Soru: Darwin'in, evrim teorisini ortaya koyduğu dönemde ilk canlı molekülün oluşumunu Allah'ın yaratmasıyla açıkladığı iddia ediliyor. Dolayısıyla Darwin, materyalist felsefenin “Tanrıyı reddetme ön kabulü” ile yola çıkmadığı, evrim süreciyle ilgili ön yargıya gerek olmadığı söyleniyor. Bu durum nasıl açıklanabilir?
Cevap: Bu bilginin hatalı ve
Hz. Âdem'in Çocukları Aile İçi Evlilik Yaparak mı Çoğaldı?
Hz. Âdem (as) ve Hz. Havva'dan (as) sonra nesillerin nasıl çoğaldığı konusu Kur'an'da ve sahih rivayetlerde belirtilmemiştir. Bu hususta iki görüş aktaracağız. Bunlardan herhangi biri doğru olabilir:
Bir kısım müfessirler şöyle der: Peygamberlerin, dini tebliğde iman esasları hep aynı
Bir teorinin bilimsel bir hüviyete sahip olabilmesi için ş teorinin doğru olup olmadığını bilimsel deneylerle ispatlama şans ve imkânının bizde olması gerekir. Böylelikle hipotezimizin doğru olup olmadığını anlayabilir, elde edilen neticeye göre teorimizde düzeltmeler yapabilir veyahut teorimizi terk edebiliriz. Her türlü sınanma, deney ve
İslam bir nizam dinidir. İman edelere birtakım yükümlülükler getirmektedir. İnsanların ibadetlerle Allah'a karşı bazı sorumlulukları olduğu gibi gerek şahsi yaşamları gerekse aile ve toplum ile olan ilişkileri belli ölçülere bağlanmıştır. Diger taraftan bilimizm ise nefisleri cezbeden, dünyevi hazlarla dolu, başıboş yaşam vaadiyle zayıf ruhları esir almak istemektedir. İlkokuldan üniversite kurumlarına kadar eğitimin her aşamasında bilimizmin gönüllü tebliğcileri mevcuttur. Bu tebliğciler, bilim ve eğitim kisvesi altında boş ve temelsiz diyalektik hileleriyle temiz zihinleri bulandırıyor. Meselelere, tabiattaki hadiselere kendi nazariyeleri ile bakmayan imanlı insanları aşağılayıcı tavır takınıyor; onları düşük zekâlılık ve gericilik ile itham ediyor. Bu tutum, kendi ideolojileri çerçevesinde düşünmeyen bilim adamlarına karşı da farklı değildir.
Evet, temel olarak bilimizmin ilmihali, kâinat ve yaşamın uzunca bir zaman periyodunda, kozmik birtakım olaylar ve rastlantılar sonucu oluştuğunu, dolayısıyla özel bir gayenin olmadığını; bireylerin istediğini yapmakta özgür olduğunu, iyi ve kötü diye tabir edeceğimiz ahlaki ölçülerin bilimsel bir dayanağının olmadığını belirtir. Bilimizme göre, kâinatta yalnız değiliz. Hatta birçok evren mevcuttur. Bizimkisi onlardan sadece biridir. İşte bu öğretiler, kişilere başıboş özgürlük hakkı tanır ve ahlaki ölçülerin baskısından uzak bir yaşam sunar. Kâinat ve yaşamın oluşması ile ilgili iddiaları da tamamıyla kişisel inanç ve spekülasyonlar üzerine oluşturulmuştur.
kitabın pdfsi bende mevcuttur. evrime ilgi duyan arkadaşlara pdf iletirim. yazar kitap sekrörünün pahalılaşmasından dolayı pdfye izin veriyor. onun için bu pdfye şüpheli yaklaşmayalım.
Kitap geniş bir kaynakçaya dayandığı için doyurucu olması açısından beni memnun etti. Farklı bakış açıları elde etmemi sağladı. Bu yüzden yazara teşekkür ediyorum. Fakat kitapta yazanlar evrim teorisine bir reddiyedir. Bu reddiyelere yapılmış reddiyeler (klasik olanlar), evrim savunucuları tarafından farklı mecralarda paylaşılıyor. Dolayısıyla bu reddiyelerin, yine bu reddiyelere yapılan reddiyelerle birlikte değerlendirilmesi okuyuculara bütüncül bir bakış açısı sağlayacaktır. Sonlara doğru bazı yerlerde tekrara düşülmüş bu tekrarlar sadece biraz beni sıktı, olmasa daha iyiydi. Bir de kitap kendi cenahından olan insanlara bir tavsiye niteliğinde öznel bir tavır içeriyor. Belki bu öznel tavır kenara konulup kitap daha nesnel ve objektif olarak genişletilirse daha geniş bir kesime hitap edebilir. Kur'an'la ilgili olan ve başka bir yazarın yazdığı bölüm ise yine genişletilirse araya sıkışmamış olur ve okuyucunun evrimin Kur'an'daki karşılığı noktasında sorularını daha açıklayıcı olarak giderebilir.
Çok nadirattan da olsa bir kitabı yarıda bıraktım. Bilimsel dili beni çok boğdu. İslami dili ise beni doyurmadı. Ama elbet bu benim damak tadımdır. Yani kitap kötü demek değildir.