Bebektir, çocuktur anlamaz deyip geçmeyin. Bu kitaptan anladığım şu: bebekleri daha anne karnından itibaren sevgiyle, şefkatle sarmamız gerekiyor. Bebeklerin o sevgi ve şefkat, dokunma eksikliği ile nörolojik olarak nasıl bazı sinirlerin gelişmediği, çocukta psikolojik ve ruhsal sıkıntılara yol açtığını oldukça güzel bir şekilde gerçek vakalar üzerinden örneklendirerek anlatıyor kitap. Etrafımızda kötülük yapan, birilerini öldüren, öfkesini kontrol edemeyen ya da başkasına duyarsız olan, merhametsiz kişilerin aslında geçmişte maruz kaldıkları bazı durumlardan bu hale geldiklerini hepimiz çok duyduk. İşte bu kitap bunu adeta kanıtlayan örneklerle dolu.
Bu kitabı çocuk sahibi olanlara, çocuk sahibi olmaya aday çiftlere, yeni evlenecek olanlara, gençlere, herkese çok tavsiye ediyorum. Sevginin, şefkatin ne kadar önemli olduğunu, özellikle çocukların bu ihtiyaçlarını çok iyi tatmin etmemiz gerektiğini göreceksiniz. İnsan bazen düşünmeden edemiyor: Her ebeveyn ve çocukları büyüten diğer akrabaları sevgi ve şefkat konusunda çocukları doyursalardı, onlara iyi örnek olsalardı, gerçekten bu kadar kötülük olur muydu dünyada?