Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
I- Sihâm-ı Kaza
Hakikati bulan, başkaları farklı düşünüyorlar diye, onu haykırmaktan çekiniyorsa, hem budala hem de alçaktır.
Değerli 1K Okurları! Yaklaşık 1 ay önce bir etkinlik düzenlemiştik; İslam Düşüncesi Üzerine Kitap İncelemelerİ. Bu bağlamda İnceleme yapan arkadaşların iletilerini ayrı zaman dilimlerinde paylaştım. Şu an hepsini bir araya getirdim ve sizlerle paylaşmak istiyorum tekrardan:))) Öncelikle; İnceleme zahmetinde bulunup da değerli vakitlerini
Reklam
Gönül bir aynadır, kirlendiğinde dünya da sisli puslu akseder ona. Gönül ki bir aynadır, kinlendiğinde kirlenir. " ve artık güzel bir yüzü başka uykularda ara " diyor şair, kendi uykumuzun rüyalarını, o uykuların güzel yüzlerini korumalıyız. Ey televizyondaki adam, ey YouTube vaizi. Bak bu kadın sizden gelen siham-ı kaza yüzünden, ruhu kevgir gibi olmuş, ağlıyor. İnsanı yüceltmiyorsanız bari alçaltmayın. Ya hayır söyleyin ya da susun!
I- Sihâm-ı Kaza
Hakikati bulan, başkaları farklı düşünüyorlar diye, onu haykırmaktan çekiniyorsa, hem budala, hem de alçaktır. Bir adamın “ Benden başka herkes aldanıyor! " demesi güç, şüphesiz; ama sahiden herkes aldanıyorsa o ne yapsın? Daniel de Foe
İLETİŞİM YAYINLARI/E-Pub
• Sihâm-ı Kaza
❝ Hakikati bulan, başkaları farklı düşünüyorlar diye haykırmaktan çekiniyorsa, hem budala, hem de alçaktır. Bir adamın “benden başka herkes aldanıyor” demesi güç şüphesiz; ama sahiden herkes aldanıyorsa o ne yapsın? • Daniel De Foe ❞
Sayfa 75 - İletişim Yayınları
| -SİHAM-I KAZA |
Hakikati bulan, başkaları farklı düşünüyorlar diye, onu haykırmaktan çekiniyorsa, hem budala, hem de alçaktır... (Daniel De Foe)
Sayfa 75 - İletişim
Reklam
Bir rivâyete göre Şair Nef’î’nin trajikomik ölümü
Sadrazam kendisine yapılan hicivden son derece incinir. Fakat saray terbiyesi icabı, kimse bunları Padişaha bildiremez. Padişah hasbelkader bunun farkına varınca, onu son defa ikaz eder. Fakat tıyneti icabı, (Nef’î) işi daha da ileri götürür. Halife-i Müslimin olan Padişaha, her zaman yüzüne karşı methiyeler düzdüğü halde, günün birinde onu tenkid eden, alaycı bir şekilde hicveden "Sihâm-ı Kaza" isimli şiiri yazar. Padişah bunu öğrenince, onun cezalandırılmasını ister. Fakat kurnaz Nef'î, hemen saraydaki zenci ağalardan birine giderek Padişahın kendisini affetmesi için bir dilekçe yazması için yalvarır. Saray ağası dayanamayıp bir dilekçe yazar. Tam imzalarken, kalemden bir damla siyah mürekkep kâğıda damlar. O anda şairin hiciv damarı kabarır ve o zor ânında bile zenci saray ağasını renginden dolayı kötülemek için "Mübarek teriniz damladı efendim" deyiverir. Bu onun son sözleri olur ve zenci saray ağası Nef'î'yi hemen cellada teslim eder.
Nef'î Osmanlı tarihinin en ünlü hiciv şairlerindendir. Aslen Erzurum Hsankaleli (Pasinler) olup adı Ömer'dir. Nef'î mahlasını kendisine ünlü tarihçi Gelibolulu Ali Mustafa Efendi takmıştı. İstanbul'a geldikten sonra Sultan I. Ahmet'in beğenisini kazanan, daha sonra IV. Murat'ın has nedimleri arasına giren Nef'î, kasideleri ile caizeler alırken hicivleriyle de birçok kişinin nefretini kazanmıştı. IV. Murad da onun bu yergilerinden hoşlanırdı. Ancak 25 Haziran 1630 günü Beşiktaş sarayında bu şairin ünlü Sihâm-ı Kazâ'sını okurken yanına yıldırım düşmesi ve kitabı parçalaması üzerine Nef'î'ye bir daha hiciv yazmayacağına dair tövbe ettirmişti.
Gökten nazire indi Sihâm-ı Kaza'sına Nef'î diliyle uğradı Hakk'ın belasına
Sayfa 285
Sihâm-ı Kazâ
Hakikati bulan, başkaları farklı düşünüyorlar diye onu haykırmaktan çekiniyorsa, hem budala hem de alçaktır. Bir adamın "benden başka herkes aldanıyor" demesi güç şüphesiz. Ama sahiden herkes aldanıyorsa o ne yapsın? Daniel de Foe
Sayfa 73 - İletişimKitabı okudu
145 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.