Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
352 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 günde okudu
yani tamam okuduk, kötü değildi ama bu yazarı niye bu kadar abartıyorsunuz ya? kadın diyalog yazamıyor, kimin ne dediğini bile belli olmuyor. ayrıca kız karaktere ölümüne aşık, takıntılı, muhtaç olmayan erkek karakter mi olur? kaçıncı yüzyıldayız bu ne? ben kabul etmiyorum. erkek karakter dediğin kıza olan zafında kafayı yer. ben bu adamın aşkını hiç hissedemedim valla güya kaç yıldır, ta ilk gördüğü andan beri aşıkmış, onu istiyormuş. külahıma anlat sen onu benim. tabii buldu salağı, yediriyor yalanı. anadolu çocuğu yer mi be? kızda da bir salaklık vardı, böyle bir avellik. ayrıca madem o kadar aşıktın bu kıza niye başkasıyla evlendin, niye o karın geri dönünce ortadan kayboldun? kız da kendi hatası gibi peşinden gidiyor. nereye gidiyorsun geri zekalı? çocuğun eski manitanın sürekli ortalıkta olması ya da adının geçmesi beni acayip sinir etti. kendisinde de bir bokluk vardır zaten bir öyle bir böyle. ruh haline göre kızı itiyor, çekiyor dengesiz. iyi bir dayak yese kendine gelir belki.
Kış Yaza Kavuşunca
Kış Yaza KavuşuncaEmily Henry · Epsilon Yayınevi · 2021350 okunma
İmkansız diye bir şey yok.
Zor var; ama sen o zoru da başarırsın. "Yapabilirim dediğin anda 100 milyar sinir hücren senin için hedefe odaklanmaya başlar." Sen kendine İnan. Başkaları sana inanmasa da olur.
Reklam
''Zamanının acısını dinlememek için başvurduğun yatıştırıcıların bir hükmü kalmasın, yayın gerildiği son noktada acı diye bellediğin sahtekârlıklara, dehşetin hükmü notunu düşsün, kırılsın kemiklerin ve çürüsün etin; baktığın her noktada, küf tutsun neşen. Sürülsün merhamet dediğin ve kapaklansın umut dediğin bir rüzgârda acı şenliklere! Ey, bu güneş parçalasın tenini ve yaksın tüm hayatını, ömrün boyunca... hiçbir zaman rahat yüzü bulma, tazelensin acın, sen kana düşman bildiklerin döksün ateşine, kahredici yakıtları. Ve savrul ve savrul... dağa taşa, ve savrul, savrul... seni doğuran, besleyen topraklara, hırçın hançerlerin ve sınır tanımayan pervasızların, sınır tanımaz mızraklarına!'' D.p öfke
Temel sınır, alandan bağımsız olarak zihinseldir fiziksel gerekliliklerin en fazla olduğunu düşündüğümüz sporda bile bu böyledir.
Sayfa 15 - Elma YayıneviKitabı okuyor
Fantastik Kitaplarda Sevmediğim Şeyler Listesi
1- Worldbuilding'in geride kalması. Sırf bu yüzden Romantasy sevmiyorum. Aralarındaki romantizmi okumak istesem fantastik okumazdım diye düşünüyorum. Fantastik kitapta yeni dünyalarla tanışmak aralarındaki romantizmi okumaktan daha güzel. (Bu arada çekim istemediğim anlamına gelmez tabii PDKPEKFPEM Sadece sub-plot olsun yeter) 2- Ciddiyetsizlik. Bir savaş ya da olay varken karakterlerin ciddiyetsiz olması beni sinir ediyor. 3- Kitabın tropelar için yazılması. Trope sevmeyen biriyim, bir kitabın çizgilerle sınırlanması sinir bozucu (en sevmediğim trope who did this to you ve her fantastikte var) Enemies to lovers yazan herkes genelde aynı şeyi yapıyor. "Senden asla nefret etmedim, seni hep sevdim." Yürü git Allah aşkına. Enemies to lovers dediğin birbirini gırtlaklayacak insanların aşık olmasıdır. Bir de booktok birbirinden nefret eden iki insanı görünce şu etiketi yapıştırıyor. Enemies to lovers dedikleri çoğu kitap enemies to lovers değil bile. (örneğin
Kırık Bir Kalp
Kırık Bir Kalp
kesinlikle enemies to lovers değil, evajacks arasındaki ilişki bir trope'a sığmaz.) 4- Açık smut sahneler. Herhangi bir kitahın affedersiniz porno olması hoş değil. Özellikle bir kitabı sırf smut için okuyanları sevmiyorum. Romantik kitaplarda tolere edilebilir ama fantastikte çok gereksiz. 5- Güçlü karakter yazacam diye overpowered yazanlar. Karakterin yenilmesi onun güçsüz olduğu anlamına gelmez. Yenilmesi ise bir açıdan onu gerçekçi ve relatable yapar. Bu kadar aklıma geldi ama daha çok olduğuna eminim. Sizin sevmediğiniz şeyler nedir?
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Reklam
384 syf.
5/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Hiç hoşuma gitmedi
5 puanı da seriye olan saygımdan veriyorum yoksa 3-4 arası gidip geliyodum ki ben genelde bol keseden her şeye puan veririm ama bu kitap beni çok zorladı malesef. Biraz doldum o yüzden taraflı bi inceleme olabilir ama eğer şimdi yazmazsam yarın unutabilirim. Yine üçleme hakkındaki genel fikrimden bahsedicem.(Spoiler içerebilir) Seri distopik
Labirent: Son İsyan
Labirent: Son İsyanJames Dashner · Pegasus Yayınları · 20166,8bin okunma
Bu dünya; uzunca bir yolun başı. O mezar dediğin, bir sınır taşı. Ömür; iki günlük îman savaşı, Her an bitebilir.. Farkında mısın? Cengiz Numanoğlu
Ahiret Olmasaydı... DİLSİZ BİR yankıya dönerdi hayat denilen. Eğer ahiret olmasaydı, bir yere gitmeyip durakta öylesine beklemenin katmerli saçmalığıyla düğümlenirdik. Acılarımızın, kederlerimizin, yalnızlıklarımızın üzerindeki kutsallık mührü kalkar, zelil mahluklara dönerdik. Soylu amaçlar bir bir katledilirdi eğer bir diyar-ı âher
Reklam
Yeniden
Güneşin ‘’yeniden başlamak” için doğduğuna inanmayanlara kısa bir hatırlatma: Sabah ola hayrola... Şu dünyada, insan sayısı kadar hikâye var. Bütün hikâyeler güzel başlıyor, sonra bir yerlerde bir şey kırılıyor, bir tel kopuyor... Gözünün içine bakan anne babanla arana bir soğukluk girebiliyor mesela. Ne hayallerle başladığın anneliğe, bezgin, depresif, yorgun devam edebiliyorsun. Evladınla arana görünmez bir sinir bulutu giriyor. Aşık olarak evlendiğin eşinle aranda bir uçurum büyüyor bazen. Bazen, “hayalimdeki İş” dediğin işe giderken ayakların geri geri gidiyor. Kazanmak için çırpındığın bölümü bitirmek gelmiyor içinden. Her eşyasını itinayla, özenle aldığın sıcacık yuvana girmek istemiyorsun, evinden kaçıyorsun. Büyük bir kuyu bu... Umutsuzluk, tükenmişlik, bitmişlik kuyusu... Seni içine çekiyor. Çokuz, hepimizin aynı yaraları var. O kuyunun içine hepimiz başka bir nedenle düşüyoruz, kimimiz dipte bekliyor, kimimiz düşmemek için zor tutunuyor, kimimiz o kuyuya karşıdan bakıyor. Oysa hayattayız. Hiçbir şey için geç değil. Tutunacağız, zararın bir yerinden dönüp kârımızı hesaplayacağız. Birbirimize destek olarak, düşen birinin elinden tutarak yukarı çekeceğiz. Hem kendimizi hem de başka hikâyelerin kahramanlarını... Yeniden başlayacağız. Bıkmadan, usanmadan, yeniden deneyeceğiz. Dünyanın bütün olumsuzluklarına rağmen, güneş her sabah yeniden doğuyorsa, her sabah yeni bir güne açıyorsak gözlerimizi, bunun bize sunulan en büyük şans olduğuna inanıp “yeniden” diyeceğiz... Bir kez daha... Yeniden...
Farkında mısın? Beşerin temeli, bir küçük cenin, Can vermeye, gücü yetmez kimsenin, Kâinat denilen, dev değirmenin, Suyu nerden gelir, farkında mısın? Yıldızlar, bir adım yolundan şaşmaz.
Zihin dediğin şey sinir bozucu. Ne zaman nerden vuracağı belli değil.
Sayfa 20 - Vacilando KitapKitabı okudu
448 syf.
·
Puan vermedi
Birini görürsün. Bozmam dediğin kurallarını bozarsın, yasak dediğini çiğnersin, yanlış dediğini doğrularsın, unutmam dediğini unutursun.* Bir çığlık, bir aksilik ve aşkla dolu bir hikaye... Düzenli, kontrollu, kuralcı Elif hayatındaki her şeyi planlamıştı. Uygun bir sevgili, standart üstü bir iş ve sadık arkadaşlar... Mükemmel bir hayat için her şey tamamlanmıştı. Ama hesaba katmadığı bir şey vardı... Elif kutlama yapmak için gittiği gökdelenin asansöründe sıkışıp kaldığında yalnız değildi. Dünya üzerindeki en sınır bilmez kişi ona hayatın planlanamaz olduğunu gösterecek ve o asansörden çıktığında kurallara uymak onun için eskisi kadar kolay olmayacaktı. Kulağınızdan The Beatles sözlerinin eksik olmayacağı bu hikayede, kalbin ve aklın savaşına ve aşkın keşkeler içinde kaybolmaması için verilen uğraşa tanık olacaksınız. *Aklımla kalbim savaşa girmişti. Aklım darmadağındı, kalbim ise paramparça...*
Dün, Bugün, Yarın ve Sonsuza Kadar
Dün, Bugün, Yarın ve Sonsuza KadarZeynep Sahra · Ren Kitap · 20192,146 okunma
Siyonist İsrail Neden Dursun ki?
"Siyonizm bu günlerde İslam dünyasına bakıp bir yandan da kahvesini yudumlayarak muhtemelen şöyle diyordur: Neden durayım ki, ben tam yüz gündür Müslümanların çocuklarını katlediyorum ama onların limanlarından kalkan gemiler beni beslemeye devam ediyor. Ben tam yüz gündür Müslümanların kadınlarını katlediyorum ama onların siyasetçileri halen
409 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.