Aman Yarabbi! Sevmek bu muydu? İnsanı sanki bir mengene içinde sıkıp da birisinin ayakları altına ezik, bitik, can çekişerek atmak isteyene bu öldürücü şey, sevmek bu muydu?
Hayatımda birçok sevinçli günlerim olmuştur. Fakat hepsinden güzel,hepsinden sevinçli olabileceğini umduğum bir tek gün daha olabilir.O gün seninle ve hiç ayrılmamacasına yaşayacağıma inanacağım gündür.Sen böyle bir günün gelebileceğini pek tahmin etmezsin.
Doğrusu ben de edemiyorum.Ama hayattan da başka hiç bir beklediğim yok.Bugün için sana
içindeki sevgi toprağı verdi ulu yemişini
o öyle yaratılmıştı sevmek ve sevgisini kendini vermek üzere,
sevgide yanmak,yok olmak ve bir daha onmamak üzere...
''Siyah beyaz bir film başlıyor az sonra. Garip bir film. Bir adam var, boyacı. Bir kadının resmine aşık. Kadın, "ne yapacaksın resmimi, işte karşındayım, beni sev," diyor. Adam, "resminle arama girme," falan diyor... Sonra ikisi de ölüyorlar.
O halde zaaf ve güçsüzlüğün sırrı, dünyayı sevmek ve ölümden nefret etmektir. Ümmet içindekini değiştirdiğinde, dünyayı da en büyük derdi ve gayesi olmaktan çıkarıp ölüme aldırış etmediğinde,yüce Allah onu değiştirecek ve ona zayıflık yerine güç ve izzet; hezimet yerine de zafer ve otorite ihsan edecektir,