Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir şeye bu kadar uzun süre ağırlık verildiğinde bunu ciddiye almak için iyi bir sebep var demektir. İsa ve Bud­ha, nasıl yaşamaları gerektiğini anlamak için sessizliğe çe­kilmiştir: İsa bir çöle ve Budha ise dağ ve nehir kenarına. İsa sessizlik içinde Tanrı'sına hazırlandı. Nehir Budha'ya işitmeyi, sessiz bir kalp ve beklemesini bilen açık bir zihin­le dinlemeyi öğretti.
Frodo hızla yaklaştıkça, büyük sütunlar onu karşılarcasına kuleler gibi yükseldi. Dev gibi gelmişlerdi ona; sessiz fakat tehditkâr iri kurşuni siluetler. Sonra sütunların gerçekten de elle biçimlendirilmiş olduğunu gördü: Eskinin hüneri ve gücü bunlar üzerinde çalışmıştı ve üzerlerine yontulmuş olan o fevkalade suretleri unutulmuş yılların
Reklam
Nehir aniden bir dönemeçten savruldu ve her iki yandaki kıyılar yükseldi, Lörien'in ışıkları gizlendi. Frodo bir daha o zarif ülkeye hiç gelmedi. Yolcular artık yüzlerini önlerindeki yolculuğa çevirmişlerdi; güneş önlerindeydi, gözleri kamaşıyordu çünkü hepsinin gözleri yaşlarla doluydu. Gimli açık açık ağlamaktaydı. "En zarif olana son
Beren ile Luthien öyküsü
“Size Tinuviel’in öyküsünü anlatacağım,” dedi Yolgezer, “kısaca, çünkü bu sonu bilinmeyen uzun bir öyküdür ve artık Elrond’dan başka bu öyküyü eskiden anlatıldığı gibi, doğru dürüst hatırlayan kimse kalmadı. Bütün Orta Dünya öyküleri gibi güzel ama acık bir öyküdür, yine de içinizi açabilir.” Bir süre sessiz kaldı; sonra konuşmaya değil, yavaş
Gollum - Smeagol Hikayesi
"Uzun bir zaman sonra, ama yine de zamanımızdan çok yıllar önce. Ulu Nehrin kıyısında Yabandiyar'ın sınırında eli uz, ayağı sessiz küçük bir ahali yaşarmış. Sanırım, Ülkenler'in babalarının babalarıyla akraba bir hobbit türündenmişler bunlar, çünkü Nehir'i çok seviyorlar ve içinde yüzüp kamıştan küçük kayıklar yapıyorlarmış.
Gülünç
Utançla gözyaşlarım suratımdan kayıyor ve enseme intikal etmiş baş ağrılarım, doymaz bir arayışa sokuyor beni... tereddüt ediyorum kendimden, yoksa bir hapsi mi yaşamıştım tüm hayatım boyunca... bir çocuk büyüttüm içimde, ta ki, nefret ve hınçla doğrulmasını sağlayana kadar; belime apansız bir bıçak sokuyor, dayanamıyorum!.. Nedir bu karanlık deryanın derdi, nedir beni içten içe kemiren duyguların derdi, nedir bu sokaklarda serserice dolaşmak isteyen bedenimin derdi. Yıllarca gasbolmuşum, titriyor ve ağlıyorum burada, umutlarını ak ve pak tutan hiç kimseniz yok mu? Yok mu burada bizleri çekip bataklıktan kurtaracak, ey... yok mudur bu bataklığı kökünden kurutacak. Tedirgin bir yalnızlık söküyor yine, doğan şafaklarla etime, kemiğime. Düşlüyorum, annemi, babamı ve sokaklarda ölen kardeşlerimi... damarlarıma bir sızı çöküyor, günden boşalan karanlık; ansızın bedenimle birleşmiş halde. İşte bu, işte bu acı ve işte bu şakaklara dayanan gerçeklik; işte, geliyor olmalı ölümüm... soğuktan diş takırdatıyorum ama ne çare, bir kâbusu yaşıyorum hâlâ... Suskunlaşan bu prangalar, bir şeyler anlatmak istiyor artık... ne, ne anlatıyorsunuz sesli söyleyin! Bir çocuğu sessiz bırakmayın lütfen, lütfen!.. Zehir oldu yaşam, ben bu hayatı anlar anlamaz içimde, bir sessiz deprem sarstı tüm sevdiklerimi; çılgınlık, nehir gibi çağlarken içimizde! Tank, tüfek ve çıplanmış bıçaklar; seni, beni birbirimizden ayırdılar. Tamam, susun artık konuşmayın taş duvarlar, niyetinizi anladım dostlarım; boyalar altından gülümsüyorsunuz... ahmağın acılarına da bir bak, nasıl da kıvranıyor!
Reklam
önce bu hayatların sona ermesini beklemek, sonra da, kademeli olarak, nehrin kaynağına giden yolu takip etmek, oraya ulaşırken karşılaşılan ırmakları tanımlamak, onları da aşmak ve her birinin, en zayıf ve küçük olanların bile, kendi içinde önemli bir nehir sayılabileceğini anlamak gerekliydi ve bu ağır, sabırlı, suyun yüzeyindeki her titreşime, dipten gelen her kabarcığa, debideki her artışa, her durgunluğa karşı dikkat kesilerek hikâyenin sonuna ulaşıp nihayet noktayı koymak için, anlatılan hayatlar kadar uzun bir sürenin geçmesi lazımdı. Acele etmeyelim, sessiz kaldığımızda da söyleyeceğimiz çok şey vardır,
Hayat nehir gibidir; kimi zaman coşkun, kimi zaman kurak ve kimi zaman sessiz sakin. Özetle yaşanacak olanlar yaşanır önemli olan neyi nasıl yaşanmasına çizdiğin yol gösterecektir.
Ruh Günlükleri
Beni bulduğunda mağlup bir haldeydim hayata karşı. Bombalanmış bir yüreğin parçaları vardı etrafta. Ama yine de herşeye rağmen kendimi iyileştirmeye çalışıyordum. Maziden arta kalan ne varsa, toplayıp bir bohça gibi sırtıma kurtulmaya çalışıyordum. Bir umut vardı hep içimde biliyordum. Kanadı kırık bir kuşun, özlem duyduğu mavilikleri bekleyişi
731 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.