Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Siz hala oğlan çocuğusunuz ve şiddetin gaddarlığın ve fiziksel cesaretin sizi erkek yapacağını sanıyorsunuz Ruhunuz yok sadece bedenenleriniz var ancak erkeklerin ruhu olur
Diyarbakır, çocukluğumun neredeyse tüm yazlarını orada, “Gavur Mahallesi”nde geçirdiğim o kederli şehir, benim için, günümüzde Saray Bosna kadar önem taşıyan bir semboldür. Diyarbakır; renkli tarihin ve çeşitli uygarlıkların nakışlarıyla örülmüş nazlı kent, tarihin hâlâ surlarında türküler söylediği görkemli şehir. Diyarbakır; diller, kültürler, uygarlıklar kapısı, Kürtlerin, Ermenilerin, Musevilerin, Asuri/Süryanilerin, Arap ve Türklerin barış otağı Diyarbakır; Kürtlerin atan kalbi, yaşayan ruhu, canlı umudu, surları dibinde Zaza beylerin bıyık burduğu anayurt. Diyarbakır; yaşam kaynağı Dicle’nin sahibi, koruyucusu, sevgilisi, Mezopotamya’nın yüreğinden yükselen çok renkli onurlu, mağrur sancak. Diyarbakır; hüzün, yas ve kederle dolu, bitmeyen, tükenmeyen bir ağıt, Şeyh Said Efendi ve arkadaşlarının idamını anlatan, Kürt dengbejlerinin en yanık, en güzel stranı. Diyarbakır; günümüzde her gün, her saat, her köşe başında, yaşlı yazarı Musa Anter gibi, evlatlarını cani kurşunlara kurban veren, evlatlarının birer birer katline tanık olan gözü yaşlı şehir, şiddetin pervasızca kol gezdiği, kasıp kavurduğu yaralı şehir.
Sayfa 256Kitabı okudu
Reklam
İmparatorluğu'nun birçok halkın birbirine kaynaşmış nüfusları ile dolu yeni ve büyük kentleri zararı telafi ede­ memiş; Yunanistan'ın daha geniş bir politik örgütlenme bulmak için çaba har­ cadığı ittifaklar kısa sürede iç yozlaşma ve dış şiddetin etkisi altında çökmüştü. Gücünü kendi sınırlamasından alan Yunanistan'ın eski ulusal
Şiddetin her hali ruhu öldürür.
..annesine vuramayacağından hırsını karısından çıkarıyordu.
Sayfa 461 - Altın Kitap YayıneviKitabı okudu
İnsan düşündüğü için insandır, insanın akla uygun düşünmesi gerekir. Akla uygun düşünen bir kişi, herşeyden önce hangi amaç için yaşaması gerektiğini düşünür; ruhu ve Tanrı hakkında düşünür. Şimdi dünyevi insanların neyi düşündüğüne bakın; yukarıda sayılanlar hariç her şey hakkında... Dans, müzik, şarkı ve benzeri eğlenceleri düşünürler; binaları, sağlığı, gücü düşünürler, kralları ya da zenginleri kıskanırlar... Ama asla insan olmak ne demek, bunun hakkında düşünmezler. (Pascal, Daily Reading, 20 Haziran)
kötüye şiddet kullanarak karşı koymayın_ Tolstoy... acılarla gerilmiş vicdanının olanca gürültüsünü, etik şiddetini acımasız mancınığıyla yüzyılımızın duvarına öyle kuvvetle çarpmıştır ki, bugün bile hâlâ yarı kırılmış sütunlarda sarsıntısı hissedilmektedir. Bu atışın ruhtaki etkisini tüm yönleriyle ölçmek mümkün değil: Brest-Litovsk'dan
Sayfa 337 - 338 İş Bankası Modern Klasikler DizisiKitabı okudu
Reklam
Çatalhöyük
Paylaşın ruhu hâlâ yerindeydi ve sağlıklıydı. Kadın ve çocuklara karşı şiddetin kanıtları vardı ancak en zayıflarda en güçlülerle aynı şeyleri yiyiyorlardı.
Zorlayıcı önlemlerin ya da şiddetin insan doğasına ne ka­dar aykırı olduğunu kabul edebilmek için temeli zorlayıcı önlemler üzerine kurulmuş olan kurumlarımızın karmaşık yapısını incelemek yeterlidir. Hiçbir yargıç yasa gereği ida­ma mahkum ettiği kişiyi kendi elleriyle asmaya karar vere­mez. Hiçbir memur bir köylüyü gözyaşı döken ailesinden koparıp hapse atacak bir karar veremez. Hiçbir general hiç­ bir asker, yemin töreni, savaş ruhu ve disiplinle yetiştiril­memişse ne yüz Türk'ü ya da Alman ı öldürebilir ne de onların köylerini yakıp yıkabilir, hatta tek bir insanı bile yaralayamaz. Bütün bunlar, yapılan kötülüklerin sorumlu­luğunu çok fazla kişinin üzerine yükleyen ve bu sayede insanların davranışlarının ne kadar kendi doğalarına aykırı olduğunu hissetmemelerini sağlayan toplum ve hükümet denen makinenin yarattığı görev duygusu sayesinde yapılmaktadır. Birileri yasaları çıkarır; diğerleri onları uygular; birileri insanları disiplinle katılaştırır, yani düşünmeden ita­ate yönlendirir; diğerleri, yani bu katılaşmış itaatkarlar da adeta birer baskı aracına dönüşerek hangi amaç uğruna ve hangi nedenle yaptıklarını bilmeden hemcinslerini öldürür. Ama bir kişinin kendi doğasına neyin aykırı olduğunu anla­ması için bu karmaşık ağdan kendini bir an için kurtarması yeterlidir.
İnsan düşündüğü için insandır, insanın akla uygun düşünmesi gerektiği açıktır. Akla uygun düşünen bir kişi; her şeyden önce hangi amaç için yaşaması gerektiğini düşünür; ruhu ve Tanrı hakkında düşünür. Şimdi dünyevi insanların neyi düşündüğüne bakın; yukarda sayılanlar hariç her şey hakkında... Dans, müzik, şarkı ve benzeri eğlenceleri düşünürler; binaları, sağlığı, gücü düşünürler, kralları ya da zenginleri kıskanırlar ama asla insan olmak ne demek bunun hakkında düşünmezler. Pascal, Daily Reading, 20 Haziran
Siz hala oğlan çocuğusunuz ve şiddetin, gaddarlığın ve fiziksel cesaretin sizi erkek yapacağını sanıyorsunuz. Ruhunuz yok, sadece bedenleriniz var. Ancak erkeklerin ruhu olur.
Reklam
Devlet şiddetin en organize ve en yoğun biçimini temsil eder. İnsanın ruhu vardır ama devlet ruhsuz bir makine olduğu için varlığını borçlu olduğu şiddetten kendini asla arındıramaz." -Gandhi
Şiddetin Ruhu
Yani hem politik hem de özel hayatta çatışma demokratik kültürün yapıcı, normatif çekirdeğidir.
Şiddetin Ruhu
... narsisist ancak Kendi'ni sürekli inkar içinde süreklilik sahibidir.
Şiddetin Ruhu
Narsisist tecrübe değil yaşantı peşindedir — karşısına çıkan her şeyde kendini yaşamak ister.
141 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.