Bu kitap kendinizi narsistlerden koruyunuz, kuşanma, savunma nasıl olur bir bakalım diyor esasında. Biblioterapi için uygun olanlardan. Bilişsel davranışçı ve şema terapi üzerinden bir feyz vermiş. Sağlıklı, sağlıksız gibi ayrımlar yaparak fikrim budur demiş.
Doğrusu narsistlerin iyi öğreticiler olduğunu düşünüyorum ben, kendimizi farkettiren, merhametle, şefkat arasındaki farkı tecrübe ile öğretenler mesela. Kompleksleri değer haline getirmemenin önemini değerlerin kompleksler haline gelebileceklerini gösteriyorlar bizlere ve uzak durulacak insan değil de; mesafe ile yaklaşılacak insan olabilir diyorum yine. YALNIZ ÖNCE sağlam bir sinir yapısı ve kendimizde olmamız şart! Bu tüketen insan grubu ağır bedeller ödetir doğrusu DİKKAT! gerekiyorsa yardım ŞART!
Narsistle AteşkesWendy T. Behary · Psikonet Yayınları · 2014627 okunma
Çok lezzetli bir eser kısa ve öz
Her eğtimcinin ve anne/Baba'nın okuması gerektiği bir eser diye düşünüyorum
Rahmet Peygamberi Efendimiz’in eğitimde
nasıl bir merhamet üslûbu sergilediğinin en güzel
misallerle okuyacaksınız o güzide sahabe nasıl yetiştirilmiş...
Okuyunca ne çok yalnışımız var dedim ! insan yetiştirmede,gönül kazanma da ne çok hata yapıyoruz kimi zaman kazanayım derken kaybediyoruz ...
İlâhî merhamete nâil olabilmek için gönüllere
merhamet aşısı yapabilmek, tâlim ve terbiyesi altındaki talebelerine merhamet ve şefkat nazarlarıyla bakabilmek, gönüllere tesir merhamet damarı bulabilmek şart
HIZLI OKUMA
BELLEME ÇERÇEVESİ
Tanımı: Belleme okuma esnasında edinilen bilginin istenildiğinde çağrılabilecek şekilde
hafızaya yerleştirilmesi sürecidir. Genel Hafıza konusu son bölümde daha ayrıntılı olarak
ele alınacaktır.
Bu güne kadar yüzlerce kitap okuduğumuzu biliyoruz. Eğer bu kitapların içeriklerini
hafızamızda tutabilseydik şimdi
Bağzı kitapları okurken, başka bağzı kitapların ne kadar boşuna zamanımı aldığını düşünüyorum. Son yillarda okumalarımda daha çok psikoloji ve felsefe alanına ağırlık vermeye çalışıyorum. Klasik diyebileceğimiz çalışmalarin yani sıra daha güncel -daha populer- yayınları da okumaya çalışıyorum. Bunlarin icinde bazan çok güzel çalışmalarla
Son olarak farklı olduğumuz bir noktayı daha belirtmemiz gerekiyor. Bu, ruhbilimsel yoksunluk ve bolluk görüngüleri arasındaki farklılaşmayla ilgilidir, insan varoluşunun ilkel düzeyi yoksunluk düzeyidir. Her şeyden önce doyurulması şart olan zorunlu gereksinimler vardır. Kültür ve onunla birlikte bolluk görüngüsünü oluşturacak çabaları ancak insanın, ilkel gereksinimlerinin doyurulmasından sonra zamanının ve enerjisinin kalması halinde gelişebilir. Özgür (ya da kendiliğinden) edimler, her zaman için bolluk görüngüsüdür. Freud'un ruhbilimi, bir yoksunluk ruhbilimidir. O, hazzı, acılı gerilimin giderilmesi sonucu ortaya çıkan doyum olarak tanımlar. Hatta, sevgi ya da şefkat gibi bolluk görüngüsü, onun dizgesinde herhangi bir rol oynamaz. O, bu görüngüyü dışlamakla kalmamış, büyük önem verdiği görüngüyü yani cinsellik olgusunu da sınırlı ölçülerde anlayabilmiştir. Freud kendi haz tanımı çerçevesinde, cinselliği, yalnızca fizyolojik zorlanım, cinsel doyumuysa acı veren gerilimden kurtulma olarak görmüştür. Onun ruhbiliminde, bir bolluk görüngüsü olarak cinsel itki, ve --özü gereği gerilimden olumsuz anlamda kurtulma olmayan-- kendiliğinden sevinç duygusu olarak cinsel haz yer almaz.
Türk edebiyatının ilk kadın romancısı Fatma Aliye’nin 1896 yılında yayınladığı, bakış açısı olarak döneminin çok ilerisinde olan bir roman.Kadının adının olmadığı ataerkil bir toplumda kadın haklarını savunan, kadının eğitim alarak meslek sahibi olmasını, kendi ayaklarını üzerinde durabilmesini, kadının sadece çocuk doğuran bir varlık olarak
Onun varlığını şerefli ve sevimli yapan incelikle zerafet,zeka ile el ele veren şefkat ve haysiyet Türk'ü, ancak asırlar içerisinde erililebilen medeni seviyenin zirvesine yükselmişti. Bugün bu zirveden ne kadar aşağılardayız!
iki üç gündür biraz hastayım. bu süreçte kitap okuyamadım. uzun süre kitabın başında duramadığım için kitap okuyamadığım bu sürede aklıma geçenlerde
Fotoğraflarla Atatürk kitabını okuduğum/fotoğraflarına baktığım geldi.
ben genelde Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğraflarına bakarken o zaman gerçekleşen