Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
538 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhaba sevgili dostlar, sizlere Dedektif Gurney serisinin 3. kitabı Şeytanı Uyandırma ile geldim. Bu kitapta da John Verdon tarzını değiştirmeden devam etmiş. Şöyle ki, ağır başlı dedektifimiz Dave serinin önceki kitaplarında olduğu gibi yine kendini zoraki aldığı bir davanın içinde buluyor. Yine kitap karısı ile tuhaf bir zıtlaşma içinde akıyor.
Şeytanı Uyandırma
Şeytanı UyandırmaJohn Verdon · Koridor Yayıncılık · 20139bin okunma
KİBRİT
Hiç yolu yokmuş gibi, her şeyin baktığı bir kibritim. Bırakıp git, kimin gözünden düştüğümün ne önemi var ki Sokak araları dar, pis, yakamı takip eden darp izleri. Şampanya lekesi yabancılığımdan kalma, afedersiniz susturamıyorum gece vakti huzuru katleden sesi. Acı dile gelirken gözler önünde hissedilir, suçluluk sadece kalple
Reklam
Kampanya: Atsız Affedilmelidir! Atsız'ın hapse atılmasıyla ilgili ilk protesto bir Alman bilim adamından gelmiştir: Dr. Heinrich Georg Baum. 20 Kasım 1973'te Bon'daki Türkiye Büyükelçisi Vahit Halefoğlu'na yazdığı bir dilekçede olayı protesto ettiğini ifade ediyor, Cumhurbaşkanı'na da bir dilekçe yazdığını belirtiyor ve
768 syf.
10/10 puan verdi
Beyaz Leke
Suç kralı diye anılan bir mahkûm ile onun başarılı avukatının imkânsız diyebileceğiniz hikayesini okumaya hazır mısınız? Ama şunu unutmayın ki bu yolda imkânsızlıklar imkân dahilinde. BL ise bizi tek bir amaca doğru götürüyor. Özgürlüğümüze... :) * KİTAP ARKASI YAZISI Sene 2027. Ülkede artık yasalar değil, Krallık’ın koyduğu kurallar
Beyaz Leke
Beyaz LekeAslı Arslan · İndigo Kitap · 2024147 okunma
Bir insana tavsiyeler
1. Utanç bir prangadır. Kendini azat et. 2. Yeteneklerin hakkında endişelenme. Sevme yeteneğin var. Bu yeter. 3. Diğer insanlara karşı nazik ol. Evrensel boyutta onlar sensin. 4. İnsanlığı teknoloji kurtarmayacak. İnsanlar kurtaracak. 5. Gül. Sana yakışıyor. 6. Meraklı ol. Her şeyi sorgula. Şimdinin gerçeği gelecekte bir hikaye olacak sadece. 7.
Sayfa 261Kitabı okudu
Kadrolu Yalnızlar için
unuttuklarınızı soruyorum hiç hatırlamak istemediklerinizi teninize iz bırakanları ve izinizi taşıyan tenleri görmesenizde sezdikleriniz var mı sizin unutmasanız da unutur gibi yaptıklarınız
Reklam
ÜÇ KİTAP ÜÇ İNSAN
Nadirkitap.com'a bağlı sahaflar üzerinden kitap araştırırken gördüm Ulla Johansen’in "1950'li Yıllarda Türkiye'de Yörüklerin Yayla Hayatı" kitabını. 1927 doğumlu, Alman uyruklu Ulla Johansen, doktoradan sonra etnoloji alanında kariyer yapmaya karar verir. Türkiye’nin verdiği ve ancak üçüncü mevki tren biletine yetecek
BİR TÜR MANİFESTO: MOTİVASYON VE DİSİPLİN.
Selam canlarım bugün motivasyonun ne kadar yanlış kullanıldığından ve disiplinin ne kadar önemli olduğundan bahsedeceğim. Şunu da söylemeden geçemeyeceğim gitgide daha da samimi oluyoruz farkında mıyız :) Yine bir soruyla başlayalım hatta sorularla. Hadi sırayla gidelim. Motivasyon nedir? diye soralım kendimize. Sorduğunuzu varsayarak devam
Yahudiler serbestçe yazmak imkanını elde ettikleri andan itibaren sizin fikir yapınız yıkılmak tehlikesindedir. Alman romantizmi idealizmi yaratarak Katolikliği ihya etmişti. Heine adında Düsseldorflu bir küçük Yahudi çıktı, kurnaz ve neşeli eecbezesini romantikler, idealistler ve Katoliklerle alay etmek yolunda kullandı. İnsanlar politika, ahlak,
Her şey diger her şeyin bir kısmın içerir ve bir şeyin büyük bir parçası, büyüklukleri Hakhak gösterse de, onun küçük bir parçası olarak da pek çok parçayı içerir, ama her madde sonsuz sayıda maddeyi eşit oranlarda içermez. "Bu yüzden" diyor fr. 12'nin sonmunda: "Zihin de tamamen buna benzer, hem daha büyük hem de daha
Reklam
416 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
‘Günün Sonu’nu, ‘Gecenin Ortası’ takip etti… Şimdi sıra, ‘Şafağın Rengi’ni görmeye geldi. …fin de journee Bir cinayet,
Şafağın Rengi
Şafağın RengiJewel E. Ann · Nemesis Kitap · 202360 okunma
Tavşanlar aslında o kadar da fena hayvanlar değilmiş (:
İlgimi çeken çoğu alanı, mesleğini yapabilecek kadar öğrenmeye çalışıyorum. Bazen birinden sıkılıp diğerine koşuyorum, bazen diğerinden öbürüne. Sonrasında "Çok şeyi az çok öğreneceğine bir şeyi tam öğren." sözü geliyor aklıma. O zaman diyorum ki "Öğrenmek istediğim çok şey var, birinin derinine inince boğulma hissi veriyorsa -en
Nereye kadar, diye sormalıydı kendi kendi ne; nereye varır bu yolun ucu? Safiye Sultan, uyuşturucu müptelası insanlar gibi olmuştu kaynanası Nurbanu Sultan sayesinde, şimdi bu hastalığın kendisine sever oldu, kurtulmayı düşünmesi imkânsız. Bir devri daim başlamış, alanın da satanın da memnun göründüğü çarkın içinde paralar yüzüyor. Birinden makam karşılığı alınan rüşvetin bir miktarı başka bir işe yarayacak kimseye aktarılıyor, bir miktarı da birikiyor istikbal için. O zaman, ne alanın dilinde rüşvet idi bu paraların adı ne de verenin, pişkeştir yahut hediye.
Julia, onun üzerinde yukarı aşağı hareket ederken acele etmiyordu, yavaş ve tensel bir ritim yakalamış- tı, çünkü zamanları vardı. Saat yoktu, bir tarih yoktu, birbirlerine dolanan bedenleri dışında hiçbir şey yok- tu. Clay onun kalçalarını tuttu; bazen hareketlerini kontrol ederek, bazen de kendi hızını belirlemesine izin vererek. Julia
Sayfa 191
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.