Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bireysel özgürlük sermaye tarafından kendi çoğalması için ele geçirildiği ölçüde köleliktir. Yani sermaye üremek için bire­yin özgürlüğünü sömürür: "Özgür rekabette özgür olan bireyler değil sermayedir."
Sayfa 14 - Metis Yayınları , 3.baskıKitabı okuyor
Zeki ve ihtiyatlı bilinçli zihinler kolektifi içinde yer alanlar düzenin gidişini anbean izlerler ve savaşa karşı barış aktivistliği icra ederler, geri kalan yoz beyinler ise alalade kıytırık meşgalelerle oyalanırlar sermaye gibi… (Boran Deniz)
Reklam
104 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Bu kısa hikâyelerin bir teması var. O süreçte çile çeken bir sinin, izdirabinin vaninda; yurt disi gezisi (Viyana) tecrübelerim de, yani orada vaşayan Müslümanların gündelik hayatta karşılaştıkları zorluklar da bu "Sey- hikäyeler" (Ding Geschichten) icine alindi. Bu belki de hem Türkive'de 28 Su bat süreci sonrası dönemin dökümünü çıkarmanın yanında, zamanlarda yurtdışında ağırlıklı olarak İslami bir yaşantty secmis, bu zihinle vasayan insanların hayatlarına panoramik bir bakış atma imkânı da sundu bizlere. Her şey gibi bugün İslam ve müslümanlık da, kapitalizm le vüzlesmesinde kendi rengini biraz daha acti. Biraz daha manlaştı. Kapitalizm, İslamı ve Müslümanları kendi çarkında pocada biraz da kendine benzetti. Sürtüne sürtüne İslamin kenarlarına, köşelerine; İslamın kenarlarını ve köşele rini ovallaştirdı. Belki kendi olmaktan uzaklaştırdi İslamı, yeni modern bir İslam tahayyülünü şekillendirdi. Bugün İslam moda, Islam ve dindar burjuva, Islam ve sermaye hiçbir şekilde eski dinginliğini ve sadeliğini elde edemeyecektir, fakat yaşam devam etmekte, insan da insanı törpülemektedir. Bu hikâyeler o dönemde büyük zulümler görmüş ve o dönemde mağdur ol muş insanların anısina gitsin.
Başlangıcı Olmayan Bir Şeyin Sonu
Başlangıcı Olmayan Bir Şeyin SonuAhmet Sarı · Hece Yayınları​ · 201519 okunma
Küreselleşme öncesi zamanlardan miras kalmış, halen ayakta duran siyasi kuruluşlar dünyevi dayanışmaların yeni gerçekliğiyle başa çıkmakta apaçık yetersiz kalıyor. İktidar sahibi ama açıkça ve kendini bilerek siyaset dışı duran kuvvetlerin durmaksızın artan güçlerine uyum gösterebilecek kadar güçlü siyasi araçlarsa çoğunlukla yokluklarıyla göze çarpıyor. Yerleşik siyasi kurumların kontrolünden sistemli biçimde kaçan ve bütünüyle küresel olarak tanınan kuvvetlerin (sermaye ve finans, emtia piyasası, enformasyon, suç mafyaları, uyuşturucu trafiği, terör ve silah ticareti gibi) hepsi birbirinin aynı. Başka açılardan ne kadar çeşitlilik gösterirlerse göstersinler hepsi azimle, kurnazlıkla ve dirayetle -hiçbir etkili (ne zorlu, ne geçirimsiz ne de geçilmez) engelle karşılaşmadan- bölgesel olarak dayatılan kısıtlamaları, sıkı kontrol edilen devletlerarası sınırları ve yerel (devlet destekli) kanunnameleri yok sayıyor ya da düpedüz ihlal ediyorlar.
"tüketen insan" olarak tanımlayan bütüncül sermaye piyasalarının bir yüzü de "sömürgeciliktir."
Her şey put olabilir; Lât, Uzzâ, Araba, üstünlük taslama, sermaye, kan, soy… Her dönemde farklı bir tağut(insanları azdıran her şey) Allah’a karşı isyan etmiştir.
Reklam
Bugünkü modern kapitalist toplumun bütün zenginliği, ilkel sermaye ile birikim sermayesinin hem köle ve sömürge emeği üzerinden hem de işçilerin- kapsamlı bir kavram olmakla birlikte- artı emeğinden elde edilen gelire dayanır. Üst sınıflara tırmanma çabası, zengin olmak için türlü yollara başvuran, maaş alan beyaz yakalılar vb gibi tüm hiyerarşik sınıf klikleri, ilksel sermayenin köle emeğiyle gelişip bugüne kadar gelmiştir. Özcesi, tüm uygarlık köle emeğinin ekmeğini sömürerek bugüne kadar gelmiştir. Zengin olmayı “ahlaki” bir zemine dayandırmak, tastamam tarihten bihaber olmaktır. İngiltere’de ortaya çıkıp gelişen burjuva-buharlı makine çağının zenginliği ilkel birikim sermayesine dayanmakla birlikte, çocuk ve kadın işçilerin 16 saat çalıştırılıp köle gibi pazarlanmasıyla büyümüştür. Büyük bir servetin arkasında daima büyük bir hırsızlık yatar, demişti Balzac. Uygarlık, hırsızlık, sömürü ve katliam çağıdır öte taraftan. Gelişim denilen şey, mezarlarda yatan ezilmiş sınıf ve toplulukların, kölelerin emeği üzerinde gelişmiştir. Nietzsche, Yunanlıların Trajik Çağında Felsefe adlı metninde, Antik Yunan toplumunun zenginliğini- Apolloncu zenginliğini- köle emeğine dayandırır. Ne var ki o da bir sınıfın çıkarını gözeterek köleliği zorunlu bir uğrak olarak görür. Çünkü karşılığında sanat ve zengin bir kültür oluşturmuştur. Nietzsche de yalnızca bir filozof değildi, yukarıda ifade ettiğim sömürüyü gayet meşru ve yüce gayeler için eşsiz bulmuştur.
Dile Kolaydır
Akılsız diyerek dost beni taşlar Artık adam olmak dile kolaydır Ne bilsin belayı belasız başlar El davulu çalmak dile kolaydır Kim istemez nazlı yari sarmayı Kim istemez her gün bayram görmeyi Çocuk bile bilir akıl vermeyi Hakk'a secde kılmak dile kolaydır Evim yok barkım yok sermaye sıfır Vücudum müslüman kaderim kafir Sağımdan solumdan yağıyor küfür Gayri rahat bulmak dile kolaydır Ömrüm oruç geçti bayram görmedim Mevla'm ayak vermiş bir gün gitmedim Çok ham yetiştirdim kendim yetmedim Kayadan su almak dile kolaydır Mahzuni Şerif'im zordur bu dünya Düşünce görülür Hanya'yla Konya Ne İngiliz koydum ne de Almanya Gayri insan kalmak dile kolaydır Aşık Mahzuni Şerif
Mobbing Bank Diyor ki;
Tefeci bankaların kaydi para olarak karşılıksız bastıkları para karşılığı olan parayı kat be kat geçtiği için bu paranın maliyetini ülkemiz ekonomisi üretimden yoksun bırakılıp ithalat ve borca bağımlı hale bilinçli getirildiği için bu yükü kaldıramaz hale geldi. Bu nedenle kapitalizm ilk balon gibi patlayarak Anadolu'dan yıkılmaya başlayacak. Yaşamda her sonuç bilinçli yaşatılan dayatmaların veya çıkmaza girince her hileye başvurmanın sunucu yasanmak zorunda kalır. Bu güne kadar her maliyet hile ile Türk ulusuna siyaset ve sermaye işbirliği ile ödetildi. Artık o deniz kurudu. Türkler canımızı da mı alacaksınız diye sormaya başladılar. Bu bilinç değişiminin maliyeti tefecilere hak adaleti gereği kesilecek. Önder Karaçay
Cenâb-ı Hakk'ın insana ve sana verdiği en kıymettâr ve hayât-ı bâkiyeyi kazandıracak bir sermaye ve bir define ve bâki kemâlâtın cihâzâtını câmî bir hazine cihetiyle onu sevmek, muhafaza etmek, Cenâb-ı Hakk'ın hizmetinde istihdam etmek, yine o muhabbet bir cihette Mâbud'a aittir. Hanımlar Rehberi
Sayfa 81 - RnkKitabı okuyor
Reklam
Ey nefsim ve ey arkadaşım! Aklınızı başınıza toplayınız. Sermaye-i ömür ve istidad-ı hayatınızı, hayvan gibi, belki hayvandan çok aşağı bir derecede şu hayat-ı fâniye ve lezzet-i maddiyeye sarf etmeyiniz.
Dünya da ve Ülkemizde Neler oldu? Neler oluyor? Neler olacak?
Bütün düşüncelerim bir gözlemden ibarettir. Pandemiye dönüşen virüs Çin kaynaklı olmayıp bir laboratuvar ürünü virüstü. Bu artık bir komplo teorisi değil. Amacı Çin ekonomisini zayıflatmak ve aynı zamanda aşı ile bütün dünyaya yayarak küresel ilaç şirketleri aracılığıyla vurgun vurmaktı. Her ikisi de gerçekleşti. Aşıların maliyeti dışında
Sermaye ve iktidar birikimlerinin akıl almaz öykülerini çok iyi özümsemedikçe, demokratik uygarlık kavramını anlamlandırmakta güçlük çekeriz -ÖZGÜRLÜK SOSYOLOJİSİ
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.