Üzerinde ”EN GÜZELE” yazılı, altından bir elmayı, şölenin yapıldığı salonun ortasına bırakıverdi. Doğal olarak bütün tanrıçalar, bu elmaya sahip olmak istediklerinden uzun tartışmalar oldu. Sonunda üç büyük tanrıça dışında diğerleri çekildiler. Ama kudret tanrıçası Hera, zekâ tanrıçası Palas Athena ve Aşk tanrıçası Afrodit elmaya sahip olmakta
Hassas bir konu, etkileyici.Yazarın kalemi sürükleyici, kitabın kapağını kapattığımda "Aman Allah'ım!" deyip etkisinden çıkamadığım doğrudur ama üzerinden biraz zaman geçince kitaptaki asıl etkileyici unsurun konusu olduğunu görüyorum.
Yazar ne tasvirlerin üzerinde çok durmuş ne de kişilik analizlerinin.Kitabın orta sonlarına doğru ana karakterin delirmeye başladığını düşünmüştüm ve ben de delirecektim az daha.Bu yazarın başarısıdır kesinlikle, bana Cody'nin hislerini ucundan da olsa yansıttı.Ancak Cody dışında üzerinde durulan karakter yoktu, ne demek istediğim umarım anlaşılmıştır.
Uzun zamandır okumak istediğim bir kitaptı ve okuduğuma değdi.
Sonra ölüyorsun,
seni yerin kalbine koyuyorlar,
yine toprak oluyorsun,
senden geriye hiçbir şey kalmıyor,
"sen" kalıyorsun
Senden geriye kalan:
Yaptığın iş kalır geriye,
yaptığın her iş kalır,
...bir iş yaparsan geriye kalır,
Yokluğunda kaç zemheri soğuğu yedim
Saçlarına dokunan parmaklarımı
Zamanla birer birer kaybettim.
Sıcaklığını,
Seni kaybettiğim sinema salonlarında
Düşlerle birlikte aradım.
Umudumu kaybettikten sonra
Bıraktım ruhumun beni yaşatan yanlarını.
Senden geriye kalan
İkiye ayrılmış ruhum ve paramparça olmuş hayatım.
Bir de zemheri soğukları…
ihtiyar
Bu gece uyumamak, portakal soymak, sigara yakmak, saçmalamak bana.
Duyduğum seslere kulak tıkamak, şekere limon sıkmak,
senden geriye kalan sözcüklere sarılmak bana,
Aralık soğuğuna bağrımı açmak, gecenin karanlığına nefesimi bırakmak
kurumuş, tozlanmış anılarımı odun olarak ateşe atmak,
çatır çatır yanan yüreğime gecede asılı kalmış birkaç damla gözyaşı akıtmak bana…
yaşamsızdık....
ihtiyar
Sen, sen olarak yok olmak zorundasın, o zaman gerçek ortaya çıkar. Gerçeğin ne olduğuna dair hiçbir fikre sahip değilsin, rüyalarında bile. Sen gerçek dışısın ve gerçek dışılıkta yaşıyorsun. Rüyalarda yaşıyorsun, uykuya dalmış vaziyettesin. Uyanışın nasıl bir şey olacağını kavrayamazsın.
Yalnızca bir tek şey söylenebilir: Bildiğin hiçbir şeyi
Sihirbaz'a gördüklerini anlatmalıydı.
Nihayet Humdrum'la karşılaştım efendim. Artık kiminle savaşacağımızı biliyorum... benimle.
"Senden geriye kalan," demişti canavar.
Benden geriye kalan ne? diye düşündü Simon. Bir hayalet mi? Bir delik mi? Bir yankı mı? Titrek ellere sahip öfkeli bir çocuk mu?
Spoiler(bu kelimeyi yazmaktan hoşlanmıyorum yok mu bunun Türkçe karşılığı) içerir. Arada kaldığım kitaplardan biriydi. Sevip sevmediğime karar veremiyorum. 400 sayfa boyunca "zorbasın, beni kaçırdın, istemiyorum seni, uzak dur benden" diyen bir Ela ile "senden asla vazgeçmiyorum" diyen bir Sarp arasında gidip geldik. Çok fazla uzatılmıştı bana göre ki bütün olaylar geriye kalan 230 sayfada çözüldü. Yine bir Stockholm Sendromu konusuydu ki bence artık bundan vazgeçilmeli. Sizi zorla alıkoyan birine aşık olmak normal bir durum değildir. Ama aile ilişkileri, Sarp'ın annesiyle babasının birbirine aşkı, kuzenlerin arkadaşlıkları, çok güzeldi. Tam sahip olmayı isteyeceğiniz bir aileydi. Sarp'ın annesinin ve babasının Ela'ya sahip çıkmaları koruyup kollamaları gerçekten çok güzeldi. Yeni bir yazarımız. Akıcı bir kalemi var. Eminim zaman geçtikçe çok daha güzel eserler verecektir.
Bir Günah GibiBurcu Büyükyıldız · Ephesus Yayınları · 2015451 okunma
Sevgili Hannah !
Sen gittikten sonra geriye odamda durgun bir gün ışığı kaldı
''Aydınlık güzeldir''. JAspers'in bana dün akşam söylediği bu söz, karım ile aranda geçen konuşma yanlış anlamalar ile sınamalardan yorulmuş kalbin ahenge ulaşması yolunda ilerlerken beni etkileyip durdu.İkimizin karşılaşması ve bu karşılaşmanın sürekliliğinden üçümüz arasındaki o malum güvenin - senden ve benden dolayı- saf mebdeine dek ulaşması, ancak bu, karşılıklı konuşmayı beraberinde getirmeliydi. Karımın sözleri sadece bu konuda bir ısrardı, yoksa senden suçun itirafı yönünde bir talep değildi..
Karım hiçbir surette aşkımızın mukadderatına halel getirmek istemedi. Onun tek derdi, benim susmam; dolayısıyla yapışıp kalan bu lekeden bu ihsanı temizlemekti. Bu susuş yalnızca onun güvenini suistimal etmek değildi. Karımın, aşkımızın mutluluğu ile zenginliğini anlamayacağı gibi, aynı zamanda onu kaderin önüne geçilmez hediyesi olarak da kabul edeceğini bildiğimden, güvenini kesinlikle bu yöne yönelttim ..
Saatlerin bu kadar kısa olmasına üzülüyorum. Daha hoşnut bir şekilde tekrar gelmeni umuyorum, Sevgili Hannah. Bu çok güzel olacak; Çünkü mnce ile sonra şimdi berrak surette açıklığa kavuştu. Senin bu berraklığından ziyadesiyle memnun olduğumu ve bize ait olduğunu biliyorum..
Öncelikle yazarın dilini çok sevdim. Mutlaka diğer kitaplarını da okuyacağım. Bu kitap hiç beklemediği bir şekilde arkadaşının intihar ettiğini öğrenen Cody hakkında. En yakın arkadaşınızın acı içinde oldugunu, intihara meyilli oldugunu ve sizin bunu bir kere bile farketmediğinizi düşünün. Daha sonra bir gün ondan gelen bir mesajda intihar edeceğini söylediğini ve siz bu mesajı okudugunuzda onun bunu çoktan yaptıgını öğrendiğinizi düşünün. İşte Cody tam olarak bununla başa çıkmaya çalışıyor.
Cody'nin hissettiği acıyı okurken çok fazla hissedebildiğimi söyleyemem. Ama bence bunun sebebi Cody'nin kaybına çok fazla odaklanmamasıydı. Hep bir neden aradı. Bir şeylerin peşine düştü. Bu yüzden acısını tam olarak hissedemedim okurken ama içinde bulundugu durumu düşününce anladım.
Kitaptan puanı sadece içindeki aşk kısmını beğenmediğim için kırdım. O iki kişi birbirine aşık olmasa, bir arkadaş ya da bir şekilde karşılaşmış iki insan olarak kalsa daha mutlu olurdum. O ikisinin birlikte olması bana yanlış ve çok sıradan bir genç yetişkin türü klasiği gibi geldi.
Hızlı okunan, akıcı ve üzücü bir kitap. Bu tür bir şey arıyorsanız okumamızı öneririm. :)