Kendilerinin olan tek sözcük yok dillerinde, öyle çok konuşuyorlar ki... Bir söz insanın neresinden doğar dersiniz? Dilinden mi, yüreğinden mi, aklından mı? Düşlerinden mi yoksa gerçeğinden mi? Ve kaç kapıdan geçip yerini bulur bir başka insanda? Yerini bulur mu gerçekten? Sözü yasaklamalı Ömür hanım yasaklamalı... Kimsenin kimseyi anlamadığı bir
Çoğu zaman yoğunluğun içinde hayatın size olmadığınız biri gibi davrandığı hissine kapılırsınız. Bu hisse çok fazla alışırsanız onu suçlamaya başlarsınız. Karşılığını alamadığınız her şeye küsmek ve ilginizi kesmeye varana değin.
Ama o sizi tam tersi bir duruma ikna etmeye çalışır; Aynadaki yüz bile bu ifadeyi taşır. İnsanlardan size bu yansır.
Yeni bir şeyler söyle bana ne olur, yeni bir şeyler. Kurşun
aktı kulaklarıma hep aynı sözleri, aynı sesleri duymaktan.
Belirsizlik güzeldir, de örneğin, kesinlik çirkin. Sessizlik
sesten -hele de güncel ve kof- her zaman iyidir; düş gücü,
iç zenginliği verir insana. Dünyanın usul usul ağaran o
puslu sabahları ve günün turuncu tülleriyle
Yani anlayacağınız olmaz dediğin ne varsa hepsi olur. Düşmem dersin düşersin, şaşmam dersin şaşarsın, öldüm der durur yine de yaşarsın. Hayat bu ya, insana ne sunacağını bilemezsiniz,"
.
.
"Sessizlik bir kadının en sesli çığlığıdır aslında ve bunu bir türlü görmeyen bir toplumda yaşıyoruz."
.
.
Temiz nedir biliyor musun; temiz
DOMIN: (kendisiyle yüzleşir) Belki de biz yüz yl önce öldürüldük de şimdi ondan korkuyoruz; belki çoktan ölüyüz de bir zamanlar neydik diye anlatmak için dönmüşüz, hayaletten başka bir şsey değiliz. Bütün bu olan biten
sanki daha önce yaşamış gibiyim; sanki şuramdan, boğazımdan ölümcül bir yara almışım. Sen de Fabry.
FABRY: Nolmuş bana?
DOMiN: Sen de vuruldun
HALLEMEIER: Tanrım! Ya ben?
DOMİN: Bıçaklayıp doğradılar seni
DR. GALL: Bana bir sey yapmadılar mı?
DOMİN: Parçaladılar seni
(sessizlik)
HALLEMEIER: Saçmalık bu! Ha ha ha, kimse beni bıçaklayamaz. Asla teslim olmam ben!
(sessizlik)
HALLEMEIER: Ne oldu, sesiniz soluğunuz niye kesildi, aptallar? Diliniz mi tutuldu? Konuşsanıza!
ALQUIST: Peki kim suçlu? Bütün bu olan bitenden kim sorumlu? Ha, kimin suçu bu?
HALLEMEIER: Saçmalama. Kimseyi suçlayamayız.
Robotlardan başka. Değiştiler çünkü, bir sey oldu değistiler. Robotları suçlayan yok mu?
ALQUIST: Her şey öldürüldü. Bütün insanlık! Bütün dünya!
(ayağa kalkar) Bakın, ah bakın şuraya, her tarafta kan
ırmakları, her esikten dişarı kan fışkırıyor! Her evden
akan kan! Tanrım, Tanrım! Kimin suçu bu?
...Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını
yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var
göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İn-
cecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin.
Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir
keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce
bıçak
ÖMÜR HANIMLA GÜZ KONUŞMALARI
..Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İncecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin
ÖMÜR HANIMLA GÜZ KONUŞMALARI
...Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını
yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var
göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İn-
cecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin.
Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir
keder akıyor damarlarımdan.
...Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İncecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı... ve
Başta sensizlikti sorun, sonra sessizlik geldi en son hissizlik ile devam ediyor. Suçu da sana atmamak lazım benim gönlümü boş tutasım varmış. Koca yürekli ben ufacık bir bağlılıktan korkarmış.
Namıdiğer @tarihperisii nin kaleminden hayat bulmuş bu eser, Mağrip ile Maşrık yani doğu batı arasındaki uzak bir diyarın hikayesi. Metaforlarla zenginleştirilmiş metinde hikayeye dahil olmak ve karakterlerin birbiriyle olan ilgisini kavramak oldukça karmaşık. Arka planda suçu işleyenler ve fitne çıkaranlar amacına ulaşırken, acı çeken ve çaresizlikle hayatı tırnaklayan kadın kahramanlar…
🩵İçimize insan korkusunu koyanlara lânet olsun!
🩵Tüm biçarelerin canı cehenneme…
🩵Karanlık ve sessizlik içinde bir adamı öldürmüşler. Karanlık şahit olamıyor.
🩵Kuşlar gibi olunuz! Unutunuz! Hatırlayarak yaşayamazsınız ki! Siz Şark kadınısınız! Yaşamaya mecbursunuz!
Açtığımda gönlümü Allah'a
Ruhumda manayı gördüm.
Allah'ın rızasından başkasına kördü gözüm,
İçimde binbir mana ile bir Yunus olacaktım işte.
Leyla'ya hiç inanmadım her gördüğümde kaçtım.
Onlarca rüya ile sınandım,
Dosttan bana verilen şiirleri sayıkladım,
Sözüm ona bir Yunus olacaktım işte.
Sonra bir sessizlik başladı ufkumda,