Tarım üretim sürecinde çiftçiyi kendi ürettiği üründen tohumluğunu ayırıp kullanmaktan alıkoyarsanız, işte o zaman çiftçiyi çiftçi olmaktan çıkarırsınız. Tohuma kimi sahip kılar iseniz onu çiftçiye de sahip kılarsınız...
Ne güzel söylüyor bankacılar:
“Ceplerimiz yetmediği zaman,
biz büyük zenginler,
bankaya koyarız paramızı.”
Ben de sana yatırdım
sevgimi, çelik kasada saklı hâzinem,
ve şimdi, neşeli Kresus,
dolaşıyorum elimi kolumu sallayarak.
''Mutsuzluk benim gizli mesleğimdir, demiştim bir keresinde artık mutsuz bile olamıyorum''
Cioran okuyorum. Hayat hakkında yazdığı kasvetli sözlerin karanlığı beni büyülüyor. Ruhun azabını, aklın zindanlarındaki saklı cehennemi en iyi o anlatıyor. Cioran'ın metinleri ruhumun karanlığını besliyor. Onun cümlelerinin ağzımı yaktığını hissediyorum.
AKP 5553 "Tohumculuk Kanunu" yasasının geri çekilmesi için...
Çiftçi Sendikaları Konfederasyonlaşma Platformu Meclise mektuplar gönderdi:
"Tarım üretim sürecinde çiftçiyi kendi ürettigi üründen tohumluğunu ayırıp kullanmaktan alıkoyarsanız, işte o zaman çiftçiyi çiftçi olmaktan çıkarırsınız. Tohuma kimi sahip kılar iseniz onu çiftçiye de sahip kilarsnz.. Evet, saym milletvekilleri gelin güzel ülkemizi
çokuluslu şirketlerin deneme tahtast yapmayın."
"Bak bence tutkular gemimizin yelkenleridir. 20 yaşında olan biri duygusuna büsbütün kaptırır kendini, yelkenlerini fazla şişirir, gemisi su alır ve batar ya da çıkar. Oysa direğine ihtiras yelkenini serip de hayat denizinde kazasız belasız, batıp çıkmadan ilerleyen adam gider gider de bakar ki sonunda olmayacak durumla karşılaşır, o zaman da yelkenim bana yetmedi demek zorunda kalır, daha bir metre kare yelken edinmek için varımı yoğumu verirdim, der. Ama bulamaz aradığını ve umutsuzluk içindedir. İşte o zaman başka bir güçten de faydalanabileceği aklına gelir; o güne dek hor gördüğü, sintinede saklı kalan başka bir yelkeni kullanmak aklına gelir. O yelken kurtarır onu. "Aşk" yelkeni onu kurtaracaktır ama onu açmazsa, varamayacaktır ereğe."