeriye bir damla düştü. Ürperdim." Türkçenin tadını çıkaran bir yazar Sait Faik. Bu giriş cümlesindeki sesin, görüntünün güzelliğine vurulmamak elde değil. Öykünün bir yerinde İstanbul'u anlatıyor.
Sayfa 386Kitabı okudu
Öykü Nasıl Yazılır-1
O Ses Sen Değilsin Diyelim ki ne yazacağımızı bulduk; olayı, kahramanı zihnimizde tasarladık. Yazar olarak niyetimizi ne ölçüde açık edeceğimizi ne ölçüde saklayacağımızı kurguladık. Değineceğimiz meseleleri, kullanacağımız mekânları, kanatlandıracağımız imgeleri seçtik. Bir öykünün iç dinamiğini yani merkezini teşkil edecek sorun yumağını
Sayfa 6 - Emin Gürdamur:
Reklam
Mîna, Sait Faik’i anlatıyor
“Sait Faik, kılık kıyafeti ve davranışlarıyla, yazar çizer takımının aydınlarına hiç mi hiç benzemezdi. Koltuğunun altında kitap taşımaz, okuduklarını anlatmaz, düşüncelerini iddialı iddialı savunmaya kalkmaz, kişiliğini ikide birde ileri sürmez, kendinden hiç söz etmezdi. Sait Faik ile tanışanlar, bir halk adamı sanırlardı onu. Hakları da vardı;
Yapıkredi Yayınları-ePubKitabı okudu
Kitap Âleminde Familyalar
Her okurun ruh yakınlığı hissettiği yazarlar vardır. Benim de var. Ama çok severek okuduğum, önemsediğim yazarlarla, kendimi aynı familyadan hissettiğim, aramda bir ruh yakınlığı kurduğum yazarlar aynı değil her zaman. Bu, ruh yakınlığı hissetmediğimle bir ünsiyet kurmadığım anlamına gelmez, aksine, büyük bir hayranlık duyarım. Ne ki, farklı
Jimnastik Yapan Adam
Oturduk konuştuk. Yanımdaki köpeğe fena fena baktı. - Kedi, dedi, kedi. Kedi iyi. Yok köpek. .. Köpek insan gibi fena huy. Fena huy ... - Nasıl fena huy? Çok sadık hayvan. - Sadık fena. Köpek insan nasıl huy var alıyor. Budala bir hayvan. Karaktersiz hayvan. Ama kedi çok sadık, vuruyor pen­çe. Çalıyor, koparıyor. Var karakter kedi. Büyük karakter. Kediyle köpeğin farklarını, kedinin meziyetlerini sayıp dök­tü. Öylesine sayıp döktü ki artık köpeğimi sevemez oldum. Kedi temizdi. Karakter sahibiydi. Şahsiyetti. Vahşiydi. Kendine fena­lık yapıldı mı köpeklik yapmazdı atardı pençeyi... Cesurdu ...
Sait Faik Abasıyanık
Sait Faik Abasıyanık
Bütün Eserleri
Bütün Eserleri
Sayfa 729 - Sait Faik Abasıyanık Bütün Eserleri, YKY Yapı Kredi Yayınları, Yedigün, (782), 29 Şubat 1948Kitabı okudu
Sait Faik / Dülger Balığının Ölümü
Oltaya tutuldu muydu dünyasına, sulara küsüverir. Nasıl bir korku içine düşer kim bilir?
Sayfa 8 - Tempo YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Gauthar Cambazhanesi
Hristo yine bir sokak başında durmuştu: - ilk sahne, dedi, feci oldu. Gece daha yatmamıştık. Ko­lundan yakaladım, çevik bir hareketle sıyrıldı. Kapıya doğru koştu: - Sarhoşsun, dedi, seninle daha fazla kalamam. - Nasıl kalamazsın, dedim, seni öldürebilirim. - Benden ne istiyorsun? - Senden gündüzlerini daha uslu, akıllı geçirmeni
Sayfa 672 - Varlık, (67-69), 15-Nisan15 Mayıs 1936Kitabı okudu
İkinci Mektup
Ben bir iki odalı bir ev, tavuklar, bir mektep hocalığı düşün­müştüm. Öyle çocuklar yetiştirmek istiyordum ki... O kadar mühim çocuklar da değil: Şu delikanlıların söyleyip de sonra kahkaha ile güldüklerini hakikat yapacak insanlar!... Sen ne düşünmüştün: Biraz daha şu aptal adamla meyhane, sinema, plaj dolaşaydım. Elbette para suyunu çeker. Ben yine danslarıma, artist mukallidi çocuklarıma dönerim, diyordun. İkimiz de muvaffak olamadık. Ben beş parasız, işsiz, sen yu­murtalıklarından hasta yatağa düştük. Seni hala nasıl seviyo­rum; bu bir sırdır sevgilim. Gözlerinden öperim.
Sait Faik Abasıyanık
Sait Faik Abasıyanık
Sayfa 565 - Sait Faik Abasıyanık Bütün Eserleri, YKY Yapı Kredi Yayınları, Havada Bulut, Büyük Doğu, (17-36), 22 Şubat - 5 Temmuz 1946Kitabı okudu
RAKI ŞİŞESİNDE BALIK OLMAK İSTEYEN ŞAİR Üzerinde en çok durulmuş, zaman zaman alaya alınmış, zaman zaman kendini kabul ettirmiş, tekrar inkâr, tekrar kabul edilmiş; zamanında hem iyi, hem kötü şöhrete ermiş bir şair vardır. İki incecik bacak, kısaca bir rençkot, kanarya sarısı bir kaşkol, müselles bir yüz, şişirilmiş bir göğüse benzeyen
İkinci Bulut
Hem ben çirkin miyim, sevgilim? Ben de insanoğluyum. Bu, senin beni bir sev­mene bakar. Bak o zaman nasıl burnum düzeliyor, gözlerim mahmurlaşıyor, küt parmaklarım incelip sanatkar parmağı olu­yor, dişlerim incileşiyor.
Sait Faik Abasıyanık
Sait Faik Abasıyanık
Sayfa 567 - Yapı Kredi Yayınları, Sait Faik Abasıyanık Bütün EserleriKitabı okudu
Reklam
Öyle Bir Hikaye
Fatih parkının kenarından yürüyorum, Panco. Adamın biri oturmuş ıslak yere. Bacaklarını dimdik dikmiş. Kafasını par­kın sınır demirlerine dayamış. - Yaşasın demokrasi, yaşasın millet, yaşasın cumhuriyet! Diye bağırıyordu. - Yaşasın hemşerim, dedim. - Otur yanıma, dedi. Oturdum. Oh! Sahiden rahatmış be. Islak ıslak. Soğuk so­ğuk. - Benim
Sayfa 878 - Sait Faik Abasıyanık Bütün Eserleri, YKY Yapı Kredi Yayınları, Panorama, (1), Mayıs 1954'te "Yağmurlu Hikaye" adıyla yayımlanmıştır.Kitabı okudu
Ermeni Balıkçı ile Topal Martı
Benim yine başım dönüyor. Bir daha mı balığa çıkmak? Bu ne kocaman, sağır, derin ses, denizin sesi. İnsan bu küçük san­dalın içinde ne ufak. Ah kara. Orada sesler, insanlar, gürültü var. Ağaçlar var. Rüzgarlar var. Ayağının altında kaskatı top­raktan açıklara bakmak tatlı şey. Ama bu kocaman bir ağzın nefes alışına benzeyen sağır sesleri denizin ortasında, bir san­dalın içinde, bir topal martı yan gözle sizi dikizlerken dinlemek insana bir korku, bir ürperme veriyor. Ah bir dönsek! Karaya bir ayağımı bassam kurbanlar keseceğim. Kurban mı? Kurban ne korkunç, ne barbar şey Allahım! Nasıl da hayvanları çoluk çocuğun, kadınların, kızların önünde boğazlarlar. Ne iptidai adet!
Sait Faik Abasıyanık
Sait Faik Abasıyanık
Sayfa 482 - Sait Faik Abasıyanık Bütün Eserleri, YKY Yapı Kredi Yayınları, Ermeni Balıkçı ile Topal MartıKitabı okudu
Yalnızlığın Yarattığı İnsan
Geçen gün koşa koşa caddeden geçiyordu. Vakit beşe çeyrek vardı. Geç kalmıştı matineye. Koşa koşa o sinemaya girdi. Ardından baktım kaldım. Giremedim. Aksilik ediyor. Konuşmuyor. Hiç sesini çıkarmıyor. O zaman. O zaman buram buram buhar çıkan bir yere girmiş gibi terliyorum. Sonra üstüme kar yağıyor kar. Pıtır pıtır bir kar yağıyor. Tane tane bir kar. Aklım tabancalara gidiyor. Bıçaklara bıçaklara. Sevmiyorum bıçakları. Tabancalar. Beynimizde bir yerde küçük bir delik, etrafı siyah. Garip bir delik. Kan hafifçe sızmış. Beyin tıkayıvermiş deliği. İrin gibi bir şey akmış. Ona ne, ona ne bundan. Bu benim kafatasımdaki delik. Ona da mı açmalı. Açmalı ya. Yalnızlıktan başka nasıl kurtulunur? Yalnız ölmek mi? Hayır insanların içinde, milyonun içinde iki ölü. Üç ölü. Dört ölü, beş ölü. Bırak ölüleri saymayı. Bu beşinci bira. Boş ver şu birahaneyi de. Camın dışarısını da. O gelme­yecek ki. Ha! Sinemadaydık sahi. Uçan daireden çıkan adam küçük bobinin elektrik fenerini aldı. Sokağa çıktı. Çocuk da arkasından. Uçan daireyi iki nöbetçi bekliyor. Uçan dairenin önündeki robot dimdik.
Sait Faik Abasıyanık
Sait Faik Abasıyanık
Sayfa 887Kitabı okudu
35 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.