Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mavi

400 syf.
·
Puan vermedi
Hayata Dön
Hayata DönGülseren Budayıcıoğlu
8.5/10 · 11,8bin okunma
Reklam
144 syf.
·
Puan vermedi
#okuduklarımdan Yaşam denen şey doğum ve ölüm arasında geçen süre diye tanımlansa da bu süreyi ne yaparak geçirdiğimiz, ömrümüz boyunca bize bahşedilmiş olan nefes sayımızı da neler için harcadığımız, değerlerimiz, düşüncelerimiz, kısacası hayatı yaşama şeklimiz de çok önemli. Dünyaya geldiğimizde bize öz güvenimizi kazandıran ve hayatımıza yön vermemizi sağlayan ebeveynlerimiz en büyük rehberlerimiz olarak bizi karşılıyorlar. Büyüdüğümüzde kendi kararlarımızı kendimiz vermeye başlasak da verdiğimiz kararlar her zaman büyüklerimiz ya da çevremiz tarafından onay görmeyebiliyor. Anton Çehov'un bu kitabında anlatmaya çalıştığı statü farkının toplum üzerindeki ve kişilerle aileler arasındaki etkisi. Kimi zaman kuşak çatışması deyip geçtiğimiz şeyin toplum ve kişisel yaşamdaki yansımaları çok güzel anlatılmış. Babasının gölgesinde babasının isteklerini yerine getirmediği için ve sırf soylu diye toplumda dışlanan Misail'in hikayesi; sorgulayıcı, sorgulatıcı, akıcı anlatımıyla okuduğuma deydi diyeceğim kitaplar arasında yerini aldı. Tavsiye ederim.
Hayatım
HayatımAnton Çehov · Yordam Kitap Yayınları · 20201,946 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
96 syf.
·
Puan vermedi
Anton Çehov bir taşra kasabasındaki akıl hastanesinde geçen bu kitabında, eğitimli bir hasta olan İvan Dmitriç ile Doktor Andrey Yefimiç arasındaki felsefi olayı anlatır. İvan Dmitriç maruz kaldıkları adaletsizliğe, içinde yaşamaya zorlandıkları berbat koşullara karşı çıkarken, Andrey Yefimiç bunları görmezden gelmekte ısrar eder ve durumu değiştirmek için kılını bile kıpırdatmaz. Doktor sonunda içine düştüğü “felsefi” yanılgının farkına vardığında ise artık iş işten geçmiştir. Altıncı Koğuş, Rusya’nın ve ülkenin sorunlarıyla ilgilenmek yerine onları uzaktan izlemeyi tercih eden elit Rus aydınının eleştirisidir. Kısacık öykülerde büyük büyük olaylar anlatabilmek de, ustaların nasıl usta olabildiğinin kanıtıdır bana göre.
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Yordam Edebiyat · 202070,3bin okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
Çocuklar umut olmalı yarınlara, acıdan geçmemeli hayatları. İtilip kakılmak değil, sevilip okşanmak yaraşır onlara. İyi olan ve yüreği hep iyilikten geçen insanların ortak paydasıdır mutlu çocuklar görmek ve yetiştirmek. Dünyanın dört bir yanından neşeli çocuk kahkahaları gelsin isterler daima. Ama hayat tüm insanlara adil davranmadığı gibi çocuklara da davranmayabiliyor bazen. Daha on iki yaşındayken ailesi tarafından başka bir aileye evlatlık verilen, sokakta yaşarken dört kişinin tecavüzüne uğrayan bir çocuktan nasıl bir insan olmasını bekleyebiliriz ki? Kimsenin birbirine bakmadığı, yalan, ihanet, tecavüz ve acımasızlıkla yoğrulmuş bir hayattan intikam almanın en iyi yolu yaşamaktı. Zargana yaşamayı seçti. Ama nasıl ? Hayat, varlık, oyun, hiçlik, zekâ, kudret ve acizliğin, bu kadar karmaşıklığın sade ve akıcı anlatımı sürükleyiciliği de artırıyor. Yazarın kalemini bilenler yabancılık çekmeyecekler. Alıntılar "Cahil ile anarşist arasındaki fark tüy kadardır." "Zamanın olmadığı yerde geç kalmak da yoktur." "Çocuklar karşılıklı susarlarken sıkılmazlar. Genellikle yetişkinlerin sorunudur gözlerini birbirinden kaçırmak." "İnsanlar uyurken evlerine hırsızları yollayan hayattır."
Zargana
ZarganaHakan Günday · Doğan Kitap · 20137,3bin okunma
Reklam
408 syf.
·
Puan vermedi
#okuduklarımdan #okudumbitti Siz hiç bir atlas okşadınız mı? Evet evet bir atlastan bahsediyorum. Bildiğiniz coğrafya atlası! O, okşuyordu. Minik bir çocuğun başını ya da bir kedi yavrusunu okşar gibi okşuyordu coğrafya atlasını. On dört yaşındaki Dita, Auschwitz'de Naziler tarafından esir alınan pek çok tutsaktan biriydi. Anne babasıyla
Auschwitz Kütüphanecisi
Auschwitz KütüphanecisiAntonio González Iturbe · Pegasus Yayınları · 20201,867 okunma
456 syf.
·
Puan vermedi
#okuduklarımdan Tanıdığımızı sandığımız herkes acaba göründüğü gibi midir? Gerçekten tüm yönleriyle tanıdıktan sonra düşüncelerimizi değiştiren insanlar var mı? Ön yargılarımız yüzünden tanımaktan veya yapmaktan vazgeçtiğimiz neler var? Ön yargılarımız yüzünden kaçırdığımız kim bilir ne güzellikler var? Tam tersi gibi davransak kaybedeceğimiz ne var? Dünya klasikleri içinde yer alan kitabın konusu bir aşk romanı gibi görünse de, kadının toplum içindeki yeri, döneme ait sistem eleştirisi, toplumda evliliğe verilen önem gibi konuları da işleyen ve kadına verilen değere bakıldığında bir kadın tarafından yazılmış olması takdir edilebilecek değerde bir kitap. Aşk, yalan, yanlış anlaşılma, entrika, kıskançlık, ayrılık, tesadüf, utanma, gurur kısacası okuyucuyu doyuracak çokça duygu ve durum var. İlişkilerin çarpıklığı ve evliliklerin çıkar üzerine kurulmuş olması, kadın karakterlerin de saygı duyulmayan varlıklar gibi yansıtılmış olması bence yazarın bize anlatmak istediği şeylerin önemli kısımlarından. Devlet kanununlarında bile kız çocuklarına miras bırakılmıyor olması, genç kızların iyi bir hayat sürebilmeleri için toplum ve aileleri tarafından zengin ve soylu biriyle evlilik yapma beklentisinin yansıtılması ve bunların kadın bir yazar tarafından güzel bir kurguyla anlatılıyor olması da tesadüf değil, bence yazarın başarısıdır. Klasik okumayı sevenlere tavsiye edeceğim, hiç klasik okumamış ama "bir yerden başlasam" diyenlere de "bu kitapla başlayabilirsiniz" diyebileceğim nitelikte bir kitap.
Aşk ve Gurur
Aşk ve GururJane Austen · Can Yayınları · 201976,3bin okunma
408 syf.
·
Puan vermedi
#okuduklarımdan Emily Brontee'nin ölümünden bir yıl önce tamamladığı romanındaki karakterlerin hayal ürünü olmadığı, çevresindeki gerçek kişilerden izler taşıdığından bahsediliyordu kitapla ilgili verilen bilgilerde. Kitabı bitirince olabilirliğine inancım daha da arttı. Yaşadığı dönemde kadın yazar ve şairlere hoş gözle bakılmadığı için,
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë · Can Yayınları · 202142,4bin okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
#okuduklarımdan Dosttoyevski'nin "Hepimiz Gogol'un Palto'sundan çıktık" sözü sanırım ki Portre için de geçerlidir. Gogol'un okumaya doyulmayan betimlemeleri, olayın örgüsünün sürükleyiciliği, merak ettiriciliği ve çevirmenin döneme ait dipnotlarıyla güzel ve keyifli bir okuma oldu. Konuya gelince; Yetenekli bir ressamın yolunu şaşırıp, paraya yönelmesiyle birlikte hayatının kötüye gidişi işlenmiş. Hayat seçimlerimizden ibaret aslında, evet mutlak kader denen bir şey var ama son noktaya ulaşmak için yolu kendimiz belirliyoruz. Kahramanımız Çartkov'da da durum aynıydı. Para, şan ve şöhret uğruna seçimini kendi yaptı ve sonuçlarını yaşadı. Kitaptan; "Ün, onu haketmeyip de çalana zevk veremez; o ancak onu hakedende sürekli bir etki uyandırır." "Bana kalırsa bilmediğini açıkça söyleyen bir adam, bilmediğini biliyorum diye iddia eden ve ikiyüzlülük yaparak her işi berbat eden adamdan daha iyidir." Lütfen kitap okuyalım ve okutalım.
Portre
PortreNikolay Gogol · Yordam Kitap Yayınları · 20201,205 okunma
303 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.