Resim bir sanattır ve sanat boşlukta yüzen şeylerin amaçsızca yaratılması değil, bir amaca yönelik hareket eden, insan ruhunun gelişmesine ve rafıne edilmesine hizmet eden bir güçtür. Kendi formunda şeylerden ruha hitap eden, ruha gıda olan bir dildir. (Üçgenin hareketleri). Eğer sanat bu vazifesinden geri durursa, o zaman bir boşluk her daim açık kalacaktır. Zira sanatın yerini alabilecek başka bir güç yoktur.54 Ve insan ruhunun güçlü bir yaşam sürdüğü zamanlarda sanat da canlanacak, ruh ve sanat karşılıklı etkileşim içinde ve birbirini tamamlayarak birbiriyle bağlantılı bir şekilde yaşayacaktır. Ruhun materyalist görüşlerle, inançsızlıkla ve ondan neşet eden salt pratik teşebbüslerle uyuşturulduğu ve ihmal edildiği dönemlerde ise “saf" sanatın insana özel bir amacının olmadığından, amaçsız olduğundan ve sanatın yalnızca sanat için var olduğundan 0’ art pour I’ art) dem vurulacaktır.55 Burada sanat ve ruh arasındaki bağ uyuşturulmuştur.
“Michelangelo'nun bu Papa şapelindeki iskelelerin üzerinde, tek başına, tam dört yılda yaptığını, bir insanın herhangi bir şekilde nasıl yapabilece­ğini, sıradan bir ölümlünün hayal bile edebilmesi güçtür. Şapelin tavanı­na koca freskoyu boyamak, duvara aktarılacak sahneleri ayrıntılarıyla ha­zırlayıp çizmek için gereken beden gücü bile olağanüstüdür. Michelangelo, iskelede sırt üstü yatıp, yukarıya bakarak resim yapmak zorundaydı. Bu duruşa o denli alışmıştı ki, bu işle uğraştığı sırada aldığı mektupları bile, başının üstünde tutmak, okumak için başını geriye atmak zorunda kal­mıştır. Ne var ki, o geniş yüzeyi tek başına ve yardımcısız kaplayan bir in­sanın beden çabası, elde ettiği zihinsel ve sanatsal başarı yanında, hemen hemen hiç kalmaktadır. Hayal gücünün tükenmek bilmeyen zenginliği, her bir ayrıntının yapılışmdaki ustalığı, ama özellikle kendinden sonraki­lere bir ufuk gibi açıverdiği görüntü görkemliliği, dehânın gücü konusun­ da, insanlığa yeni bir ölçü sunmuştur.”
Sayfa 197 - Remzi kitabeviKitabı okudu
Reklam
DÜŞÜNÜN VE DÜŞÜNDÜRÜN Ben de dahil olmak üzere günümüz gençlerine önerileriniz nelerdir? "Gençlerimize hep umutla bakıyorum ve önemsiyorum. Böyle bir tarihsel sorumluluğa muhatap olan gençlerimiz çok okumalı, kendilerini çok iyi yetiştirmeli ve mutlaka bir yabancı dil öğrenmelidir. Tercüme edilmiş bütün Doğu ve Batı klasiklerini titizlikle
Evrim teorisi, canlılarda açıkça görünen tasarım ve sanatlı yapıların da evrimsel mekanizmalarla açıklanabileceğini savunur. Darwin'den önceki biyologlar, canlılarda görünen tasarımlı ve sanatlı yapıları açıklarken tabiatta gayesel bir sürecin hikmetli ve bilinçli bir varlık tarafından işlettirildiğine atıfta bulunurlardı. Fakat Darwin”den bu yana gelen birçok evrimci biyolog, doğal seleksiyon ve rastgele mutasyonların tüm canlı türlerin orijinini açıklayabildiğinin yanında, canlılarda görünen tasarımın ve sanatlı yapıların da izahı olduğunu iddia eder. Tasarımcının (Allah) varlığını ve yaratılışı reddeder. Dolayısıyla tesadüfü esas alır. Rastgele mutasyonlar ve doğal seleksiyon mekanizmalarının yaratıcı ve aynı zamanda tasarımı netice veren bir güce sahip olduğu görüşünü benimser. Rastgele mutasyon ve doğal seleksiyon mekanizmalarının canlılardaki tasarım ve sanatın faili olarak kabul edilmesi bu mekaniz» maların bir nevi tanrısallaştırıldığının göstergesidir. Bu fikrin ardında her şeyin tabiatın tesiriyle vücut bulduğunu, doğanı yaratıcı bir güce sahip olduğunu iddia eden tabiatperest felsefenin olduğunu söyleyebiliriz.
145 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Güneş Ülkesi
Coğrafi Keşifler, Rönesans aydınlanması, Reform hareketleri, Hızlanan bilimsel icatlar, sanatın evrenselleşmesi tüm bunlar 15. yüzyıldan itibaren daha güzel bir dünyanın hayalini kurdurmuştur. O yüzdendir ki Thomas More ile birlikte Ütopya yani var olmayan ülkelerin var olmayan ideal düzenini anlatan eserler yazılmıştır. Thoma Campanella'da İtalya'da maruz kaldığı tüm işkencelere ve sürgün hayatına rağmen ütopyasını yazarak ardında eşsiz bir eser bırakmıştır. ☆☆☆ Günümüze geldiğimiz de ise özellikle 20. yüzyılın başlarından itibaren iki dünya savaşı ve bir küresel kriz yaşayan, sömürgeciliğin çarkları arasında ezilen, yoksullar ile zenginler arasındaki uçurumun artması ve en önemli düşünce özgürlüğünün kısıtlanması ile distopyalar önem kazanmıştır.... Artık güzel günlerin hayalini kuranlar değil, cehenneme dönen hayatlarımızı anlatan yazarlar vardır. ☆☆☆ 》Bütün yaşamını bilime adayan biri yöneticilik işinden pek anlamaz. Peki Güneş ülkesindeki insanlar bu konu hakkında ne düşünüyor? 》Ben de onlara tam olarak bu soruyu sordum. Ve şöyle bir yanıt aldım: "Böyle eğitimli birinin yöneticilik aklına sahip olduğundan hiç şüphe duymayız. Oysa sizler nerede cahil adam var onu başınıza geçiriyorsunuz veya soylu bir aileden geldiğinden ya da güçlü bir parti tarafından seçildiğinden bu tür insanların yöneticiliğe uygun olduğunu düşünüyorsunuz."
Güneş Ülkesi
Güneş ÜlkesiTommaso Campanella · Alfa Yayıncılık · 20183,564 okunma
672 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
“Ölmemek konusunda onun bilmediği bir şey varsa, bilmeye değmiyordur” Ciddi *SPOİLER Merhaba. Uzun suredir kitap okumadığım için sanırım okuma hızımda düşmüş. Kitap okumaya çok fazla zamanım olmadığı günlerde bu tuğla gibi kitaplara başlamam da cabası. Kitap akıcı ve hızlı okutturuyor evet ama elimde sürünmesi daha da kötü his şeritten bir
Gemina
GeminaAmie Kaufman · Pegasus Yayınları · 20181,317 okunma
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.