Yahya Kemal, olduğu yere çakılıp kalmış, sevgilisinin gidişini bir kopuş gibi algılamıştı. Şehir hatları vapurunun uzaklaşışını uzunca bir süre acı içinde izledi(...)
Arkası sel gibi gelecekti:
"Artık demir alma günü gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol
Sallammaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol. "