Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Süratli okuma hakkında bir kursa gittim ve 'Savaş ve Barış'ı 20 dakikada okumayı başardım. Olay Rusya’da geçiyor…"
Bir elma olgunlaşıp yere düşünce, bu düşüşün nedeni nedir? Sapının kuruması, ağırlığının elmayı yere doğru çekmesi, güneşin yakması, rüzgarın etkisi, çok ağırlaşmış olması ya da dibinde duran çocuğun onu yemek istemesi midir? Neden bunların hiçbiri değildir. Burada söz konusu olan, sadece her hayati, organik, temel olayın gerçekleşmesine yol açan koşulların bir araya gelmesidir. Ve hücre dokusunun çürümesinden ötürü elmanın düştüğünü söyleyen botanik bilgini, ancak elma ağacının altında duran ve elmayı yemek istediği, bunu Tanrı'dan dilediği için düştüğünü söyleyen çocuk kadar haklıdır.
Reklam
Huzur aklın ürünü değildir; buna rağmen onları gözlemlediğinizde organize dinlerin akıl yoluyla huzuru bulma çabası içinde olduklarını görürsünüz. Savaş ne kadar yıkıcı ise gerçek barış, gerçek huzur da o kadar yaratıcı ve saftır ve insanın huzuru bulabilmesi için güzelliği bulması gerekir, işte bu nedenle henüz gençken çevremizdeki güzelliğin, uygun orantılarla yapılmış binaların güzelliğinin, temizliğin güzelli­ğinin, ileri gelen kişilerle sakin konuşmanın güzelliğinin farkına varmanız çok önemlidir. Güzelliği anlamak suretiyle sevgiyi öğreniriz, çünkü güzelliği anlamak kalbin huzurlu olması demektir.
Sayfa 169
74 seçicinin önerdiği 405 kitap arasından seçilen 40 kitap. “40 Kitap” listesi öğretmenlerin, öğrencilerin, her kuşaktan ve meraktan okurun ilgi alanına girdikçe amacına daha çok yaklaşacak. Dileyen bu listeyi başucuna koyabilir, derslikteki panoya asabilir, okul yönetimine önerebilir ya da arkadaşına gönderebilir, gazetesinde yayımlayabilir ve
...Yer yüzünde ahlak yok. Aşkın simgesi olan mersin çiçeğini, savaş simgesi olan defneyi, barış simgesi olan şu koca aptal zeytin dalını, çekirdekleriyle az kalsın Adem'i boğacak olan elmayı ve etekliklerin ağababası olan incir yaprağını buna kanıt gösterebilirim...
Sayfa 442Kitabı okudu
"Niçin tehlikeye atılıyorsunuz yüzbaşı?Attan inmelisiniz" Vaska Denisov, atının eğeri üzerinde salındı. "Kurşunlar suçlu olana isabet eder!" dedi.
Reklam
Kontes de, çocuklarının kendileri için hiçbir gizemi olamayacağını sanan sayısız ana-babanın yanılgısına düşüyordu.
Sayfa 68 - Morpa Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Bir şey aramış gibi uzaklara, Tuna'nın sularına, gökyüzüne, güneşe bakmaya başladı. Gökyüzü ne kadar güzel, açık, sakin ve derin görünüyordu.Batmakta olan güneş ne kadar parlak ve harikaydı. Uzaklarda Tuna'nın suları ne kadar renkli ve oynak pırıltılarla yanıyordu. Tuna'nın arkasındaki masmavi dağlar, manastır, gizemli geçitler, ağaçların tepelerine kadar sise bürünmüş çam ormanları ise daha da güzeldi. Orada her şey barış ve mutluluk içindeydi. Rostov: Orada olsaydım başka hiç ama hiç bir şey istemezdim diye düşündü.sadece benim içimde ve bu güneş ışığında bu kadar mutluluk varken burada...İnleyişler, acılar ve bu ehemmiyetsizlik, bu telaş..İşte yine aynı şeyi tekrar tekrar haykırıyorlar. Herkes birden geriye doğru koşuyor ve ben de onlarla beraber koşuyorum. Ve işte ölüm.. Ölüm üzerimde dolaşıyor, etrafımda dolanıyor...Her tarafta onu görüyorum, hissediyorum. Bir an sonra ben de bu güneş ışığını, bu suları, bu dağ geçidini bir daha göremeyeceğim."
Sayfa 100Kitabı okudu
Ama, yine de insan, er geç oraya ayak basacağını ve arkasında ne olduğunu öğreneceğini biliyor ve o anı özlüyor. Tıpkı, insanın kaçınılmaz bir şekilde ölümün ötesinde ne olduğunu öğreneceği gibi.
Sayfa 200 - Morpa Kültür YayınlarıKitabı okudu
Olayların nedenlerinin tümü, insan kavrayışının ulaşamadığı bir şeydir. Ama nedenleri arama yetkisi de, insanoğlunda doğuştan vardır. Olayların koşullarının karmaşıklığını kavrayamayan insan, gerçek neden sandığı sonsuz sayıdaki olasılıklardan, rastgele önüne ilk çıkanı alarak: ''Neden budur'' der.
Sayfa 877 - Morpa Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Moskova'ya bakan her Rus onun ana olduğunu hisseder. Onun analığından habersiz olan her yabancı ise ona bakarken şehrin dişiliğini hisseder.
Sayfa 403Kitabı okudu
Peior est bello timor ipse belli
Piyer tutsaklıkta, aklıyla değil, bütün varlığıyla, bütün yaşamıyla insanın mutluluk için yaratılmış olduğunu, mutluluğunu da kendi içinde taşıdığını, mutluluğun insanın kendi ihtiyaçlarını karşılamaktan ibaret olduğunu, bütün mutsuzluğun da yoksunluktan değil, fazlalıktan ileri geldiğini anlamıştı. Anlamıştı ki acının da, özgürlüğün de sınırı vardı ve mutlulukla mutsuzluğun sınırı birbirine çok yakındı...
Nevruz Türklerin Ergenekon'dan Çıkış Bayramıdır. Bu yazıyı okumaya başladığınızda Bölücüler yine o tehdit dolu Nevruz kutlamalarından birini gerçekleştirmiş olacaklar. Bu yılı "çözüm Nevruzu" ilan ettiler. Muhtemelen yaktıkları nefret ateşinin üzerinden "Öcalan'a özgürlük" sloganlarıyla atlayarak "ayaklanma"
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.