Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
272 syf.
·
Puan vermedi
 DAĞA ÇIKAN KURT     Dağa Çıkan Kurt öyküsü, Milli Mücadele yıllarının panoramasını gözler önüne sermektedir. Hikâyenin başlangıcında yazar, Fransız bir sanatçının şiirinin çıkmasını beklemektedir. Bunun etkisinde kalarak rüyaya dalmaktadır. Rüyasında, işlerin sarpa sardığı bir orman görür. Ormandaki hayvanlar arasında mücadeleler yaşandığını
Dağa Çıkan Kurt
Dağa Çıkan KurtHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 2021416 okunma
Klasik nezaket cümlelerinden sonra Yüksek Komiser, Kral'ın Vahidettin'i ve İstanbul yönetimini destekleyen sözlü mesajını iletti. Mesaj Vahidettin'i pek duygulandırdı. Milletin kendi arkasında ol- duğunu belirtmek için. "Türkiye'nin bugünkü ıstırabından sorumlu olanlar nüfusun ancak yüzde onudur" dedi; kısa bir duraksamadan sonra devam etti: "İngiltere Anadolu'daki savaşı neden durdurmuyor, anlamıyorum. Birkaç savaş gemisini İzmir'e, bir-ikisini de Karadeniz'e yollamanız, iki yanı da mantıklı davranmaya zorlar." Sir Rumbold Padişah'a hayret ve gizli bir acıma ile baktı. Çok zavallı bir duruşu vardı. İngiltere Sevr'e karşı çıkan M. Kemal'ı değil, el bette Sevr'i benimseyen onu tutacaktı. Ama bu 600 yıllık devletin hükümdarının, olup bitenlere akıl erdiremediği anlaşılıyordu. Ne Yunanistan'ın İngiltere için anlamını kavramıştı, ne de Ankara'nın bir çift savaş gemisiyle dize getirilemeyeceğini. Sözü uzatmadı, "Barışı sağla mak için uygun zamanın henüz gelmediğini söylemekle yetindi. Konuşma Vahidettin'in sızlanmaları ve Yüksek Komiser'in avutucu cevapları ile sona erdi. Konuşmanın tutanağı, tarihin gurur ve utanç verici olaylarla dolu belgeliğinde hak ettiği yeri aldı..
Sayfa 244 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Sakarya'dan sonra hareketsiz geçen bir yıl sırasında Ankara'nın artık başarı kazanamayacağı inancı çok yaygınlaşmıştı. Esasen hem Saray hem de Bâbiâli Ankara hükümetine sadece bir savaş ve ihtilal kabinesi, yani geçici bir kurum olarak bakıyordu. Kendilerini merkezi yönetim sayıyorlardı. İstanbul'un Hariciye Nazın İzzet Paşa
Sayfa 281 - Boyut YayınlarıKitabı okudu
Sakarya Zaferi'nin Ankara için yararı, uluslararası alanda itibar kazanmak oldu. 13 Ekim 1921'de Kars'da Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan devletleriyle doğu cephesinde savaşı ve hudut sorunlarını sona erdiren bir antlaşma yapıldı. Böylece Ermeniler de emperyalizmin ajanlığından sıyrılıp bölgenin şartlarına uymayı kabul etmiş oldular. Bir hafta sonra da (20 Ekim 1921) Fransızlarla Ankara Antlaşması imzalandı. Franklin Bouillon'un Haziran'da Ankara'ya gelip başlattığı, Sakarya Savaşı sırasında ara verilen görüşmeler güney cephesinde de barışı getirdi. Her ne kadar çizilen sınır Misaki Milli'ye tam uymuyor idiyse de, bu antlaşmayla Adana ve Ayıntap bölgesinin Türk yönetimine dönmesi ve artık yalnız batı cephesinde savaşmak durumu yaratılmış oldu. Temel ilkelere göre taviz de sayılsa asıl sorunu çözmek için hareket rahatlığı kazanılmış oluyordu. Ayrıca Fransızların suni bir Kilikya Ermeni devleti düşüncesinden vazgeçirilmiş olması da Sevr'in bir kez daha yırtılmasının onaylanması demekti. 2 Ocak 1922'de de Ukrayna ile dostluk antlaşması imzalanarak ve elçi teati edilerek, Ankara'nın uluslararası alandaki varlığı daha da pekişmiş oldu.
Sayfa 203 - Boyut YayınlarıKitabı okudu
İngilizler, Arap meselesini sadece kendileriyle halledilecek bir mesele farz ediyorlardı, onun için Türk barışının ele alınacağı Londra Konferansı'na (21 Şubat-12 Mart 1921) Hüseyin'i davet etmediler. Hicaz Kralı ise, Ankara'nın sağladığı ortamdan kendi davası için yararlanmayı tasarlıyordu. Davet edilmesi için "Savaş
Sayfa 166 - Boyut YayınlarıKitabı okudu
San Remo'dan Sevr'e (10 Ağustos 1920)
TÜRKİYE: Bu şartlar bağımsız devlet anlayışıyla bağdaşmaz diyen Sadrazam Tevfik Paşa istifa etti. Damat Ferit sadrazam olup bütün şartları kabul etti - istanbul Divanı Harbi M. Kemal ve arkadaşlarını idama mahkum etti - Yozgat, Zile, Tokat, Düzce ve Doğu'da Milli Mücadeleye karşı ayaklanmalar çıkartıldı - Barış şartlarını kabul ettirmek için, Doğu'da Ermeniler saldırıya geçti. Yunanlılar bütün Trakya ve Bursa'ya kadar Ege'yi aldı - Suriye hududunda çatışmalar devam ediyor - Ankara hükümeti imkansızlıklar içinde Moskova'ya heyet gönderdi. SURİYE: Fransız işgaline karşı çıkan halka ateş açan Faysal polisi 100 kişiyi öldürdü. Faysal'ın Harbiye Nazırı Fransızlarla çatışırken öldü. Fransızlar Faysal'ı kovdu ve ayrı Lübnan devletini kurdu. IRAK: Arkası kesilmemiş olan çatışmalar Haziran'da tam ayaklanmaya dönüştü. Ekim'e kadar Araplardan 4000'i ölü olmak üzere on bin kişi yaralandı ve öldü. Şiilerin de katılmasıyla bütün ülkeye yayıldı. HİNDİSTAN: Muhammed ve Şevket Ali kardeşler İngiliz idaresini protesto için Afganistan'a hicret hareketi başlattı (Ağustos) çoğu yollarda öldü. Başarısız kaldı. Gandi'nin Hindu-Müslüman işbirliğiyle boykot eylemi daha etkili oldu. MISIR: Osmanlı barışı dışında bırakılmış olduğu için fazla ilgilenmedi. Kendi hakları için çaba sarfına devam etti.
Sayfa 84 - Boyut YayınlarıKitabı okudu
Reklam
„Sir Rumbold Padişah'a hayret ve gizli bir acıma ile baktı. Çok zavallı bir duruşu vardı. İngiltere Sevr'e karşı çıkan M. Kemal'i değil, elbette Sevr'i benimseyen onu tutacaktı. Ama bu 600 yıllık devletin hükümdarının, olup bitenlere akıl erdiremediği anlaşılıyordu. Ne Yunanistan'ın İngiltere için anlamını kavramıştı, ne de Ankara'nın bir çift savaş gemisiyle dize getirilemeyeceğini. Sözü uzatmadı, "Barışı sağlamak için uygun zamanın henüz gelmediğini" söylemekle yetindi.   Konuşma Vahidettin'in sızlanmaları ve Yüksek Komiser'in avutucu cevapları ile sona erdi.   Konuşmanın tutanağı, tarihin gurur ve utanç verici olaylarla dolu belgeliğinde hak ettiği yeri aldı.“
480 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Tarih Kitabı Olarak Düşünülmemesi Gereken, Gri Propaganda Metni
Neden başlığı bu şekilde yazdık diye merakla incelemeyi okumaya başlamış olan sizlere başlangıç olarak şu bilgiyi verelim. Kitap tarihi olayları, kendi hezeyanları ile harmanlayarak asıl amacını okuyucuya telkin etmeyi amaçlıyor. Kitabı okumaya başladığımızda çok farklı bir bakış açısından yazıldığı izlenimini versede ilerleyen sayfalarda, Lozan
Demokrasi Öldüğünde Kalıcı Lozan Barışı !
Demokrasi Öldüğünde Kalıcı Lozan Barışı !Hans-Lukas Kieser · Fol Kitap · 20232 okunma
Çiçek Çocuk Sevr ve İdeoloji Dayatma Çabası Barındıran Hayal Dünyası
Yine de Sevr Anadolu Türkiyesini tamamen parçalamaktan çok uzaktı. Batıda Lozan' dan sonra basilan ders kitaplar genelde Sevr Antlaşmasının, Kemalistlerin erken dönemdeki propaganda materyallerine göre hazırlanan, Antlaşma’nın Anadoluyu tamamen parçalara ayırma ve Türkiye'yi minik bir devlet olarak bırakma niyetiyle hazırlandığını ima eden haritalarını içermekteydi. Bu haritalar hatalı bir şekilde nüfuz alanların artık Türk toprakları olmadiğını gösteriyordu. Gerçekte Türk olmayan tüm yerli grupların Türkiye'nin bölünmesine dönük hükümlerden yararlanacağı: durumda bile Anadolu'nun oldukça önemli bir bölümü Türkiye'de kalmaya devam ediyordu.
Sayfa 155 - Fol YayıneviKitabı okudu
Sevr
San Remo Konferansına başkanlık eden İtalyan Başbakanı müttefiklerine şunları söylemişti: “İstanbul’dan beş adam getirdiniz. Bunlara bir barış imzalatacaksınız. Acaba bu barışın Türk milleti, T.B.M.M. tarafından kabul edilme imkanı var mı? Siz ki İstanbul’u işgal ettiniz. Siz ki bu milletin bütün limanlarını kapadınız. Memleketin birçok kısımlarını işgal ettiniz ve bu milleti nefes almayacak hale getirdiniz. Nasıl olur da bu barışı kabul ettireceğinizi umuyorsunuz. Bu baştanbaşa haksızlıktır. İtalya haksız olan bu barışın uygulanması için ne bir er yollayacak, ne de bir frank verecektir.”
40 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.