YouTube kitap kanalımda Kardeşini Doğurmak kitabını yorumladım: ytbe.one/XvACJzZtwCM
"Yetiştirdiğin ağacın meyvesini ilk sen yemez misin?" Ensest suçunu kabul eden bir "baba"(!)
Uzun zamandır kurgu romanların arasında kaybolmamla birlikte oluşan rahatlığımı bozabilecek ve beni içindeki saf gerçeklerle rahatsız
Bana teyzem, sen çocuk psikiyatristi olmalısın demişti. Olamam ki, eğer olursam, çocuklarla oturur beraber ağlarım. Çünkü ben bir çocuğun gözyaşını, bir dünyaya bedel sayarım.
Ve yine hüzünlü bir çocuk, ama ben bu çocuğu çok sevdim, etimle, kemiğimle sevdim, gözyaşımla sevdim, kendim gibi sevdim. Hüznünü, hüznüme katıp sevdim. Daha önce okumuş
Bu kitap yorumunu Instagram'daki "alintilarlayasiyorum" profilimde de okuyabilirsiniz: instagram.com/p/CaC2x0xtJpA
Evet, maalesef 10 üzerinden 4 puan. Kitabın dilinden dolayı da değil üstelik. Peki, ben kimim de Cemil Meriç'i eleştiriyorum?
Ben sadece bir okurum. Bir kitabı ya da yazarı eleştirebilmek için illa
Ağlamalar duyuyoruz, sessizliği tercih ettiğimizde. Fakat bize tıpkı o acılar gibi ağırlıklar yükleniyor, kendimizin acılarından daha fazla olan yükler ile birlikte geliyorlar.
Birinci tekil şahsın ağzından, üst gerçekçilikle bezenmiş, bol kişileştirmeli, alegorik, absürt bir anlatım.
"Kuracak başka bir hayal kalmayınca İç Sıkıntısı boğazıma doğru ilerlemeye başladı. Bu sırada da bir Y harfi, defterin arasından başını uzatıp etrafı kolaçan ettikten sonra hızla geldiği yere girdi. Defterin içine ne yazdığımı
Martıları Seven Adam ‘ı uyku tutmamış, yatağında dönüp duruyordu. Çünkü onu martılardan daha mutlu eden tek bir şey vardı, o da Fransız Teğmenin Kadını Patrice’ydı ve onu düşlerken gözüne uyku girmiyordu. Hava aydınlanırken