"Kendi içimize mıhlanmış olduğumuzdan, doğuştan gelen ümitsizliğimizin çizdiği yoldan ayrılma melekemiz yoktur. Hayat bizim ortamımız değil diye kendimizi hayattan muaf mı tutturalım? Var olmama belgesi veren kimse yoktur. Soluk almada sebat etmek, havanın dudaklarımızı yaktığını hissetmek, temenni etmediğimiz bir gerçekliğin bağrında pişmanlıkları biriktirmek ve mahvımıza sebep olan Dert'e bir açıklama bulmaktan vazgeçmek zorundayızdır."
Tevekkeli bu dünyaya amansız devran dememişler. Durmuyor. Dönüyor, dönüyor ama bakınız insanı da ne hale koyuyor. Hiçbir anında sebat yok.
Sayfa 2 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
“Hatt-ı müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır. O satıh, bütün vatandır. Vatanın, her karış toprağı, vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça, terk olunamaz. Onun için küçük, büyük her cüz’-i tâm, bulunduğu mevziden atılabilir. Fakat küçük, büyük her cüz’-i tâm, ilk durabildiği noktada, tekrar düşmana karşı cephe teşkil edip muharebeye devam eder. Yanındaki cüz’-i tâmın çekilmeye mecbur olduğunu gören cüz’-i tâmlar, ona tâbi olamaz. Bulunduğu mevzide nihayete kadar sebat ve mukavemete mecburdur.”
Sayfa 537 - Sadeleştirilmiş hâli yorumda.Kitabı okudu
ey hüsn-i mültefit, bize aldanma, biz denî bir aşk ı bî|sebât ile igfâl eder seni, igfâl eder, mülevves eder, sonra neş’esiz bir ân-ı sahvın oldu-mu, levm eyleriz.. sakın incinme kendi kendine, içlenme, ey kadın, mel’ûn eden de biz seni tel’în eden de biz!
Bir yola girince sonuna ulaşmak sebat ile devamı gerektirir. Mademki seçtiğimiz bir yola girebileceğimizi kabul ediyoruz, sonuna kadar ulaşmak için gücümüzün olmadığını nasıl söyleyebiliriz?
. Rabbin için sabret! Sabırlı ol! Zira insanları Allah'ın yoluna çağırmak, iyilikleri emredip kötülükleri engellemek sabır ve sebat gerektiren zor bir iştir. Sabır, davetçinin vazgeçilmez azığı ve cephanesidir. .
Sayfa 119 - Pınar YayınlarıKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.