Bugün 500. kitabına kavuştu kitaplığım.
Bu da aklıma ne getirdi:
Birlikte bir hedefimiz olsun. Herkes kitaplığındaki kitap sayısını ve bu yılın sonuna kadar ulaşmak istediği hedefi yazsın, yıl sonunda aynı iletiyi yeniden açacağım, bakalım hedefimize ne oranda yaklaşabilmişiz.
İlk ben başlatayım:
Kitap sayım, 500.
Hedefim, 600.
Dipçe: Önemli olanın nicelik değil nitelik olduğunun, paylaşmanın değerinin farkındayım. Amacım çocuklarımıza kitap mirası bırakmak ve TV'nin yerini kitapların almasını sağlamak. Hoşuna gitmeyen görmezden gelebilir.
l Paulo Coelho gençken anne ve babası tarafından üç kez akıl hastanesine gönderildi ve aylarca hastanede kaldı. Sakinleştiriciler ve elektroşok verilerek tedavi uygulanmaya çalışıldı. Yazarımızın bu deneyimleri üzerine kurulu bir kitap.
l Bir insan neden ölmek ister? Sevgisizlikten mi? Parasızlıktan mı? Yoksa toplumun belirlemiş olduğu güzellik
Merhaba sevgili okurlar.
Veri sayım sistemimizde yapılan alt yapı güncellemesi nedeniyle, bazı okurların takipçi sayısı, alıntı sayısı ve benzeri bazı sayılar 0 gözükebilir çok kısa bir süreliğine.
Çok kısa bir sürede bütün sayılar güncel haliyle gözükecektir. Daha öncesinde yaşanan takipçi sayılarındaki tutarsızlıklar da bu güncelleme ile tamamen çözülmüş olacaktır.
Anlayışınız için çok teşekkür ederiz.
İyi okumalar dileriz. ❤️
Takip edilen ve takipçilerime baktım. Nasıl bir ego, nasıl bir sayı popüleritesi anlam veremedim. Takip ettiğim çoğu kişi, bana takip istediği yolladı. Kabul ettim, verimli bir şekilde uygulama amacına uygun şekilde fikir sahibi, bilgi ediniyorum. Sonrasında bugün bir bakayım dedim ben onları ediyorum onlar etmiyor. Yaw kardeşim sayı fazla olunca birşey olmuyor ama benim takipçi sayım fazla olunca saçma sapan ileti, alıntı görüyorum. Senin umrunda değilse benim umrumda... Etmeyi bırakır iken beni engelle lütfen....
"İnsanın kaderini bilmesinden daha korkunç ne olabilir? Herkes öleceği günü saati bilseydi, geriye sayım ne kadar zor olurdu, düşünsenize. Geçen her dakikayı bir tabut çivisi gibi algılamaz mıydık?"
Bu kaçıncı sevmem seni..
..dört oldu sanırım ..
Dörtleri sevmem aslında ..
her sey üçte bitmeli .. 1..2..3
üç benim uğurlu sayım..
bir dünya safsata yazılmış üç üzerine numaralojide..
çok da umurumda değil...
merak da etmiyorum artık derinlerdeki anlamları.. ..
..yoruldum
..oysaki ki en büyük özelliğidir kedinin "merak" ..
..ta ki
Son ada; ıssız cennet gibi bir adada yaşayan insanlar,martılar ve diktatör bir Başkan ekseninde geçiyor. Başkan adaya gelmeden önce sevgi, saygı, dostluk mutluluk paylaşım bütün güzellikler vardı. Başkanın adaya ayak basmasıyla felaketler yağdı. Ağaçların kesilmesi ile başlayan bu diktatörlük hayvanların ölümü, insanların tehdit edilmesi en sonunda orman yangını ile noktalandı.
Okurken bir yurdu yok eden kişilerin küçük bir adayı da kolaylıkla yok etmesinin çok doğal olduğunu anlıyorsunuz. Diktatörlüğün olduğu yerde huzur sevgi özgürlük yaşam olmaz. Kötülük baş gösterirken ona karşı koymayan herkes suçludur. Hem doğa, hem hayvanlar, hemde insanlar mahvoldu cinayet açıkça diktatörlük biçiminde işlendi,demokrasi kandırmacasına saklanarak. Benzersiz çok yaratıcı, düşündürücü ve fazlasıyla düşünmeye çağıran bir roman süper her sayfada sinir kat sayım tavan yaptı içinde bulunduğumuz bazı durumları sorgularken acaba bizim sonumuz ne olacak diye düşündürdü.
Yüreğine emeğine sağlık büyük üstat. Son ada mutlaka okunması gereken; insan yapısının otoriteyle bir adayı ele geçirip bitirişinin öyküsü.. ölümü bile insana bela olan bir Başkan diktatör. Biz bunca gerçekleri göz göre göre nasıl yaşıyoruz sonumuz son ada ve son adadaki insanlar gibi olmaz inşallah. Şiddetle tavsiye ediyorum okuyun ve okutun.
Son AdaZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201351,3bin okunma
Altar Kaplan / Halifeler Köyü
Politik hiciv, aşk ve gizemin sorgulayıcı bir tarafını yansıtıyor #HalifelerKöyü. Romandaki her şeyin bir karşılığı olduğu gibi 1844 yılına gidip tarihte yolculuk yapacak, Kütahya’nın güneybatısında yer alan bugünkü ismi Kalfalar olan Halifeler Köyünde yaşanılanlara şaşıracaksınız.
Görev yaptığı küçük il ve ilçelerden sonra Kütahya iline tayin edilen Kadı, çok gezip görmüş ve erken olgunlaşmıştı. Dürüstlüğünden ödün vermeyen ve işini ciddiye alan Kadı, Temettüat Tahrir Defterlerini yazmak için katip ve askerlerle hayatını değiştirecek yola çıkmıştı.
Köy köy dolaşıp sayımları yaparken Kadı ile birlikte sayılarda boğuşacak, ödenen vergilere zaman zaman şaşıracaksınız. Sayım ve kayıt sırasında köylerde yaşayanların hayata ve olaylara bakış açısına tanık olacak hatta sayımda yer almadığı için içerleyen bazı hayvan ve ağaçların dile gelmesini ve şikayet etmelerini hayretler içinde gülümseyerek okuyacaksınız.
En son durağı olan Halifeler Köyünde muhtarın kızını görür görmez tutulmasına, gözleri gözlerine değsin diye yaptıklarına anlam veremeyecek ve aşkın insanı nasıl değiştirdiğine tanık olacaksınız.
“Dünyada her şeyin ilacı vardı ama gecikmişliğin yoktu” sözü bu kitabı okuyanlar için anlam kazanacak ve bazı şeyleri sorgulamaya itecektir. Hayatta bazı şeyleri kaybeder, bazı şeyleri kazanırız. Önemli olan kayıpların altında ezilmeden hayata devam edebilmektir.
Keyifli okumalar…
Merhaba Değerli Okurlar,
Ekim ayı etkinlik kitabımız siz değerli okurların oylarıyla Ahmet Ümit'in "Kayıp Tanrılar Ülkesi" olarak seçilmiştir. Ayın son pazar gününe kadar (24 Ekim) eserimizi okuyup son pazar günü birlikte değerlendirme yapacağız. Etkinliğe eşlik ettiğiniz için teşekkür ediyorum.
Eseri erken bitiren arkadaşlarımız bu gönderi altında tartışabilir ya da okuma sürecinde birbirlerini motive edebilirler. Umarım devamı gelen bir etkinlik olur. Ekim ayı kitabımız hayırlı olsun!
Kitap sayım işini etkinlik boyunca üstlenen, etkinliğin istatistiklerini süreç boyunca paylaşan Serap Hanım'a emekleri için ayrıca teşekkür ediyorum.
(Kitabı yazan arkadaşlardan bir kişiye eseri hediye edeceğimi söylemiştim. Çekilişi gerçekleştirdikten sonra bu gönderi altında duyururum.)
Bugün 670. kitabına kavuştu kitaplığım.
Motivasyon etkinliğimizi yinelemek istedim:
📣Birlikte bir hedefimiz olsun. Herkes "kitaplığındaki kitap sayısını" ve bu yılın sonuna kadar "ulaşmak istediği hedefi" yazsın, yıl sonunda aynı iletiyi yeniden açacağım, bakalım hedefimize ne oranda yaklaşabilmişiz.
🔎İlk ben başlatayım:
Kitap sayım, 670
Hedefim, 1000
DİPÇE❗️
Önemli olanın nicelik değil nitelik olduğunun, paylaşmanın değerinin farkındayım. Amacım çocuklarımıza kitap mirası bırakmak ve TV'nin yerini kitapların almasını sağlamak. Hoşuna gitmeyen görmezden gelebilir.