Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yahya söylesene özlemlerin şairi nedir senin aşka ettiğin? Nedir senin canımın içi diyen Celile'ye ettiğin?! Yahya kimden kaçıyorsun? Sen kaçınca aşkın diner mi sanıyorsun? Neden öykümün tamda özlem kısmında bu evlilik hiç gerçekleşmedi dedirtiyorsun? Yahya sen bana niye bu ayrılığı yazdırıyorsun? Sessiz Gemi - Eda Bildek
"Genellikle insanların düşleri dümensiz bir tekne gibidir, sessiz ve parıltılı sularda amaçsızca sürüklenir, gemi omurgası birdenbire bir tümseğe oturana kadar bir o yana bir bu yana sallanmak hoş gelir."
Reklam
SESSİZ GEMİ Artık demir almak günü gelmişse zamandan, Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan. Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol; Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol. Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli, Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli. Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu! Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu! Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler; Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler. Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden, Birçok seneler geçti; dönen yok seferinden.
Sadi Şirazi
Bir pâdişâhın acemi bir kölesi vardı. Bir gün bu köle ile gemiye binmişti. Köle o zamana kadar hiç gemiye binmemiş ve deniz görmemişti. Gemi yolculuğunun bir takım sıkıntıları ve zorlukları vardı. Köle, gemi limandan ayrıldığı andan itibaren titremeye başladı. Ne yaptılarsa köleyi sâkinleştiremediler. Gemide âlim bir kişi vardı. Hükümdara; "Müsaade ederseniz ben onu susturayım" dedi. Hükümdar da o zâta izin verdi. O zât, köleyi denize attırdı. Köle birkaç kere suya battı, çıktı. Geminin bir tarafına can havliyle tutundu. Onu saçından tutup gemiye aldılar. Bu olaydan sonra köle, köşesinde sessiz ve sâkin oturdu. Hükümdar âlimden bu işin hikmetini sordu. O da; "Köle suya girmeden evvel, gemideki selâmetin kadrini ve kıymetini bilmiyordu. İşte huzurla, saâdet ve sıhhat de böyledir. Huzûr içinde yaşayan, mesûd olan, bir felâkete uğramadıkça, o huzûr ve saâdetin kıymetini bilmez. İnsan hasta olmadıkça da, sağlığının kıymetini bilmez" dedi. 'Ey kardeş! Bu dünya kimseye kalmaz. Gönlünü, her şeyi yaratan Allah-ü Tealaya bağla. Sana bu kafidir. Dünya mülküne güvenip bel bağlama. Çünkü bu dünyada senin gibi birçokları yaşamış ve sonunda ölüp gitmiştir. Değil mi ki, en sonunda ölüm vardır ve bu can göç (ölüm) yolunu tutacaktır. O halde ister taht üzerinde can vermişsin ister toprak üzerinde, ne fark eder!'
Genellikle insanların düşleri dümensiz bir tekne gibidir,sessiz ve parıltılı sularda amaçsızca sürüklenir,gemi omurgası birdenbire bir tümseğe oturana kadar bir o yana bir bu yana sallanmak hoş gelir.
Sayfa 78 - Zeplin Kitap (Ormanın Üzerindeki Yıldız)Kitabı okudu
Ve şimdi toparlan kalbim aşka iskeleden sessiz bir gemi kalkıyor. ( Eda Bildek )
Reklam
Kal denizinde, dipte, çılgın rüya. Sen ki bazı geceler bir zaman Sahte mutluluklar verip kalbime, Acılar çektirdin bana! Şimdi bir deniz hortlağısın, Gündüzleri bile korkutuyorsun beni — Kal orda dipte, ebediyen! Yanına atıyorum işte: Acılarımı günahlarımla birlikte, Başımda nicedir ötüp duran Delilik çıngırağını da; İkiyüzlü olmanın o soğuk Parlak yılan derisini sonra; Bunca zaman hasta ruhumu, Tanrıyı, melekleri inkâr eden Uğursuz ruhumu sarmıştı o deri. Hoiho! Hoiho! İşte rüzgâr! Yelkenler fora! Pırpır eden, kabaran Yelkenler! Sessiz korkulu yüzeyde Hızla ilerliyor gemi. Ve kurtulmuş ruhta sevinç sesleri.
Sessiz Gemi
Artık demir almak günü gelmişse zamandan, Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan. Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol; Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol. Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli, Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli. Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu! Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu! Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler; Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler. Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden, Birçok seneler geçti; dönen yok seferinden.
Sessiz Gemi
Yahya Kemal, olduğu yere çakılıp kalmış, sevgilisinin gidişini bir kopuş gibi algılamıştı. Şehir hatları vapurunun uzaklaşışını uzunca bir süre acı içinde izledi(...) Arkası sel gibi gelecekti: "Artık demir alma günü gelmişse zamandan Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol Sallammaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol. "
Sayfa 220Kitabı okudu
Sessiz Gemi
Artık demir almak günü gelmişse zamandan, Meçhûle giden bir gemi kalkar bu limandan.
Reklam
bilgi ve yazı-bilgi nehrin kıyısında yüzen bir kütüğün üzerinde dört tane kurbağa oturuyordu. kütük birden akıntıya kapıldı ve yavaşça nehrin aşağısına doğru sürüklenmeye başladı. kurbağalar memnundular ama meraklanmışlardı, çünkü daha önce hiç gemi yolculuğu yapmamışlardı. bir süre sonra birinci kurbağa konuştu ve dedi ki, "bu gerçekten harika bir kütük. sanki canlıymış gibi hareket ediyor. daha önce hiç böyle bir kütük görülmemiştir." sonra ikinci kurbağa konuştu ve dedi ki, "hayır, dostum, kütük, diğer kütükler gibi ve hareket etmiyor. hareket eden nehir, nehir denize doğru akıyor ve bizi de kütükle birlikte sürüklüyor." ve üçüncü kurbağa konuşup dedi ki, "ne kütük ne de nehir hareket ediyor. hareket eden bizim düşüncelerimiz. çünkü düşünce olmadan hiçbir şey hareket etmez." ve üç kurbağa aslında neyin hareket ettiği konusunda tartışmaya başladılar. kavga giderek hararetlendi ve gürültü arttı, ama bir türlü an-laşmaya varamadılar. bunun üzerine o zamana kadar sessiz kalıp dikkatle onları dinleyen dördüncü kurbağaya döndüler ve onun fikrini sordular. ve dördüncü kurbağa dedi ki, "her biriniz haklısınız ve hiçbiriniz hatalı değilsiniz. kütük, su ve düşüncelerimiz, hepsi hareket ediyor." ve üç kurbağa çok sinirlendiler, çünkü hiçbiri kendisinin tamamen haklı ve diğer ikisinin tamamen haksız olduğunu kabul etmeye yanaşmıyordu. sonra garip bir şey oldu. üç kurbağa birleşip dördüncü kurbağayı kütüğün üstünden nehre ittiler.
Sayfa 86
Sessiz Gemi
Artık demir almak günü gelmişse zamandan, Meçhûle giden bir gemi kalkar bu limandan.
Şehir hatları vapurunun uzaklaşışını, uzunca bir süre acı içinde izledi. Soğuk iliklerine işleyip titremeye başlayınca, her zaman oturduğu denize nazır cayhaneye gitti. Hep oturduğu masaya çantasını koydu,kalemini ve şiirlerini yazdığı defteri çıkarttı. Önce başlığı yazdı : Sessiz Gemi. "Artık demir almak günü gelmişse zamandan, Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan. Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol; Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol. Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli, Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli. Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu! Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu! Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler; Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler. Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden, Birçok seneler geçti; dönen yok seferinden."
Sayfa 220 - Destek YayınlarıKitabı okudu
912 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.