„Sir Rumbold Padişah'a hayret ve gizli bir acıma ile baktı. Çok zavallı bir duruşu vardı. İngiltere Sevr'e karşı çıkan M. Kemal'i değil, elbette Sevr'i benimseyen onu tutacaktı. Ama bu 600 yıllık devletin hükümdarının, olup bitenlere akıl erdiremediği anlaşılıyordu. Ne Yunanistan'ın İngiltere için anlamını kavramıştı, ne de Ankara'nın bir çift savaş gemisiyle dize getirilemeyeceğini. Sözü uzatmadı, "Barışı sağlamak için uygun zamanın henüz gelmediğini" söylemekle yetindi.
Konuşma Vahidettin'in sızlanmaları ve Yüksek Komiser'in avutucu cevapları ile sona erdi.
Konuşmanın tutanağı, tarihin gurur ve utanç verici olaylarla dolu belgeliğinde hak ettiği yeri aldı.“
Kitap 'içindekiler' kısmında da belirtildiği gibi 7 ana başlığa sahip. Kitabı Türkçeye çeviren Dr. Mert Akçanbaş
ayrıntılı bir açıklama yaparak kitabın içinde neler olduğunu ve 'sevr'den günümüze Batılıların planlarının değişmediğini
anlatıyor. O yüzden dikkatli olmakta yarar var. Bu kitapta onların 1900'lü yılların ilk döneminde neler
Lozan Azıtlaşması-Cumhuriyet
24 Temmuz 1923’te TÜRKİYE CUMHURİYETİ ile BATILILAR arasında Lozan Barışı
imzalandı.
Ann Bridge’in deyimi ile “Türkleri hâlâ Byron ve Missolonghi gözüyle görmekte direnen”
İngiltere Mustafa Kemal’in ve arkadaşlarının ve yepyeni bir ideolojinin önünde yenilgiyi
kabul etti.
Amerika Birleşik Devletleri bu antlaşmaya katılmadı. 6 Ağustos 1923’te İsmet Paşa ile
Amerikan temsilcisi Joseph Grew arasında yapılan ve daha sonra geliştirilen Dostluk ve
Ticaret Antlaşması’nı, 1927’de Amerikan Senatosu reddetti. Ancak 1930’da (Dünya
Ekonomik Krizi’nin Amerikan ekonomisini sarstığı bir konjonktürde) bu Antlaşma kabul
edildi. Amerika, Türkiye ile olan ilişkisinde ekonomik konulara yer vermekteydi ve bunlar
da başlıca iki kalemden oluşuyordu: Tütün ve Petrol. Chester Projesi ise zaman içinde
uygulamaya geçirilemedi).
Lozan Konferansı Musul gibi birkaç konuyu çözmeden kapanmış oldu. Bu konular daha
sonra çözüme bağlanacaktır.
6 Ekim 1923’te yabancı devletlerin askerleri İstanbul’dan ayrıldılar.
29 EKİM 1923’te CUMHURİYET İLAN EDİLDİ.
3 Mart 1924’te hilafet kaldırıldı. Türkiye, üstündeki yüklerden kurtuldu ve ATATÜRK VE
ARKADAŞLARI yeniden yapılanma sürecini başlattılar.
Londra ve Paris Görüşmeleri
Şubat, Mart ve Nisan aylarında Londra ve Paris görüşmeleri yapıldı. Bu kez Türkiye hem
İstanbul, hem de Ankara Hükümetleri tarafından temsil edildi.
Bu görüşmelerden tedirgin olan Osmanlı Sultanı Vahidettin İngiliz makamlarına (Sir
Horace Rumbold’a) mektuplar yazarak yardım istedi. Bu konuda yazdığı
İngilizler, Arap meselesini sadece kendileriyle halledilecek bir mesele farz ediyorlardı, onun için Türk barışının ele alınacağı Londra Konferansı'na (21 Şubat-12 Mart 1921) Hüseyin'i davet etmediler. Hicaz Kralı ise, Ankara'nın sağladığı ortamdan kendi davası için yararlanmayı tasarlıyordu. Davet edilmesi için "Savaş