Kızılderili'den beyaz adam sitemi
Beyaz adam, nefes alan hareket eden her şeye savaş açtı. Biz bitkilere ve hayvanlara zarar vermek istemeyiz. Çünkü büyük ruhun yarattığı her şeyde bir hikmet olduğuna ve tabiattan uzaklaştıkça insanın kalbinin karardığına inanırız. Ne zaman bir ağaç kesmemiz veya bitki koparmamız gerekse önce onlara tütün ikram ederiz. Zira biz yorgun düşüp
Sayfa 212Kitabı okudu
İslam ve tarihsel materyalizm
“ Sen bir yetim iken seni bulup da barındırmadı mı? Bir yoksul iken seni bulup da zengin etmedi mi ?” (Duha,6-8)
İşte bu zenginlik döneminde Peygamber, vaktini inziva içinde dua ve tefekküre adadı. Tarihi maddecilik doktrinine(tarihsel materyalizm) göre, Peygamberimiz bu sırada değişip, mevcut statükonun muhafazakar bir savunucusu rolünü üstlenmeliydi. Fakat tam aksine o bu dönemde devrimci mesajını tebliğ etmeye başladı; kapitalistlere, faizcilere, Mekke’nin köle sahiplerine savaş açtı ve o günlerin rezil hayatını sembolize eden putperestliğe karşı isyan etti.
Sayfa 140
Türk milletine çağrı
Milletimiz Orta Asya’daki hayatının en eski yüzyıllarında atı ehlileştirmek suretiyle mesafeleri kısaltmayı bilmiş, böylelikle geniş bölgeleri kontrol etmek imkânını bularak büyük devlet kurmak başarısını sağlamıştır. Başka milletler ancak şehir devletleri kurabilirken, birçok şehirleri de içine alan bu devletler, Türklerde cihan hâkimiyeti ve
İskandinav panteonunu oluşturan
iki temel tanrı topluluğundan biri olan Aesir soyudur. Bu topluluğun başı, diğer tanrıların ve herkesin babası, şiirsel ilhamın, gizem ve büyünün tanrısı, savaşçıların kumandanı ve koruyucusu olan Odin’dir. Doğmuş ve doğacak her insanın yazgısını
bilen ana tanrıça Frigg ise Odin’in karısıdır. Diğer tanrılar ve
...çünkü insanın bütün çabalarının, hayata karşı tüm güdülerinin tek amacı özgürlüğünü artırmaktır. Zenginlik ve yoksulluk, şan şöhret ve tanınmazlık, iktidar ve boyun eğme, güç ve zayıflık, sağlık ve hastalık, bilgi ve cehalet, çalışma ve aylaklık, tokluk ve açlık, erdem ve kusur sadece özgürlüğün az ya da çok derecesidir.
Sayfa 870 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları II. CiltKitabı okudu
Türkçemizde eskiden eğitim konusunda birçok tabir kullanılırdı. Bunların her biri ayrı bir boyutu vurgulardı. Bu tâbirler; "tâlim", "terbiyye", "tahsîl", "tedrisât" ve "maârif" gibi kelimelerdi. Şimdi hepsinin yerine "eğitim" kelimesini koyduk ve maalesef o kavramların içerdiği büyük zenginlik de ortadan kayboldu.
Sayfa 311Kitabı okudu
