Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Öyle ki Mustafa Kemal, izlediği temsilden sonra, kendisine refakat eden Sonranye (Bulgar Millet Meclisi) üyesi Şakir Zümre Bey'e, "Adamların Balkan Savaşı'nı niye kazandıklarını şimdi anladım ," diyecekti. Neden böyle demiştir? Çünkü opera bir tertip ve disiplin işidir.
Sayfa 203Kitabı okudu
TRT Belgeselde yayınlanan "Şakir Zümre" belgeselini izledim. Gayet güzel olmuş bence. Atatürk'ü görmekte ayrıca mutlu etti.
Reklam
Masonlar
Dünyanın en tehlikeli tarikatı masonlar… Kökleri dışarıda, ekonomi ve para onların elinde... İstedikleri ülke yönetimini bir anda yıkıyorlar... Masonlar sadece islâmiyet’e değil tüm dinlere düşmandır. Neredeyse dünyadaki tüm banka ve şirketleri onlar yönetiyor. İstedikleri an zam yapıyor, istedikleri an üretimi yavaşlatıp piyasaları kurutuyorlar…
Mustafa Kemal, izlediği temsilen sonra, kendisine refakat eden Sabranye üyesi Şakir Zümre Bey'e, " Adamların Balkan Savaşı'nı niye kazandıklarını şimdi anladım." diyecekti. Neden böyle demiştir? Çünkü opera bir tertip ve disiplin işidir. Kendisi de bunu idrak etmişti.
Sayfa 203 - Kronik KitapKitabı okudu
Atatürk neden özellikle operayı önemsiyordu?
Atatürk Sofya'da ateşemiliter göreviyle bulunmuştu. Bulgaristan, genç bir subay olarak Mustafa Kemal'in modern dünya kültürünün kurumlarına intibakı ve kültürel değişimden kaynaklanan sorunları gözlediği bir yer hâline geldi. Bu arada orada operaya gitme imkânı da buldu. Çünkü Sofya'daki opera, tıpkı Bükreş'teki gibi, Balkanlar'daki önemli kurumlardandı. Öyle ki Mustafa Kemal, izlediği temsilden sonra, kendisine refakat eden Sobranye (Bulgar Millet Meclisi) üyesi Şakir Zümre Bey'e, "Adamların Balkan Savaşı'nı niye kazandıklarını şimdi anladım," diyecekti. Neden böyle demiştir? Çünkü opera bir tertip ve disiplin işidir. Kendisi de bunu idrak etmişti.
Sayfa 203Kitabı okudu
Reklam
Başak bir vaka: Bir gün Şakir Zümre ile operaya gidiyorlar ve Mustafa Kemal "Şakir, kim ne derse desin, Balkan Harbi'nde mağlup olmamızın sebebini şimdi daha iyi anlıyorum. Ben bu adamları çoban diye bilirdim.Halbuki baksana operaları bile var. Operada oynayacak sahne sanatkarları, müzisyenleri, dekoratörleri hepsi yetişmiş. Opera binası dahi yapmışlaré diyor. Demek ki bağdaştırıcı bir bakış açısı var.
Sayfa 49 - kronik kitapKitabı okudu
Böyle soruları cevaplamak çok zordur. İki nedeni var: Öncelikle, Mustafa Kemal'in çok daha yoğunlaştırıcı bir zekası vardır. Aslında hepsi çok okur. Mesela Enver Paşa, Kazım Paşa. Fakat Mustafa Kemal bazı konularda yoğunlaşmıştır ve çok farklı açılardan bakabilme yeteneği kazanmıştır. İkincisi ise, şahsi dramı epey etkilidir. Yani çocukluğu, yaşamı, yaşadığı zorluklar... Önce kendi hayatında bir hırs ve yükselme gösterir, ardından bulunduğu milletle kendi kişiliğini yükseltir. Doğu Avrupa ülkelerindeki insanlar kendi dar bireyciliklerini geçmek için, bulundukları milli ve etnik kurumun yücelmesine çalışırlar ki bu durum onlara bir kişilik kazandırır. 1971'de eski Avusturya subaylarından biri bana şöyle demişti; "O zamanlar bir Avusturya subayı ilahtı!" Fransız subayı, Alman subayı kendince bir ilahtır o dönemde. Buna ulaşmak için, bireyin kendi kapasitesini aşması için duyarlılığın fazla olması gerekir. Çünkü onu asıl tamamlayacak unsur, sosyal kimliktir ve ona yönelmesi gerekir. Ben Mustafa Kemal'de bunu görüyorum. Altan Deliorman Mustafa Kemal Balkanlarda kitabında aktarır: Şakir Zümre ile Sofya'da bir lokantada otururlarken, köylü kılıklı ama zengince biri geliyor. Garsonşar onu kabul ve hizmet etmiyorlar. O kişi de itiraz ediyor ve "Bulgaristan'ı ben besliyorum, bu pasta benden geliyor, paranızı da ben veriyorum" diyor. Mustafa Kemal buna şahit oluyor ve etkileniyor
Sayfa 48 - kronik kitapKitabı okudu
Ülkemizde de Şakir Zümre, Nuri Demirağ, Nuri Killigil, Vecihi Hürkuş gibi birçok isme, türlü bahanelerle karşı çıkılıp, nice yatırımlara mani olunmuştu. Bilhassa yeni nesil bu isimlerin hiçbirisine vâkıf değil.
Genç Kitaplığı
Atatürk'ün İcraatları (Ahmet Kurt)
1923'te Türkiye'de; nüfus 13 milyon civarıydı, 11 milyon kişi köyde yaşıyordu. 40 bin köy vardı, 38 bininde okul yoktu. Traktör sıfırdı, karasaban’dı. 5 bin köyde sığır vebası vardı. Hayvanlar kırılıyor, insanlar kırılıyordu. İki milyon kişi sıtma, bir milyon kişi frengiydi, verem, tifüs, tifo salgını vardı, üç milyon kişi trahomluydu.
Reklam
Nuri Killigil, Enver Paşa'nın öz kardeşidir. Trablus'ta Mustafa Kemal ve Enver Paşa ile beraber savaşmış, ağabeyi Enver Paşa gibi yiğit bir askerdir. Azerbaycan'ı kurtaran, Kafkas Ordusu'nun başındaki Nuri Paşa'dır! İşte bu Nuri Paşa, silahlara çok meraklı, teknik resim çizen, silah tasarımları yapan bir şahıstır. Öyle ki,
Sayfa 241Kitabı okudu
72 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.