Sanki bir ses, ‘acıya gerek yok,’ diyordu. ‘O halde neden acıların en büyüklerini çekenler, acının kaçınılmazlığını kabul etmeyenler oluyor? Sevgiyi ve neşenin sırrını elinde tutan bizler neden buna mahkum ediliyoruz? Ve bizi mahkum eden kim?’ İşkence sesleri bir meydan okumaya dönüşüyor, acının ifadesi, bunu bile dayanmaya değer kılan ta uzaklardaki hayale yönelmiş bir ilahi oluyordu. İsyanın şarkısıydı bu müzik. Ve umarsız bir savaşın.
Sayfa 106 - Pegasus Yayınları