Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bazı bilginler, fenayı Hinduizm ya da Budacılıktaki nirvana kavramıyla eşanlamlı görmeye çalışmışlardır; fakat bu doğru değildir. Bu, acılarla dolu varoluş döngüsünden [samsara] kurtulma deneyimi değildir; çünkü lslamda karma düşüncesi yoktur, bireysel ruhun olduğuna inanılır. Fena, öncelikle ahlaki bir kavramdır: lnsan fena olur ve Allah'm sıfatlarını kuşanır; sahih olmayan bir hadiste, tahallaku bi-ahlalıullah, "Allah'm ahlakıyla ahlaklanın," yani sürekli zihinsel bir çabayla aşağılık niteliklerini zin yerine Allah'ın Kuran'da Zatını tanımladığı övülesi niteliklerini koyun, denir. Sonraki aşama, nefsin, Allah'ın ezeli ışığıyla çevrelendiği fena fi'ş-şuhud, Allah'tan başkasını görmemesidir. Üçüncü ve sonuncu aşaına ise fena fi'l-vücud, varlıkta fani olmaktır, bu durumda kişi 'vücud'da, 'Allah'm varlığı'nda daha doğrusu Allah'ı 'bulma'da yok olur. Çünkü genellikle 'varlık' diye çevrilen vücııd sözcüğü aslında 'bulunma, buluş' anlamına gelir; tasavvufi deneyimlerde yaşanan şey budur. Şu ünlü beyit, zamanın içinde yaratılan varlığa işaret eder: Sordum, günahım nedir, diye. Dedi ki: Varlığın öyle bir gü.nah ki, kıyaslanamaz başka hiçbir günahla!
Tantra Tanrı’nın dünyaya karşı olmadığını söyler: samsara ve nirvana iki şey değildir, onlar birdir. Sofu cinsel enerjisiyle savaşır ve bu savaşla Tanrı’dan, yaşamdan, yaşamın hayati kaynağından uzak düşer. Ve bir de sapıklıklar vardır... olmak zorundadır. Bir şeyle ne kadar savaşırsanız o kadar sapık olursunuz. Ve hileler, tekrar içeri girmek için arka kapılar bulmaya başlarsınız. Bunun için sofu yüzeyde seksle, yaşamla savaşır ve derinliklerinde onun hakkında hayal kurar. Ne kadar bastırırsa o kadar takıntılı hale gelir; sofu takıntılı kişidir. Tantracı çok doğal biridir, hiçbir takıntısı yoktur. Fakat ironi odur ki sofu tantracıların takıntılı olduğunu düşünür, sofu tantra yolcusunun seks hakkında konuştuğunu düşünür - 'Neden seks hakkında konuşuyorlar?'- ve o seks hakkında konuşsa da sadece kınamak için konuşur - fakat sürekli onu düşünür. Zihni onun etrafında dönüp durur. Tanrıya karşı olmak zordur. Olsanız bile başarısız olmanız kesindir. Zihin bir yol bulur.
Sayfa 302 - Okyanus yayıneviKitabı okudu
Reklam
İnsanı anlamlı bir yaşama götürecek ve nihai olarak yeniden doğuş (samsara) zincirini kıracak tek şey dinsel bağlılıktır.
"asla bir insan ya da bir eylem tümüyle samsara, tümüyle nirvana değildir." — samsara: budizm, hinduizm, jainizm, sihizm dinlerinde reenkarnasyon ya da yeniden doğum döngüsünü anlatan kavramdır. sanskrit kökenli dillerde ise dünya anlamında kullanılır. nirvana: budizm de her türlü isteklerden, duygulanımlardan, tutkulardan arınıp en yüksek ruh durumuna erişme.
"Vedalar öncesi Hintlileri için, yani "varoluşun acı çekmek" olduğunu keşfetmiş olan Hintliler için ebedi geri dönüş, karmanın hükmündeki ruhun bedenden bedene göçünün sonsuz döngüsünün eşdeğeridir. Bir yanılsama olan ve geçici olan bu dünya, samsara dünyası, acı ve cehalet dünyası Zaman'ın hükmü altında akıp giden dünyadır. Bu dünyadan kurtulmak ve Kurtuluşa erişmek, Kozmik Zaman'dan kurtulmaya eşdeğerdir."
Budizm Tanrıların varlığını kesinlikle kabul eder, ama Tanrıların insanın işine pek yaramayacağını, Çünkü Tanrıların da bizim gibi samsara yani kesintisiz bir ruh göçü ve acı çekme döngüsü yaşamak zorunda olduğunu iddia eder.
Reklam
Tek bir düşünce bile olmadığında, gökyüzün bütün bulutlardan arındığında, o zaman güneş parlar. Normalde o kadar çok düşünce, arzu, hırs, hayal bulutlarıyla kaplıyız ki, güneş parlayamaz. O, karanlık bulutların arkasına saklanır: Arzu bir buluttur, düşünce bir buluttur, hayal etmek bir buluttur ve kişi ne olduğunu bilmek için bulutsuz
Sayfa 123 - Ganj YayıneviKitabı okudu
Gemi yol almakta, nereden gelip nereye gittiği meçhul bir girdabın içerisinden bir salyangoz kabuğunun helezonundan çıkar gibi buluşuyor gökyüzünde corvus cornixlerle... Bu sessizlik senfonisi hatırlatıyor Golgota'daki çarmıha gerilenlerini insanlığın ve biraz daha hüznün matemiyle beliriveriyor elbisesinin cebindeki gözyaşları. İnsanlık değil mi her şeyde doğanın işine burnunu sokup, sonra da kendi sonunu getiren? Gelip giden döngü bir samsara olarak yolunu bulur. Her dilde yok mudur «A» sesi, o zaman lisanların bir önemi de zaten yoktur, çünkü sesler tüm lisanlarda aynı tınıya sahiptir, sembollerle de zaten bizim işimiz yoktur. Doğada ne iyi, ne de kötü; ne şeytan, ne tanrı, ne de melek yoktur... Dinler yırtıcıların doğasına ters, insan denen yapay zeka için ise sadece bir makyavelist bir araçtır. Neden kendini kandırıyorsun ki? İtiraf et hadi! Doğa daima yüce, güzel, büyük ve de uyumun bir betimlemesidir...
lfşa edilmiş Mutlak'ın iki . yönü olan Sonsuzluk ve Zaman'ın, Nirvana ve Samsara'nın nihai özdeşliği herhalde bundan daha görkemli bir samimiyetle tasvir edilemezdi.
Sayfa 167Kitabı okudu
240 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Budizm
İnceleme değil, kendime aldığım notlardan oluşmaktadır. Spoiler içerir! Budizm dünyanın en büyük dinlerinden biridir. Hristiyanlık,İslam ve Hinduizm'in ardından dünyada en fazla insanın mensup olduğu bir inançtır. Budizm, tanrısı olmayan bir din olarak düşünülebilir. Deneyimsellik, Budizm'in en önemli boyutudur. Budizm'in özündeki
Budizm 101
Budizm 101Arnie Kozak · Say Yayınları · 201998 okunma
263 öğeden 161 ile 170 arasındakiler gösteriliyor.