Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
202 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Pierre Bourdieu ve “Televizyon” üzerine bir kaç not Pierre bourdieu, sosyoloji çalışmaları aslında bir cerrahi operasyona benzer; öncelikle masaya yatırılan sorunsalın en ince ayrıntısına kadar iredeler, parçalara böler sonra tekrar bir araya toparlayıp görüşünü belirtir. Bu yüzde televizyon üzerine olan çalışması da benze yöntemi izlemiştir.
Televizyon Üzerine
Televizyon ÜzerinePierre Bourdieu · Yapı Kredi Yayınları · 1997175 okunma
1254 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
İslam Dünyasında Din ve Toplumun öznesi İbn.Haldun... İbn.Haldun Tarih,Siyaset,Eğitim,Sosyoloji gibi birçok bilim dalının öncüsü sayılmaktadır.Eserin içeriğine geçmeden önce yazarın yaşadığı dönemle ilgili birkaç şeye değinmek istiyorum.Çok sık değişen yönetimlerin bir donem aşırı yüceltip bir donem de ordan oraya sürgün ettikleri bir İslam bilgini İbn. Haldun. Yaşadığı dönemde tarih yazıcıları Emir'e yalakalık yaparak gerçek dışı tarih kitapları yazıyor.İbn.Haldun bu yanlışlığı farkediyor ve Kitab-ül İber adında bir eser kaleme alıyor.İlk iki cildine Mukaddime (giriş)deniyor. İçeriğinden bahsetmem gerekirse genel anlamda tarih döngüseldir der. Yani tarih tekerrürden ibarettir. Üç kısımdan oluşur.Birincisi; Tarih felsefesi,sosyoloji ve din sosyolojisini ilgilendirir. İkinci kısım; Arap ,Süryani,Keldari,Kıpti,İran,Yahudi,Yunan,Roma ve Türk tarihlerini inceleme konusu yapmaktadır. Üçüncü bölümde ise Kuzey Afrika ve Berberilerin toplum yapısını konu almıştır Kendi dönemindeki yüzeysel ve aktarmalı tarih anlayışına karşı çıkmıştır.Asabiye Teorisinden bahsederken "Allah hiçbir peygamber göndermemiştir ki kavmi içerisinde kendisini koruyacak olan bir kudret veitibara sahip bulunmasın"haddini zikretmektedir. Denilebilir ki duruma göre neseb ve sebep asabiyetini kasteden ve genellikle asabiyetle grup dayanışmasını ve toplumsal bütünleşme ve bir ideal etrafında çeşitli faktörlerin etkisiyle kenetlenmeyi anlayan İbn Haldun'un sosyolojisi bu bakış acısı üzerine temellendirilmiş. Biliyorum biraz sıkıcı bir inceleme yapmış olabilirim. Eser asla sıkıcı değil okumanızı tavsiye ederim...Keyifli okumalar
Mukaddime
Mukaddimeİbn-i Haldun · Klasik Yayınlar · 20091,258 okunma
Reklam
Egemenliğin ulusa ve onun temsilcisi olan parlementoya ait olması ilkesi ve anayasal güvencelerimiz,bazı koşullarda(ki,bu koşullarda işte,Schmitt'in sözünü ettiği istisnai durum koşullarıdır)aslında bir masaldan ibarettir.
Sayfa 107 - Doğan Egmont YayıncılıkKitabı okudu
SOSYOLOJI OKUMALARI (200 kitap)
SOSYOLOJİ’YE GİRİŞ Bu Ülke- Cemil Meriç Devlet - Platon Eric Voegelin İnsanlık draması - Bengül Güngörmez Siyaset Bilimi- Atilla Yayla Gorgias- Platon Sosyoloji- Anthony Giddens Öküzün A'sı-Barry Sanders Sosyolojik Düşünmek-Zygmunt Baumann Yasakoyucular ve Yorumcular-Zygmunt Baumann Akışkan Aşk- Zygmunt Bauman Minervanın
Marx'a göre,siyaset yöneticilerin ve politikacıların aralarında güttükleri mücadeleyle açıklanamaz.Çünkü,ona göre,politikacıların ve siyasi partilerin aralarındaki mücadele,gerçekte,sosyal sınıfların mücadelesinin bir ifadelenişidir ve bu mücadele ile mücadelenin biçimi de toplumun üretim tarzına bağlıdır.
Sayfa 81 - Doğan Egmont yayıncılıkKitabı okudu
Weber'e göre,devlet toplum üzerinde hakimiyet kuran siyasal bir örgütlenmedir.Bu hakimiyeti belirli sınırlara sahip bir toprak bütünlüğü üzerinde kuran devletin egemenliği kalıcı ve süreklidir,çünkü yaptırım gücüne sahiptir.Iradesini kabul ettirmek için fiziki zora başvurma tekeline sahip olan bir örgütlenme biçimidir ve onun bu fiziki zor kullanma yetkisi meşru bir yetkidir.
Sayfa 32 - Doğan egmont yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Bertolt Brecht, bir gün Adolf Hitler'in yaptıklarına ses çıkaramayan sanatçılara seslenmiş... Belki bazılarına örnek olur... “Sizler şu an batmakta olan geminin duvarlarına çiçek resimleri yapıyorsunuz ve bunun adına sanat diyorsunuz.” Sizler de bu totaliter dönemin sanatçılarısınız, hem de bu ülkenin sanatçılarısınız. Öldürülen insanlarımızla
“Savaş devleti meydana getirir, devlet de savaşı.”
Ortodoks Marksizm insanı bir tür homo economicus'a indirgemiş ve salt bir üretim ve tüketim birimi olarak kavramsallaştırmıştı, insanın kültürel referans noktaları, bilinci ve genel olarak öznelliği göz ardı edilmişti, zira insanın iktisadi deneyimleri dışındaki tüm toplumsal ilişkileri ikincil olarak varsayılıyordu. Dolayısıyla, kapitalizmin nasıl yıkılacağı oldukça bilimsel bir şekilde anlatılmakla beraber ortaya çıkacak olan insanlığın özgürleşmesi konusu rafa kaldırılmıştı.
Sayfa 99 - Mehmet Gökhan UzunerKitabı okudu
77 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Bu eser, Ali Şeriati'nin 'Din-Şirk-Statüko' üzerine yapmış olduğu bir dizi konferans konuşmalarından derlenerek oluşturulmuştur. Yazar, Dinler Tarihi, Din Sosyolojisi ve Siyaset Bilimi sahalarına inerek önce 'Din'in oluşum ve gelişimine, sosyal hayatta dinin insanlığa vadettiklerine ve süreç içinde karşılaştığı engellere değinmeye çalışmaktadır.
Dine Karşı Din
Dine Karşı DinAli Şeriati · Fecr Yayınevi · 20133,891 okunma
401 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.