Sosyete çevirilerinde de örneğin, üst sınıftan insanlar her zaman konuşma konusu bulurlar... Ama orta sınıftan insanlar, bizim gibiler, çekingen ve suskundurlar... Düşünen insanlardır yani. Bu neden böyle olur acaba, azizim? Ortak toplumsal ilgilerimiz mi yok ya da birbirimizi aldatmak istemeyecek kadar dürüst müyüz, bilmiyorum efendim. Ha? Siz ne düşünüyorsunuz?
Sayfa 413 - KoridorKitabı okudu
Müslümeye tecavüz edilip öldürülürken yardım etmeyen allahtan, haberi okuyanlar sabır diliyor. Siz ne aşalık insanlarsınız ki bu kıza yardım etmeyen allahın sizin sinirleriniz gerilmesin diye çaba harcayacağını düşünüyorsunuz. ya allahınız çok ilginç bir mitolojik karakter ya siz çok aşağılıksınız
Genç Werther'in Acıları kitabını okurken dikkatimi fazlaca çeken ve bu yüzden kitaba bakış açımı değiştiren bir şey hissettim: Kitabın ahlaki açıdan eksikleri var.
Ama nasıl?
Bir insanın başka birine aşık olması çok özel ve güzel bir şey. Ama ona bağımlı olması onu takıntılı hale getirmesi de bir o kadar ürkütücü. Çünkü o kişinin kendine ait olmasını istiyor ve bu yolda karşılaşacağı bütün sorunların üstünden geçmek istiyor. Evet, sevdiğin biriyle olmak için sorunları aşmaya çalışmalısın ama bir insanı öldürmeyi düşünmek hiç de aklı başında bir insanın yapacağı bir şey değil. (Albert ölse ne kadar mutlu olacağını söylüyordu) Ayrıca sevgilisi olan biriyle ilgili çok derin ve detaylı hayaller kurmak da bana doğru gelmiyor.
Belki hiç aşık olmadığım için ne hissettiğini anlamıyor olabilirim ama ben objektif bir şekilde düşüncelerimi paylaştım. Siz ne düşünüyorsunuz?
Bir şey okurken yalnızca yazarın ne düşündüğüne kafa yormayın, durup siz ne düşünüyorsunuz ona da kafa yorun.
Sayfa 52Kitabı okudu
"Eğer bir şeyden eminseniz, başka bir şekilde düşünmeye zorlayın kendinizi, yanlış ya da aptalca olduğunu bilseniz bile.Bir şey okurken yalnızca yazarın ne düşündüğüne kafa yormayın, durup siz ne düşünüyorsunuz ona da kafa yorun."
Sayfa 52
Size yaklaşık 1.5 sene önce 3. dünya savaşının çıkacağını yazmıştım.(takip ettiğim ve güvendiğim kaynaklara dayanarak) Ve bu savaşa hiçbir şey kalmadı. Yok olmaz diyenler savaş çağının geçtiğini zannedenler sevgililerine karılarına kızlarına tecavüz edildiğinde ya da kafalarına bomba düştüğünde o zaman inanacaklar. 17 düvel vs Türkiye ne güzel değil mi? Türkiyenin yanında bir azerbaycan ve pakistan var onları sayma Türkiye tek başına ne bok yemeyi düşünüyorsunuz bu kadar ordusu olan ülkelerle? Birisini öldürsen diğeri gelecek diğerini öldürsen bir diğeri bir diğeri bir diğeri daha insan kalmayacak ülkede. Siz hala yok seçimde tayyibi göndereceğiz bilmem ne derdindeseniz. Tayyip bir kere seçimle gitmez anca savaşla gider bunu anlayamayan bir gerizakalı topluluğu var bunlar da kendine Atatürkçü diyor. Kendinizi zeki zannediyorsunuz fakat akpnin yobazları gibisiniz sizde. Siz Atatürkün yobazısınız yani sadece görünüşte seven gerçekten sevmeyen. Sizin gözünüzde Atatürk sadece ülkeyi kurtardı o yüzden seviyorsunuz onu onu tanıdığınız için değil. Onu tanımadığınız ya da size tanıttırılmadığı için şimdi tekrar savaş yıllarına dönüyoruz. Ve bu sefer o kadar şiddetli bir savaş geliyor ki hayatta kalan kendini şanslı sayacak.
48.Bölüm Reisin Oğlu
Artık herşey daha kolaydı ellerinde onları çok iyi tanıyan birisi vardı bir koz olarak kullanılamazdı çünkü reis çoktan oğlundan vazgeçmişti hepsi bunu biliyordu Seçilmiş olanlar bir aradaydı ve herşeyi en ince ayrıntısına kadar konuşuyorlardı bu avantajlarını iyi değerlendirmek ve kışı burada geçirmek istemiyorlardı
Anemon Kafese doğru ilerledi
What do u think?
Neden herkes bir insanı küçücük şeyle bile üze biliyor....?Amacınız ne? Biz üzülerken siz mutlu mu oluyorsunuz?.....Ya da ömrümüzün bir gününü karartmak mı istiyorsunuz?! Ne düşünüyorsunuz?
•Edebiyat dünyasının feminist makalesi olarak adlandırılan eserde Woolf, kadının edebiyat dünyasında ki yerini, toplumun kadına biçtiği rolleri, kadına olan bakış açısını gözler önüne seriyor. Üzücü olansa yüzyıllar boyunca kadına olan bakış acısının değişmemesi.
•Woolf, çağın çok ötesinde feminist düşüncelere sahip bir yazardı ve bu düşüncelerini 
Kendine Ait Bir Oda ' da başarılı bir şekilde dile getirmiş. Kesinlikle her kadının okuması, herkesin kütüphanesinde olması gereken bir kitap.
• Kitabın herhangi bir konusu yok. Okurken sıkılma olasılığınız fazla ama naçizane tavsiyem sakin kafayla okumanız. Çünkü kendisi sizi toplumsal gerçekliklerle yüzleştirecek muhteşem bir eser.
•Woolf; kitapta kadınların erkekler kadar etkin olmamasını sadece koşullara değil, kadının kendi pasifliğine bağlamıştır. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
•Okunması, okutulması dileğiyle...
