Siz hala oğlan çocuğusunuz ve şiddetin, gaddarlığın ve fiziksel cesaretin sizi erkek yapacağını sanıyorsunuz. Ruhunuz yok, sadece bedenleriniz var. Ancak erkeklerin ruhu olur.
Devlet şiddetin en organize ve en yoğun biçimini temsil eder. İnsanın ruhu vardır ama devlet ruhsuz bir makine olduğu için varlığını borçlu olduğu şiddetten kendini asla arındıramaz." -Gandhi
Bu arada Kant'ın "her şeye hükmeden ahlâkî varlık" olarak Tanrı'sı yalnız cezalandırıcı ve yargılayıcı bir güç değil, ödüllendirici bir merci olarak da belirir.
Kesinlikle tam bir Byung-Chul Han kitabı diyebilirim. Her sayfada altı çizilecek cümleler var. Özellikle "Şiddetin Ruhu" bölümünde neredeyse her sayfanın her satırının altını çizdim. Mutlaka okunması gereken muhteşem bir kitap.
Yaptığı kötü bir şeyden söz eden ve onu düşünüp duran kişi derinlerine indiği kötülüğü düşünüyor demektir; insan neyi düşünüyorsa onun içine saplanmıştır —insan tüm ruhuyla düşündüğü şeyin içine batmıştır; bu yüzden de hâlâ kötülük içinde yüzmektedir. Elbette o kişi düzelemez, çünkü ruhu kabalaşacaktır, yüreği çürüyecektir, bundan da öte, üstüne üzüntülü bir hava çökecektir. Ne yararı var? Pisliği öyle de karıştırsan, böyle de karıştırsan pislik gene pisliktir.
_Schopenhauer: Fizyonomi bilimi, yüzden kişiliği okuma sanatıdır. Bir insanın çehresinin şekli şemali, ikiyüzlülüğün hakim olamadığı yegâne sahadır. Her insanının çehresi bir haritadır. Bir insanın çehresi, dilinden daha ilginç şeyler ele verir çünkü onun yüzü, söyleyip söyleyebileceği her şeyin özetidir. Dil bir insanın sadece düşüncelerini ele