Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Irk olarak da Çinlilere pek benzemeyen Japonlar, Korelileri ve Moğolları daha çok andırıyor. Milliyetçi Japonlar ise Kore üzerinden gelen hiçbir olguyu (dil, kültür, mutfak, sanat ve din gibi...) kabul etmiyor.
Reklam
Kültür ihracı yoluyla yapılan psikolojik savaşın örneğini bugün bütün dünya yaşıyor. Birçok kültürler yok olmak üzereyken Amerika kültürü dünyada tek kültür olma yolunda. Hollywood yapımı filmler, blucin, kola ve fast foodlarda insanların yüzyıllara dayanan kültürel dokuları,yaşama biçimleri ve damak zevkleri değiştirilmeye çalışılıyor. Fransa ve italya bu durumun farkında olan ülkeler olarak ingilizce'yi günlük yaşamda kullanmıyor, kendi mutfak, sanat ve dillerini böyle koruyabiliyorlar. Kendilerine güveni az, eksiklik duygusu içerisinde yaşayan toplumlar, propaganda edilen kültürü kabul etmek için para harcamaya başlarlar. Zorlayarak değil, sempatik şekilde uygulanan bu yöntem yavaş yavaş sonuç verir.
Çatalhöyük'teki evler kerpiçten yapılmadır. Birbirine sıkı sıkıya bitişik evler ortada bir açık avluya bakar. Bu nederıle bütün kent, dış dünyaya penceresiz duvarlarını dönmüştür.
ilk kez midye ya da ıstakoz (!) yiyen kişiyi gözünüzün önüne getirin; mısır ürününde mantar hastalığı ilk ortaya çıktığında koçanları saran lezzetli siyah mantara günümüzün tadımlığı ne anlam vereceğini bilemeyen Maya yerlisini düşünün; yoğun kar yüzünden kısılıp kaldığı için vitamin gereksinimini rengeyiğinin midesinden çıkanlada karşılayan Eskimolar ya da Laponları; sonunda Afrika' da cassava adını alacak olan ‘manyok’u zehirli kimyasallarından arındırma yöntemlerini deneyerek köklerinden un elde eden Güney Amerika yerlilerini; sonra, kısraklarının sütünü sağınayı öğrenerek, ondan yalnızca C vitamini ve diğer besinler almakla kalmayıp, mayalayarak sarhoş edici bir içki elde eden Orta Asya bozkırlarının atlılarını...
208 syf.
10/10 puan verdi
Tarafımdan oluşturulmuş bu yorumun tüm hakları kitapyurdu.com'a aittir. İlk kez 2006 yılında yayınlanan Osmanlıyı Yeniden Keşfetmek, farklı yayınevlerinden elliden fazla baskı görmüş, Almanca, Fransızca, Arapça ve Yunancanın da içinde yer aldığı 10'dan fazla dile çevrilmiş, Osmanlı Tarihi hakkında sağlıklı bilgi sahibi olmak isteyenler
Osmanlı’yı Yeniden Keşfetmek
Osmanlı’yı Yeniden Keşfetmekİlber Ortaylı · Kronik Kitap · 20232,987 okunma
Reklam
8 Mart 1957'de başlayan direnişin günümüze uzanışı ve evrilişi içler acısı. Bundan 70 sene önce, yüzlerce kadın eşit maaş ve insani yaşam şartları için grev yapıp haklarını istedi. Bu sebeple 8 Mart, kadınlar başta olmak üzere aslında tüm insanların varoluşunu simgeleyen bir gündür. 8 Mart çiçek alma-isteme günü değildir. Pırlanta, altın alma-isteme günü değildir. Mutfak eşyası alma günü değildir. 8 Mart kutlama günü değildir, anma günüdür. Ayrıca Emekçi Kadınlar Günü'dür.
Medeniyet
Adab-ı muaşeretten şehir hayatına, mimariden hukuka, davranış biçimlerinden müziğe, sanat ve zanaattan mutfak kültürüne kadar her alana dokunan bir kavram olarak medeniyet, son iki asırdır gündemden düşmeyen ,farklı tanım ve kullanımlara konu olan bir o kadar da örselenen ve tüketilen bir kavram. İdeal bir durum olarak medeniyet, maddî-fizikî dünyanın tanzim edilmesi ile yakından ilgilidir. Refah düzeyi ,üretim ,güvenlik, sosyal adalet, adil paylaşım gibi değerler, medeniyetin tamamlayıcı unsurlarıdır. Fakat medeniyet bunların toplamından daha fazla bir şeydir. Medeniyet, kültür, âdet ve geleneklerin ötesinde, varlığa ilişkin tutum ve davranışlar bütününü ifade eder. Kültür formlarını ortaya çıkaran da medeniyetin dayandığı zihnî, ahlakî ve estetik ilkelerdir. Bu manada medeniyet, kültürün üzerinde ve ötesinde bir bilinç ve davranış biçimini ifade eder. Yine aynı sebebe binaen medeniyetler bir aidiyet duygusu ve kimlik inşa ederler.
Sayfa 9 - İnsan YayınlarıKitabı okuyor
Kariyerine "bodegón" ressamlığıyla, bir başka deyişle mutfak malzemeleri ölüdoğaları ve Sevilla'daki sıradan insanların resimleriyle başlayan Velázquez, 61 yıllık ömrünün neredeyse tamamında ressamlık yaptı. Barok dönemde ve İspanyol Altın Çağı'nın son yıllarında, İspanya kralının Madrid'teki sarayının en önemli ressamı haline geldi. Dikkat çekici özgünlüğü, dehası ve hüneri ile sanat tarihinin akışını değiştirdi. Yaşadığı dönemde, İspanyol Habsburg saltanatının en önemli ressamıydı ve sanatı, Viyana ve Roma'daki büyük saraylarda da hayranlık uyandırıyordu. Bununla birlikte, uluslararası sanat tarihinde yerini alması, avangart sanatçıların onun fikir ve tekniklerini yeniden ele aldığı 19. yüzyılı buldu.
Rusya'da sanat ve sanatçı, dün olduğu gibi, bugün de rahat değil. Dün, Rus Çarlarının çizmesi altında perişan olan Rus sanatçıları, bugün de komünizmin aman vermez baskısı altında. Dün, yani 140 yıl önce Çarlık Rusyası'nda büyük yazar Dostoyevski, 24 Mart 1845 tarihinde, kardeşi Michel’e yazdığı mektupta yeni bir romanını, sansür Dolayısıyla “İki defa gözden geçirip düzelttiğini, kesintiler ve ilaveler yapıp bitirdiğini” belirttikten sonra şöyle öfkelenmişti; “Tam bu sırada, yepyeni bir engelle karşılaştım. Sansür, kitabı okumak için bir aylık bir zaman istiyordu. Daha evvel yapılamazmış. Dediklerine göre, sansür heyetinin işleri başlarından aşkınmış. Ne yapacaklarını bilmediğim için, kitabı geri istedim. Yoksa, kendilerini kültür yaratıcıları sanan mutfak itleri ve orospularının boyundurukları altına girmek zorunda kalacaktım. Bu, bir despot meselesi değil, en azından yirmi despotun işidir…”
Sayfa 159 - Demedim mi nazlı yarim ben sana/Çok muhabbet tez ayrılık getirirKitabı okudu
Reklam
İlk insansıların beslenme düzenine ilişkin kuramlar; hangi yiyecek bulma stratejisinin (avlanma mı, tohum toplama mı) birbirinden ayrı yaşayan insanların, daha büyük avlan avlamak ya da tanımda ilk adımlar atmak üzere bir araya gelip ilk toplumsal gruplar kurmalarına yol açtığına dair kuranlar; Prometheus söylencesinin ötesinde ateşin denetim altına alınmasına ilişkin kuram; bütün bunlar, hatta başka kuranlar günümüzde feminizm ve karşıtlar arasındaki atışmaların, köktendincilik-laik hümanizm çatışmasının, hatta bilim insanları arasındaki rekabetin söylemine karışıyor.
Shakespeare, Moliere
_İnsan nasıl canını kurtarmak için kaçarsa bir ayıdan, ben de öyle kaçıyorum karım olduğunu iddia eden o karıdan. Ben artık kendimin değilim. Ben bir eşeğim. Bir kadının kocasıyım. Üstümde hak iddia eden kadına aitim. Siz nasıl atınız üstünde hak iddia ediyorsanız o da benim üstümde öyle. Bir hayvana sahip çıkar gibi istiyor beni. Hani beni bir
tarihöncesi "mutfağını" incelemek, bir arkeolog için bile, neredeyse olanaksızdır.
Üzerin­de hayvanlardan doğurgan çıplaklara kadar her türlü figürün bulunduğu kalıplar kullanılarak resim baskılı ekmek yapılabiliyor ya da her türlü kalıp­lı tava ekmeği çıkarılabiliyordu. MÖ 2. binyıla gelindiğinde, Mezopotam­ya'nın yerlileri ile Anadolu'dan gelen yayılımacı Hititlerde, gerçek kurbanın yerine onun bir örneğinin kurban edilmesinin yaygınlaştığı görülüyor (Resim 36, 37). Orta Fırat üzerinde yerleşik Mari Krallığı'nda saray ambar­larında birçok kalıp tava bulundu.
Sanat tarihi ve arkeoloji araşhrmaları, kişiye başka kültürlerin ana pınarlarının değerini kavratarak, ben-merkezliliği her zaman güçlü bir biçimde etkisizleştirmiştir.
119 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.