Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

saime

saime
@samyeli74
Bugün de gönlümüzce geçmediyse gün, suçun yarısı bizim, yarısı günün!. . .
Melih Cevdet Anday
Melih Cevdet Anday
(Bize Bağlı)
Denge
(Tel cambazının tel üstündeki durumunu anlatır şiirdir) Sizin alınız al, inandım. Morunuz mor, inandım. Tanrınız büyük, âmenna. Şiiriniz adamakıllı şiir, Dumanı da caba.
Sayfa 119
Reklam
Elverişsizler ve gereksizler! Toplumun mezbahasında ölen sefiller, hor görülenler, unutulmuşlar. Bir fahişelik nesli - erkeklerin, kadınların, çocukların, etin ve kanın, canın ve ruhun fahişeliği; kısacası emeğin fahişeliği. Uygarlığın insan için yapabildiği buysa, vahşi ve çıplak halimizi geri verin bize. Bu makinenin ve Uçurum’un insanları olmaktansa, ıssızlığın, çöllerin, yere çöküp oturduğumuz mağaraların insanları olmak evladır.
Sayfa 175Kitabı okudu
Of of biraz fazla biliyordu bu Bay Choakumchild. Azıcık daha az bilseydi, çok daha fazla öğretebilirdi!
Sayfa 11 - Oda Yayınlar 3. Basım Eylül 2009 İstanbul, Türkçesi: Füsun ElioğluKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Öyle, ama ne yapalım? Biz istediğimiz gibi ahlak üstüne konuşalım, dünya kendi yolunda yürüyor. Hamlet'in de dediği gibi, Herakles asasıyla her bir yöne saldıradursun, evlerin çatılarında kedilerin dayanılmaz patırtılar koparmalarını önleyebiliyor mu, ya da sıcak havada ağızları kayışsız koşuşan köpeklerin vurulmasını?
Sayfa 57 - Adam Yayınları Birinci Basım: Ağustos 1982, İstanbul, İngilizce'den çeviren: Murat BelgeKitabı okudu
"Aman evladım. Başımıza biradan daha beter bir şey gelmezse işler yolunda demektir."
Sayfa 628 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 1. Baskı: Ekim 2019 İstanbul, İngilizce Aslından Çeviren: Meram ArvasKitabı okudu
Reklam
Bir eski atalar sözü bize şöyle diyor: “İşini bil, aşını bil, eşini bil!” Bu düstura nazire yaparak, sosyoloji de bize böyle hitap edebilir: “Milletini tanı, ümmetini tanı, medeniyetini tanı!”
Sayfa 47 - Anadolu Üniversitesi, Açıköğretim Fakültesi Yayınları, 1. Basım Kasım 2019, EskişehirKitabı okudu
"Son verme imkanımız olan bir zulmü veya yanlışı görüp de bir şey yapmazsak, suça ortak oluruz."
Sayfa 172 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Mayıs 2016 İstanbul, İngilizce Aslından Çeviren: Ayşe BerktayKitabı okudu
Belki saadet bir saksağandan çok daha geveze olan şuurun boğazına sarılmak, onu konuşmayacak hale getirmek. Ne mümkün?
Sayfa 123 - İletişim Yayınları, Mayıs 2018 PDFKitabı okudu
Sen ne yapabiliyorsun? Çocukların bile ayrı dünyanın insanları. Senden daha çok sokaktaki adama yakınlar. Oğlun felsefe okuyacağına basket oynuyor. Anlamadığı bir dil konuşuyorsun. Ve hep beraber yokluğa sürüklenmektesiniz. Kaç şakirdin var? Kervana katılamadığın için gidenlere küfrediyorsun. Gitmek kaderin hatalarını tashih etmektir. Kaçmak: cangıldan şehre, kasırgadan limana.
Sayfa 117 - İletişim Yayınları, Mayıs 2018 PDFKitabı okudu
Bugün, bizde neden mütefekkir yetişmiyor konusu üzerinde duracaktım. Kartallar uçmadan önce ücra kayalıklarda talim yaparlarmış. Tefekkür tek insanın işi değil. Ben bir Descartes, bir Spinoza olamazdım. Neden olamazdım? Bu bir kromozom meselesi değil. Hotantolar* içinde büyüdüm. Okumak istediğim zaman dövdüler, kitaplarımı yırttılar. Nihayet kütüphanem yağma edildi, hapse atıldım vs.. Cemiyet belkemiğimi kırdı. Uçmak istediğim zaman ancak sürünebiliyorum. Dostlarım kitaplarını sakladılar benden. Fethi gibi bir insanın gösterdiği anlaşılmaz kıskançlık hayatımın en büyük acılarından biridir. Venüs'ün, suratında frengi yarası. Geçen akşam Berke'lerde ortaya bu konu atıldı. Neden Avrupa bizden ileri? Neden bizde adam yetişmiyor vs. İçimden alev gibi kelimeler yükseldi. Ve yanan bir kömürü çiğner gibi dişlerimi sıktım. Neden yetişsin? Yıldızları söndürmeye çalışan bir obskürantizm. Ateş böceklerine tahammülü yok bu gecenin. Ben elimde demir asa, ayaklarımda çarık Hint! Keşfe çıkarken hanginiz bir teşvik sadakası lütfettiniz aslanlarım? Aradığım kitapları elime geçmesin diye kütüphanelerden toplayıp evinize sakladınız. Aslan yirmi kuruşluk kitaba yirmi lira istedi. Ve zavallı manüskirim aylardan beri ârafta bir hebennekanın* vereceği hükmü beklemektedir.
Sayfa 102 - İletişim Yayınları, Mayıs 2018 PDFKitabı okudu
Reklam
Ağaç her gün meyve vermez. Konuşmayan ağaçlar da var. Ne dallarında çiçekler gülümser baharları, ne çiçeklerinde arılar dolaşır. Konuşmayan ağaçlar da var... Zindanda söylenen şarkıyı kim dinler? Zindanda söylenen şarkı ölüm kokar, zincir kokar, küf kokar. Ölüm açacak kapısını bir sabah o zindanın, ardına kadar.
Sayfa 98 - İletişim Yayınları, Mayıs 2018 PDFKitabı okudu
23.2.1963 BİR BABANIN ŞİKÂYETLERİ
İnsanlar görüyorum., yangından kaçar gibi kaçıyorlar vazifeden. Önlerinde uçurum. Bir uçurum ki memleketimin insanları ile dolu., bir uçurum ki uçsuz bucaksız.. Uçurum değil, bir ejderin ağzı. Belki biz de koşuyorduk uçuruma. Belki eteklerimiz bir dikene takıldı, belki biz de uçurumdayız. Ama bu uçurum da kat kat.. Yüz yıllardan beri kâbusa,
Sayfa 92 - İletişim Yayınları, Mayıs 2018 PDFKitabı okudu
Uzviyi ulvileştirmek bakırdan altın imal etmek gibi hayal.
Sayfa 68 - İletişim Yayınları, Mayıs 2018 PDFKitabı okudu
5,3bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.