- Beni istediğiniz yere yerleştirin, dedi. Samanlığa, ahıra, gene de oranın parasını ödeyeceğim.
- Kırk metelik.
- Kırk metelik! Kabul.
- Peki. Bir arabacı alçak sesle Madam Thénardier'e:
- Kırk metelik mi? Yirmi metelik değil miydi?
Madam Thénardier aynı sesle:
- Onun için kırk metelik, dedi. Fakirleri daha ucuza içeri almam.
Kocası yumuşak bir tavırla:
- Doğru, dedi, böyle müşteriler bir yerin adını kirletir.