Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yas tutmaya kalkışma ecel beni aldı mı Nobran ve mendebur çan bildirdi mi bir kere, Bu iğrenç yer yüzünden kaçıp sığındığımı Bana koynunu açan en iğrenç böceklere: Bunları okuyunca yazanı anma derim Çünkü öyle sonsuzca seviyorum ki seni Tatlı anılarında unutulmak isterim Acı çektirecekse sana düşünmek beni. Ben düştükten sonra bağrına toprakların Göz atacak olursan bu şiirlere bir gün Söylemesin zavallı adımı dudakların Hayatımla birlikte bırak sevgin çürüsün; Yoksa şu kurnaz dünya deşer de iniltini Benim için yas tuttun diye hor görür sen William Shakespeare
Modern sonrasının tutumunu, çok kültürlü ve kendisine, 'Seni umutsuzca seviyorum ' diyemeyeceği bir kadına aşık olan birinin durumuna benzetiyorum.
Reklam
Düşüncemi nasıl formüle edebileceğimi bilemiyordum, "çünkü seni seviyorum
"Liala'nın da dediği gibi, seni umutsuzca seviyorum."
Sayfa 726Kitabı okudu
Seni seviyorum, sadece biçimsiz değil, aynı zamanda rezil olduğun için. Aşağılanmış, alay edilmiş, korkunç bir kafa olduğun için. Küçümsenen bir sevgili. Ah, dişleri cennetin değil, cehennemin elmasına batırmak ne lezzetlidir. lşie içimden gelen budur, açlığım, susuzluğum budur.
çünkü seni seviyorum... ...Ama doğruydu. Bu duygumu ifade etmeyeli otuz yılı geçmişti. Mayıs ayındaydık ve otuz yıl sonra ilkbaharı kemiklerimde hissediyordum.
Reklam
Maia gülüyordu '' ne güzel bir ilanı aşkmış , aptal olsan da seviyorum seni ''
96 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Esperanto ve Çokdilli Bir Gelecek
Bugün dünyanın en yaygın yapay dili olan, Polonyalı göz doktoru Ludwik Łejzer Zamenhof tarafından 1887'de icat edilen Esperantoyla nasıl tanıştığımı şurada anlatmıştım: gizemcetin.com/esperanto-maceram İki bölümlük bu kitabın ilk kısmında; Umberto Eco'nun, István Ertl ve François Lo Jacomo’yla yaptığı söyleşi yer
Esperanto ve Çokdilli Bir Gelecek
Esperanto ve Çokdilli Bir GelecekUmberto Eco · Alfa Yayınları · 202121 okunma
Olgunlaşmamış sevgi, "Seni seviyorum çünkü sana ihtiyacım var" der.Olgunlaşmış sevginin söylediği ise "Sana ihtiyacım var çünkü seni seviyorum" dur.
Umberto Eco'nun sözleri bunu çok güzel anlabr: Postmodern durumu, son derece kültürlü bir kadına aşık olan, ama ona "Seni deliler gibi seviyorum" diyemeyeceğini bilen bir adamın durumu gibi düşünürüm. Diyemez, çünkü kadının bu sözlerin Barbara Cartland tarafından daha önce yazılmış olduğunu bildiğini (ve kadının da onun bunu bildiğini bildiğini) bilir. Adam kadını masumiyetin kaybolduğu bir çağda sevmektedir.11
Reklam
Aptal olduğunu anlarsam, seni gerçekten sevdiğime emin olurum. Aptal da olsan, seni seviyorum. Bundan hiç kuşkun olmasın.
Sayfa 709Kitabı okudu
Bir zamanlar bir karım olduğunu ama beni terk ettiğini anlattım. Ona karım tarafından nasıl fethedildiğimi anlattım; ilk günlerde yaptığım bir saçmalığa mazeret uy­ durmak için, beni bağışlamasını, aptal olduğumu söylemiş­ tim ve o da aptal olsan bile seni seviyorum demişti. Bu tür şeyler sevgiden çıldırtır insanı ama belli ki sonra onun katla­ nabileceğinden daha da aptal olduğumu anlamıştı ve birlik­ teliğimiz bitmişti.
Meltem Gürle'nin Birgün gazetesi için yazdığı köşeden
Umberto Eco’nun postmodern edebiyat kuramını anlatırken kullandığı bir örneği hatırladım. Şöyle bir durumu hayal etmemizi ister bizden: Adamın biri eğitimli bir kadına aşık olmuştur ama ona “Seni deliler gibi seviyorum” diyemez, çünkü Barbara Cartland bunu daha evvel kullanmıştır. Pembe sabahlıkların, tüylü terliklerin ve krepelenmiş sandra saçların kraliçesi, en şömineli sahnelerde en yavan karakterlere aynen bu lafı söyletmiştir. Onun için bu ifade bayatlamış ve anlamını yitirmiştir. Adam kadının bunu bildiğini bilir. Kadın da adamın kendisinin bunu bildiğini bildiği için harekete geçemeyeceğini bilir. Böylece umutsuz bir durumun içine sıkışıp kalırlar. Ancak yine de bir çözüm olasılığı vardır, der Eco. Adam kadına dönüp şunu söyleyebilir: “Barbara Cartland’ın da diyeceği gibi, seni delice seviyorum.” İtalyan kuramcı bu örnekle bize şunu anlatmaya çalışır: Sözcüklerin masumiyetini korumak mümkün olmadığına göre, onları ne olduklarını açıkça göstererek, yani kirlenmiş ve perişan hallerinin altını çizerek kullanmaktan başka bir çaremiz yoktur. Aksi takdirde, biz de aynı sığlığın bir parçası haline gelebiliriz. Adam aşkını bu şekilde ifade ettiğinde, “hem masummuş gibi yapma sahteliğinden kaçınmış, hem artık öyle bir masumiyetin olanaksız olduğuna işaret etmiş, hem de kadına onu sevdiğini söylemeyi başarmıştır.” Evet, adam bu sevgiyi masumiyetin kaybolduğu bir çağda söylemektedir. Ama Eco’ya göre, bu ifadenin samimiyetinden şüphe etmememiz gerekir. Kaldı ki, kadın bu ilan-ı aşkı kabul ederse, mesaj her şeye rağmen yerini bulmuş olacaktır.
37 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.